DJV: Türkiye basına baskıyı bırakmalı

*Fotoğraf: Pixabay. 

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Alman Gazeteciler Sendikası (DJV), Başkanı Frank Überall, hafta sonu Türkiyeli muhaliflerden oluşan ve aralarında gazetecilerin de bulunduğu 55 kişilik bir infaz listesi bulunduğunu kaydederek gazetecilerin korunması çağrısı yapmıştı.

bianet'in ulaştığı DJV Sözcüsü Hendrik Zörner, infaz listesinden ilk olarak dijital bir yayın sayesinde haberdar olduklarını söylerken, "Her şey bu haberle başladı, polisten teyit edildi, Almanya'daki Türk gazeteciler için tehlike arz ettiği için acil bir açıklama yaptık" dedi. 

"Polis net açıklama yapmıyor"

Polisin konuyla ilgili girişimlerini sorduğumuz Zörner, son durumla ilgili şu bilgiyi verdi: 

"Polisin listedeki bazı gazetecileri uyardığını biliyoruz. Ancak Almanya'daki Türk meslektaşlarımızın şu anda polis tarafından korunup korunmadığını bilmiyoruz. Umuyoruz ve talep ediyoruz ama polis bu konuda herhangi bir açıklama yapmıyor."

Zörner, Almanya'daki Türkiyeli gazeteciler için kendilerinin de endişelendiklerini belirterek Türkiyeli yetkililere çağrı yaptı: 

"Gazeteciler hayatlarından endişe ediyor. Türk makamlarından basın özgürlüğüne, eleştirel ve bağımsız gazetecilere karşı verdikleri mücadeleyi, uyguladıkları baskıyı durdurmalarını talep ediyoruz."

Polis iki kişiyi korumaya aldı

Şu ana kadar sendikanın elindeki bilgilere göre Almanya polisi 55 kişilik infaz listesinde iki isimle ilgili polisin harekete geçti.

Polis bu kişilere koruma sağladı ancak sendikaya göre bu yeterli bir önlem değil. 

Erk Acarer saldırısı 

BirGün gazetesi yazarı, gazeteci Erk Acarer, Berlin'deki evinin bahçesine tehdit mesajı bırakıldığını duyurdu. Acarer, 7 Temmuz'da evinin bahçesinde bıçaklı saldırıya uğramıştı.

Acarer Twitter hesabından yaptığı açıklamada, dün (19 Temmuz) gece evinin bahçesine üzerinde "Sen bekle" yazısı sarılı pişmiş bir yumurta atıldığını, sabah saatlerinde polislerin kendisini bilgilendirdiğini söyledi.

"Bilgi almaya çalışıyoruz"

Listede adı bulunan gazetecilerden biri olan Celal Başlangıç, süreci Artı TV'ye şöyle anlatmıştı: 

• 21 kişilik yayınlanan listedeki isimleri biliyorduk. Sonra 43 kişilik bir liste daha olduğu konusunda bir bilgi yayılmıştı ama bu listede yer alan isimler kimler bilinmiyordu. Evime gelen Alman polisleri bir üçüncü listeden bahsederek, yurt dışında yaşayan Erdoğan karşıtlarından oluşan 55 kişilik bir liste olduğunu ve adımın bu listede yer aldığını söyledi. Polislerin söylediklerinden ortada konuya ilişkin yürütülen bir soruşturma olduğunu anladık. Davayla ilgilenen bir polis ve bir dava dosyası var. Avukatımız bu konu ile ilgileniyor ve bilgi almaya çalışıyor. Alman polisinin ciddiye aldığı bir dosya gibi görünüyor.

İktidarın koltuğunu kaybetmemek için yurt içinde ve yurt dışındaki muhaliflere saldırdığını savunan Başlangıç, ekledi: 

• AKP artık yarattığı illüzyonla iktidarı elinde tutmayı başaramıyor, artık halka anlatacağı herhangi bir başarı hikâyesi de kalmadı. Medyayı tamamen elinde tutarak ve ele geçirerek bir illüzyon yaratmaya çalışıyor. Bu illüzyonla iktidarlarını devam ettirmek istiyorlar. Muhalif medya, yaptığı yayınlarla bu illüzyonu bozuyor. Bu yolda iktidarda kalabilmesi için yurt içinde yurt dışında muhalif olan herkese saldırıyorlar. Ancak bu saldırının sadece Erdoğan'dan gelebileceğini düşünmek bir yanılsama olur, ittifaklarından da gelebilir bu saldırılar.

(PT)