Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bugün 2017 yılı işsizlik verilerini açıkladı. Bu kapsamda cumhuriyet tarihinin en yüksek yıllık işsiz sayısı, 2017 için açıklandı. Bu verilere göre AKP’nin yurtta ve cihanda irrasyonel siyasetinin sonucu genel ekonomide kötüleşme hali hızlanmıştır. Bu gece açıklanan döviz kuru verilerine göre Dolar ve Euro’da tarihi değerlere ulaşılmış ve “TL değersizleşmesi” yapısal bir hal almıştır. Borçlanma, kur, faiz gibi olumsuz eğilim gösteren iktisadi verilere paralel, işsizlikte de yapısal bir artış söz konusudur. 2017 yılında işsiz sayısı ve oranı “genelde, gençlerde, kadınlarda ve üniversitelilerde” artış göstermiştir. Erkek işsiz sayısı da artış göstermiş ancak işsizlik oranı sadece 0,2 puan azalmıştır.
İşgücü verileri incelendiğinde çok temel gerçekler ortaya çıkmaktadır; ne 10. Kalkınma Planında, ne de Orta Vadeli Programda hedeflenen oranlara ulaşılamamıştır. Nüfus ve işgücü verilerine göre 2017 yılı için açıklanan 3.454.000 kişilik işsiz sayısı Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsiz sayısıdır.
İstihdam ve işsizlik verilerine ilişkin ifade edilmesi gereken bir husus da şudur; OHAL ve savaş hali nedeniyle aslında daha düşük istihdam ve daha yüksek işsizlik hali yaşanmaktadır. Ancak AKP iktidarının işsizlik sigortası fonu kullanarak ve başka araçlarla insanları işteymiş gibi gösterdiği bir dönem yaşanmaktadır. Yukarıda ifade edilen; 3 milyon 354 bin işsizin, 3 milyon 134 bin ücretsiz aile işçisinin veya İş başı yapmaya hazır ama işsiz sayılmayan 2 Milyon 264 bin kişinin dışında “işteymiş gibi” gösterilen milyonlarca insan aslında insan onuruna yakışır iş koşullarında değildir. Kayıtdışı çalışmanın ötesinde 2017 yılında;
Ekonominin büyüdüğü iddia ediliyorsa bu büyüme işsizlik, yoksulluk ve kayıt dışılık üretmektedir. 29 Mart 2018 tarihinde açıklanacak olan büyümeye rağmen OHAL ve savaş halinin devam etmesi durumunda yaşanan ekonomik kriz derinleşecektir. Bölgesel anlamda doğu ve güneydoğu illerinde göç verilmesine rağmen işsizlik oranlarının halen yüksek oluşu zaten derinleşen bir bölgesel eşitsizliğin de temeli olmaktadır. Bu nedenle öncelikle OHAL ve savaş halinin son bulması ekonomik kötüye gidişin önkoşuludur denilebilir. Söz konusu ekonomik kötüye gidişin “makyaj” çalışmaları ile kurtarılması artık mümkün değildir.
AKP 10. Kalkınma planında işgücüne dair hiçbir hedefi tutturamadığı ortada iken Orta Vadeli Program kapsamında 10. Kalkınma planı yokmuş gibi davranması bu plan ve programları anlamsızlaştırmıştır. 11. Kalkınma planının hazırlıklarının yapıldığı bu günlerde 2017 yılı işsizlik verileri söz konusu plan ve programlar ile halkın gerçekliği arasındaki kopukluğu göstermiştir. Milyonlarca insan göçe, yoksulluğa ve işsizliğe savrulmaya devam etmekte ve bu kötüye gidişi durdurmaya yönelik bir politik tutum bulunmamaktadır. Son dört çalışma bakanının (Çelik, Soylu, Müezzinoğlu ve Sarıeroğlu) “bu yıl işsizliği tek haneye indireceğiz” sözü 2017 yılı için de havada kalmıştır. AKP politikaları ile işsizliğin azaltılmasının mümkün olmadığı artık görülmelidir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında işsizlik oranı yüzde 8,6 iken aradan geçen zamana rağmen işsizlik bugün yüzde 10,9 olarak açıklanmıştır.
AKP iktidarının 15 yıllık işsizlik ortalaması da yüzde 10’dur yani çift hanelidir. OHAL ve devamında savaş hali ile birlikte çift hanelilere faiz ve enflasyon oranı da eklenmiştir. Son beş yılda döviz kur sepetindeki eğilimin devam etmesi durumunda 2023 hedeflerine çift haneli döviz kuruda eklenecektir! (SO/HK)
* Bölgelerin sosyo-ekonomik analizlerinin yapılması, bölgesel politikaların çerçevesinin belirlenmesi ve Avrupa Birliği Bölgesel İstatistik Sistemine uygun karşılaştırılabilir istatistiki veri tabanı oluşturulması için 2001'de çıkarılan kararnameyle oluşturulan bölge kodları.