Şiddete Hoşgörü Göstermeyen Bir İş Dünyası İçin Buluştular

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi kapsamında, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliştirme Ve Uygulama Rehberi hazırlandı.

TIKLAYIN - ÇALIŞMA ARKADAŞINIZIN ŞIDDET GÖRDÜĞÜNÜ NASIL ANLARSINIZ?

Şirketlerin, çalışan kadınların yakın ilişkide maruz kaldıkları şiddete karşı harekete geçmelerini amaçlayan rehber, TÜSİAD’ın desteğiyle özel sektörde yaygınlaştırılacak.

İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi kapsamında, geçtiğimiz sene 19 şirkette yapılan anketler aracılığıyla “Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporu” hazırlanmıştı.

TÜSİAD, BM ve Aile Bakanlığı’nın desteğiyle

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun TÜSİAD’ın işbirliği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sabancı Vakfı’nın desteği ile hazırladığı rehber, bugün İstanbul Sanayii Odası’nda yapılan bir toplantıyla tanıtıldı.

Toplantıda TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, UNFPA Bölge Direktörü Karl Kulessa ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu birer konuşma yaptı.

Tüm konuşmacılar erkek şiddetine ilişkin dünyadan ve Türkiye’den veriler paylaştı, şiddet sorununun yaygınlığına dikkat çekti.

Cam tavanı araştırırken karşımıza şiddet sorunu çıktı

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, Bağımsız Kadın Direktörler Projesi sırasında kadınların yönetimlerde neden daha az yer aldığını araştırırken, aileiçi şiddetin bir engel olarak karşılarına çıktığını ve bu projeye böyle başladıklarını anlattı.

“Kadınların önlerine koydukları hedeflerde, birlikte oldukları erkekle ilişkileri önemli bir etken” diye konuşan Ararat, kadına yönelik şiddetin ciddi bir hak ihlali olduğu gibi, işveren ve toplum için de önemli bir sorun olduğunu ifade etti.

Ararat, aileiçi şiddetin ekonomik kayıplara, verimlilik kayıplara neden olduğunu söyledi. Çalışanların aileiçi şiddete maruz kalmasının şirketlerde “dikkatsizliğin yol açtığı iş kazaları, hatalar, işe gelememe, moral bozukluğu, verimlilik düşmesi, diğer çalışanlara düşen ek yük” gibi sonuçları olduğunu belirtti.

Ayrıca şiddete maruz kalan kadınların yanısıra, şiddet uygulayan erkek çalışanların da şirketlere benzer etkileri olduğu söylendi.

TIKLAYIN - KADIN ÇALIŞANLARIN % 75’İ ŞİDDET GÖRÜYOR, SADECE % 12’Sİ DİLE GETİRİYOR

TÜSİAD Başkanı: Eşitlik özel sektörde benimsenmeli

Kamu, özel sektör ve sivil toplumun şiddete karşı ortak bir mücadele vermesi, herkesin kendi etki alanında çalışmalar yapması gerektiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes şöyle konuştu:

“Artık şirketlerin kurumsal politikalarına toplumsal cinsiyet anlayışını dahil etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Daha fazla kadının çalışma yaşamına katılması ve bunun kalıcı olması için kurumsal politikalar çok önemli.

"Burada sadece devlete değil özel şirketlere iş düşüyor. Bu rehber şiddet mağduru kadın çalışanları desteklemek için şirketlerin başvurabileceği değerli bir kaynak. TÜSİAD olarak bu rehberin tanıtılmasına destek vereceğiz. İş dünyasının iyi örneklerin tecrübelerinden faydalanmalarını ve motive olmalarını amaçlıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin özel sektörde benimsenmesi için üzerimize düşen tüm görevi yapacağız.”

Aile Bakanı konuştu   

BM Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Bölge Direktörü Karl Kulessa Türkiye’de 2000 yılından beri şiddetle mücadele konusunda önemli gelişmeler olduğunu söylerken, kadınların işgücüne katılımının hala çok düşük olduğunu ve Türkiye’nin Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda 130. Sırada olduğunu da ekledi.

TIKLAYIN - TÜRKİYE CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE 130. SIRAYA GERİLEDİ

Aile Bakanı Ramazanoğlu ise dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Seni yanımda istiyorum” dediğini ve 2003-2010 arasında kadın sorunları konusunda Erdoğan’ın danışmanı olarak çalıştığını anlattı. Ramazanoğlu şöyle konuştu:

“Kadın sürekli mağduriyete uğrayan kişi olarak değil, başarılarıyla da gündeme gelmelidir. Savaşların en önemli mağdurları kadınlar ve çocuklardır. Kadının her şeyden önce anne olduğu unutulmamalıdır. Şiddet kadının üretkenliğini de etkilemektedir. Bu durum kazanç kaybını da beraberinde getirmektedir. Kadının güçlenmesi aileyi ve toplumu da güçlü kılacaktır. Bakanlık olarak her türlü işbirliğine, bilgi-deneyim paylaşımına açığız.” (ÇT)