Sedat Ergin: Davalarla Algı Yaratılıyorsa, Gazeteci İşini Doğru Yapıp Yapmadığını Sorgulamalı

Atölye BİA’nın üçüncü günün ilk oturumunda gazeteci Sedat Ergin iddianame ve dava tutanaklarından haber yazma üzerine bilgilerini aktardı

IPS İletişim Vakfı/bianet’in düzenlediği Gazeteciler İçin Haber Atölyesi’nin üçüncü günün birinci oturumuna farklı üniversite ve şehirlerden 17 gazeteci ve gazetecilik öğrencisi katıldı.

Ergin: Yargı iktidarın aracı konumunda

Gazeteci Sedat Ergin sunumunda 1960 Darbesi sonrası büyük kırılma noktalarının geliştiği söyledi ve bu kırılma noktalarını şöyle sıraladı: 

“12 Eylül’de DİSK davası, 28 Şubat Dönemi’ndeki Refah Partisi davası ve en son AKP dönemindeki Ergenekon, Balyoz ve 15 Temmuz davaları. Bunlar siyasal iktidarların kendi iktidar alanlarını korumak ya da genişletmek için bir araç olarak kullandılar.”

 “İktidar erkini elinde bulunduranlar kendi meşrutiyetlerini bu davalar üzerinden tescil ettirdi.

“Türkiye’de davalar dalgalar şeklinde devam etti. Bundan dolayı iddianameler de halkalar şeklinde hazırlandı.”

Ergin buna örnek olarak Balyoz Davası’ında hazırlanan üç iddianameyi gösterdi.

Türkiye’de yoğun bir şekilde iddianame hazırlandığını ve bunların genellikle muhalif kesimlere karşı açılmış davalar olduğunu söyleyen Ergin,  Cumhuriyet gazetesine açılan dava, İnsan Hakları aktivistlerine açılan dava ve Kürt siyasi hareketine karşı açılan davaları örnek olarak gösterdi.

“İtiraz yok!”

Ergin, hazırlanan bazı iddianamelerde delillerin sahte çıkması ve buna karşı o dönemde kamuoyunun sessiz kalmasına dair şunları söyledi:

“Burada düşündürücü olan o döneme baktığımızda kamuoyunun bu davalar ile ilgili hiç bir itirazın olmaması. Böylece bir dönemde yaratılan algı ile sonra ortaya çıkan gerçek arasında büyük bir uçurum oluşuyor ama insanlar bu yanılgı içinde yaşamaya ve düşünmeye devam ediyorlar”.

Gazeteciler ne yapmalı?

Ergin bu soruyu şöyle yanıtladı:

“Özellikle bu tür davalarda gazeteciler davalara zaman ayırmalı. Davanın delillerine bakmalı ve düz bir mantıkla hareket etmeli.

“Ortada bir kandırma varsa; yanıt vermemiz gereken soru şu oluyor: Gazeteciler görevlerini yerine getirdiler mi?

Tüm bunları anlattıktan sonra Ergin katılımcı gazetecileri ve gazeteci adaylarını uyardı: “Gazeteci önüne gelen her şeyi ciddiye almalı lakin miktar şüpheyi de elden bırakmamalı”.

"Süreç de iddianame kadar önemli"

Yargı gazeteciliğinde günümüzün sorunlarından biri olarak “Gazetecilerin iddianameyle ilgilendikleri kadar dava süreciyle ilgilenmemelerini” gösterdi.

Bu konuda 15 Temmuz yargılamaları, Akıncılar Üssü davası gibi belli başlı davalardan sözetti.

Bu davaları takip ettiğini belirten Ergin şöyle konuştu:

“Bu davaların bir bölümü çok sağlam delillere dayanıyor; özellikle Genelkurmay Başkanlığı’ndaki görüntüler bunu kanıtlıyor. Buna karşı bazı davaların şüphe uyandıracak belgeler bulunuyor.”

İddianame ve Dava Tutanaklarından Haber Yazma aktarımından sonra soru-cevap kısmıyla oturum bitti.

Pınar İlkiz'den yeni medya ve sosyal medya kullanımı

Atölye BİA'nın üçüncü gününün ikinci oturumunda Pınar İlkiz habercilikte yeni medya ve sosyal medya kullanımı konulu sunumunda görselleştirme araçlarını kullanırken bilinmesi gerekenleri anlattı. Görselin anlaşılır ve okunur olması için gerekli ipuçlarını şöyle sıraladı:

“Türkçe uyumlu yazı karakteri; renk uyumu; yazının arka plan rengiyle üzerine yazılan yazıların rengi birbirleriyle uyumu; hizalama; tireleme; çözünürlük.”…

İlkiz, sosyal medyada haber bağlantısı paylaşırken Bit.ly kullanarak uzun bağlantıları kısaltılabileceğini söyleyerek bu uygulama hakkında bilgi verdi.

Oturumda afiş, infografi ve sunum gibi birçok görselleştirme aracı sunan Canva sitesinin kullanımını anlattı. Ayrıca renk alternatiflerinin bulunduğu Coolors’u da gösterdi. Oturumda kullanımı öğretilen diğer uygulama ve siteler şöyle: “Timeline, Librestock, Pixlr/Editor, Indesign, Wordart, Auto draw, Sprout social, Soundcite, Mapme, Mymaps, Storymap, Thingink, Piktochart, Pixabay ve Illustrio.”

(GA/HK)

* Fotoğraf: Gökhan Arpa - bianet