CHP'nin Dönüşümü, Kılıçdaroğlu'nun Referandum Başarısına Bağlı
İstanbul Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen CHP mitingini, partinin İl Başkanı Berhan Şimşek ve Prof. Dr. Fuat Keyman, bianet'e değerlendirdi.
Şimşek, katılımdan memnun; "Çok dinamikti. Mitingde ilk defa bu kadar çok sayıda genç, kadın, iş insanı da işçi de vardı. Halkın katılımı vardı" diye konuştu.
"Artık İstanbul rüzgara karşı yelkenlerini açtı"
Mitingin CHP'ye yöneltilen "Ankara'ya takılı kaldığı" eleştirilerine de yanıt olduğunu belirten Şimşek, "Önceden Ankara'dan esen, İstanbul'a ulaşamayan rüzgar için şimdi yelkenleri açtık, rüzgara doğru tuttuk" dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türbanı özgür kılacağız" sözleriniyse Şimşek, "AKP, türbanın özgürlüğünü istemiyor. Türbanın artık daha fazla istismar edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu sorunu biz çözeceğiz" diye değerlendirdi.
Keyman: "CHP içerisindeki iki tavır birarada gitmiyor"
Prof. Dr. Keyman ise, CHP'de "Eski CHP-yeni CHP" algısından kaynaklanan bir ikilem yaşandığını söyledi. CHP'nin Deniz Baykal'dan Kılıçdaroğlu'na geçişinin "toplumla kucaklaşma, CHP'yi iktidar haline getirme" anlamı taşıması gerektiğine işaret eden Keyman, şunları söyledi:
"Bu mitinglerle topluma bir açılma oldu. Fakat CHP yine de AKP'nin başa gelmesiyle takındığı tepkici, sert tavrını sürdürdü. Bu iki tavır bir arada gitmiyor. Çünkü topluma açıldıkça, örneğin Kürt sorununda söylemleri ve düşünceleri geliştirmek gerek. Bu yapılamayınca 'eski CHP' orada oluyor. Halbuki 'yeni CHP'nin toplumu daha kapsayıcı bir söylem geliştirmesi gerekiyor."
Kılıçdaroğlu'nun "Türbanı özgür kılacağız" sözleri için, Keyman, CHP'nin bu konuda şehirli, eğitimli orta ve üst sınıfı temsil eden tabanı açısından ikircikli durumda kaldığını belirtti.
Kılıçdaroğlu'nun "hayır"a ihtiyacı
Keyman, "CHP'nin mitingi kalabalık olsa da referandum sanki 'Evet'e doğru gidiyor. Yüksek Askeri Şura (YAŞ), Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) gibi düzenin kurumlarıyla toplum arasındaki mücadele, topluma yakın olan AKP'yi daha güçlü kılıyor" dedi.
"Hayır"cı tavrını referandum mitinglerinde sürdüren "eski CHP" ile "toplumu yanına katmak isteyen Kılıçdaroğlu" figürünün muğlaklık yarattığını söyleyen Keyman, şunları söyledi:
"Bu muğlaklık, CHP'nin toplumsal sahnesinde Kılıçdaroğlu, örgüt kısmında ise Önder Sav ikiliğini yaratıyor. Bu ikiliğin çözülüp çözülemeyeceğini referandum sonucunda göreceğiz. Hayır düşük kalırsa bu eski CHP'yi geri getirme ihtimalini doğurur. Ama sonuç Evet dahi olsa Hayır oyları yüksek çıkarsa bu Kılıçdaroğlu'na puan kazandırır."
CHP'nın tabanı ile Kılıçdaroğlu'nun "Ben emekli Kemal'im" sözlerinin birbirine zıt olduğunu belirten Keyman, şöyle dedi:
"Önemli olan CHP'nin yoksullara, işsizlere, farklı kimliğe sahip olanlara belli bir ilke temelinde açılması. Onu da tam yapamıyor. O yüzden bu muğlaklık 12 Eylül'e kadar devam eder. Referandumda çıkacak Hayır oyları, Kılıçdaroğlu için 'eski CHP'yi temsil eden örgüt içindeki kesime karşı gücünü artırabilmesi açısından önemli." (BT)