Yaşlıları Sevmek Kabahat mi?

Özellikle dinî baskılar yüzünden kıskaç altına alınmış toplumların cinsel dürtüleri, ne olursa olsun bir şekilde su yüzüne çıkıyor. Fakat Batı medeniyetinin en gelişmiş ülkelerinden sayılan Kanada'da bile, ahlakçılık sosyal yaşamda etkisini sürdürdüğünden, geleneksel tabuları yıkmak için bağımsız ve mücadeleci bir ruha sahip olmak şart.

Yakışıklı oğlan Lake ile 80'li yaşlarındaki centilmen Peabody'nin ilişkisi burjuva normlarını zorlayarak aşkın sınır tanımadığını adeta ispat ediyor. 33.Uluslararası İstanbul Festivalinin Nerdesin Aşkım? bölümünde yer alan Aşkın Yaşı Yoktur (Gerontophilia) adlı provokatif yapım seyredenleri güldürdüğü gibi duygusal anlar yaşatmaktan da geri durmuyor. Cinsellik konusunda sınırları genişletmekten yana tavır koyan, yeraltı kuir sinemasının militan yönetmeni Bruce LaBruce orta sınıfın ikiyüzlülüğüyle tatlı tatlı dalgasını geçerken seksin devrimcilik ruhuna katkısını irdeliyor.

Burdayım Aşkım!

Ergenlikte insan kendini keşfederken, toplumun dayatmalarını sorgulama süreci genelde acılı olur. Çoğunluktan farklı olduğunu hisseden Lake de başta duygularını dışa vurmakta zorlanır. Maharetli LaBruce yavaş çekimlerle verdiği bu yalnızlık anlarında duyulan, hazla karışık mahcubiyeti başarıyla perdeye yansıtmış.

Devasa Gandhi posterinin süslediği bir yatağa sahip olan Lake paniğe kapılmadan hem kız arkadaşıyla hem de yaşlılarla olan ilişkisini bir süre beraberce sürdürür. Fakat gönlü bakımevindeki Bay Peabody'den yanadır, annesinin, meslektaşlarının veya genelde toplumun ona dayattığı utançtan kendini sıyırarak yoluna içinden geldiği gibi devam eder. Lake için fetişist damgası yemek bile artık önemini yitirmiştir; aldığı radikal karar sonucunda aşk iki insanı beklemedikleri ölçüde mutlu eder.

Paranormal zombi filmlerinin ardından LaBruce, ahlakçılık konusunda yeri geldiğinde muhafazakârlara pabuç bırakmayan burjuvalarla dalgasını geçiyor, hınzır Gerontophilia ile "normal" olduğunu iddia edenleri tiye alıyor.

Venedik, Toronto, Rio de Janeiro, Reykjavik, Paris, Stokholm, Havana, Tallin, Melbourne, Guadalajara gibi dünya festivallerinden sonra İstanbullu sinemaseverlerle buluşacak olan yapım Montréal'deki Yeni Sinema Festivalinde yönetmenine ödül bile kazandırdı. Olağanüstü bir sanat eseri diyemesek de Gerontophilia romantik ve merhametli imajının arkasına saklanırken cinsellikte aşılmayacak eşik olmadığını gözümüze sokuyor, helal olsun… (mt/çt)

* Seanslar:

11 nisan saat 11.00 Atlas

12 Nisan saat 16.00 City’s

20 Nisan saar 16.00 City’s