AYVALIK'TA 25 KASIM
"Cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa son verin"
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Öğretmenevi önünde bir araya gelen Ayvalıklı kadınlar eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam taleplerini haykırarak pankart, döviz, flama ve bölgede öldürülen on beş kadının öyküsünün yazılı olduğu dövizleri ile Marina'dan Cumhuriyet Alanı'na yürüdüler.
“Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun”, “Aileyi değil, kadını koru”, “Tecavüzü aklama, yargıla”, “Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz, kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz”, “Krize karşı kadınlar isyanda”, “Krizin yükünü çekmeyeceğiz”, “Kadınlar birlikte birlikte güçlü”, “Yaşasın kadın dayanışması”, "Kadın yaşam özgürlük, Jin jiyan azadi” sloganlarının atıldığı yürüyüşe çevredekiler de alkışlarıyla destek verdi.
Ayvalık'ta erkeklerin öldürdüğü kadınlar unutulmadı!
Alana girişte, erkek şiddetine dair yapılan açıklamada şunlar dile getirildi:
“Biz kadınlar, sokakta, iş yerimizde, evimizde hemen her yerde, her an erkek şiddeti korkusuyla yaşıyoruz. Dün İstanbul’da metroda bir kadına çekilen o bıçak, aslında tüm kadınların boğazında!
“Şiddetin son bulmasının tek yolu Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır. İstanbul Sözleşmesi, ”devletin görevi toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır” dediği için yok sayıldı. Hayatımıza sınır çizmeye kalkan erkekler daha da cesaretlendirildi. “Hayır” dedikleri için, “boşanmak” istedikleri için, “dekolte giydiği” için, “mesaj yazdığı” için, “yan baktığı, yemeğin altını yaktığı” için kadınları öldüren erkekler, çıtayı daha da yükseğe taşıdı.
“Son on yılda Balıkesir ilimizde en az 60 kadın, Körfez ilçelerinde ise 30 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran politikalar yüzünden, biz her gün ölüyoruz! Ama onları unutmuyoruz “
Bölgede öldürülen 15 kadının isimleri okunduğunda alandaki kadınlar “burada” diye ses verdiler.
-Burhaniye’de, komşusu Feridun Gezer tarafından, tarlada çalışırken av tüfeği ile öldürülen Emine Kuru,
-Ayvalık’ta, erkek kardeşi tarafından, uykusunda katledilen Hanife Akman,
Ayvalık’ta, oğlu Tekin Muzmun tarafından telefon kablosuyla boğularak öldürülen Aytekin Muzmun,
Dikili’de, boşandığı eski kocası ve kayınpederi tarafından pompalı tüfekle öldürülen Zümrüt Er,
Edremit’de, hakkındaki uzaklaştırma kararı bitince eve dönen kocası Hakkı Aydın tarafından bıçaklanarak öldürülen Işıl Çetkin
Edremit’de, erkek arkadaşı Mehmet Biçer tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürülen Nazan Can,
Edremit’de, oğlu Emrah Yaşar tarafından başına demir çubukla vurularak öldürülen Vusule Yaşar,
Edremit’de, eski kocası tarafından sokak ortasında tabanca ile vurularak öldürülen Yonca Tatarka,
Burhaniye’de, kayınbiraderi ve çocukları tarafından sopa ve küreklerle darp edilerek öldürülen Çiğdem Dönmez,
Dikili’de, boşandığı eski kocası Alper Gül tarafından sokak ortasında tabancayla vurularak öldürülen Çilem Kılıç,
Edremit’de, kocası Recep Kırtay tarafından, evinde, pompalı tüfekle vurularak öldürülen Çiğdem Kırtay,
Balıkesir’de, kocası Emrah Kayadelen tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülen Seda Kayadelen,
Edremit’de, tedbir kararı aldıktan dört gün sonra, eski kocası Sezgin Zilkaya tarafından vurularak öldürülen Sibel Zilkaya,
Ayvalık’ta, boşandığı eski kocası tarafından bıçaklanarak öldürülen üç çocuk annesi Birgül Ç.
Edremit’de, dini nikahlı eşi Seymen tarafından bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Merivan Avcı.
Talepler
Erbaneler eşliğinde söylenen “güneş topla benim için” şarkısı sonrası okunan basın açıklamasında ise şu talepler dile getirildi:
- Eşit temsil ve şiddetsiz bir hayat istiyoruz!
- Kadınlara en derin tahribatı veren cinsiyet eşitsizliği temelli politikalara son verilmesini istiyoruz!
- Kadınların ev içi emeğini yok sayan, güvencesiz işlere mahkum eden ekonomik politikalara son verilmesini istiyoruz!
- Cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda gerçekçi politikalar içermeyen her türlü toplumsal mutabakata veya eylem planına “hayır diyoruz!
- Kadın ve LGBTİ+’ların eşit, özgür ve şiddetsiz bir hayat sürmesinin önündeki her türlü söylem ve eylemin acilen durdurulmasını istiyoruz !
- Yasal kazanımlarımızı tehdit eden girişimlere son verilmesini istiyoruz!
"Artık yeter"Kadınların okuduğu basın açıklaması şöyle: “Artık yeter! Görevinizi yapın, eşitliği sağlayın, cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa son verin! “ARTIK YETER diyoruz. Eşitlik ve özgürlükten yana bağımsız kadın örgütlerinin yapım süreçlerine etkin katılımı olmadan kimse yasalara dokunmasın, cinsiyet eşitliğinin her düzlemde hesaba katılmadığı hiçbir toplumsal iyileştirme ve dönüşüm planı yapılmasın! “İktidarın yıllardır sürdürdüğü kadın düşmanı politikalara, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkma sürecine ve Danıştay’ın bu konudaki tutumuna, 6284 Şiddet Yasası’nın içinin boşaltılmasına ve etkin uygulanmamasına, yoksulluk nafakasının süreyle sınırlandırılmasına yönelik kampanyalara, kadınlara karşı şiddeti ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için hayata geçirilmesi gereken kapsamlı ve bütüncül politikalara bütçe ayrılmamasına, çocuk cinsel istismarı faillerine yönelik af girişimlerine YETER diyoruz. “Başka” bir ülke kurma hayaline giden yolu kadın haklarını tırpanlayarak açmaya çalışanlara ARTIK DURUN diyoruz! Denilen basın açıklamasında “5. Yargı Paketi ile getirilmeye çalışılan, çocukların ve kadınların hayatlarını ve haklarını tehdit eden değişikliklerin Meclis gündeminden kaldırılmasını istiyoruz. Görevinizi yerine getirin, kadınların kazanımlarını ortadan kaldırmak için değil, mevcut yasaları uygulamak için çalışın, yasalara dokunmayın uygulayın. “Bütün yoksulları ama en çok da ezeli eşitsizlikler nedeniyle kadınları etkileyen ekonomik çöküş şartlarından çıkış için acilen harekete geçin. Gereken önlemlerin kadın iktisatçıların eşit katılımı ve toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle inşa edilmesini sağlayın. "Aksi takdirde krizin derinleşeceğinin ve kısa ya da uzun vadeli her türlü önlemin sürdürülebilir olmaktan çıkacağının farkına varın. İşyerinde kadına yönelik şiddet ve cinsel tacizle mücadeleyi amaçlayan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 Sayılı Sözleşmesi’ni onaylayın ve hayata geçirin." |
(Gİ/EMK)