Hastane Yerine Süngerli Oda Hapsi

Barış ve Demokrasi Partisi Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Bolu T Tipi Cezaevi’nde darp edilen mahpuslarla yaptığı görüşmenin ardından açıklama yaptı.

Açıklamaya göre, mahpuslar hücrelerine giren özel kuvvetler ve gardiyanlarca dövüldü. 10 mahpustan dördü süngerli odaya kapatıldı. Tutuklu ve hükümlülerle görüşen BDP olayın gelişimini şöyle anlattı:

“13 Şubat’ta mahpuslar, hasta bir arkadaşlarının revire çıkma talebinin bie hafta süreyle geciktirilmesi ve sancılarının artması sonucu, ihlale dikkat çekmek ve durumu protesto etmek amacıyla iki dakika süreyle mazgal ve kapı vurma eylemi gerçekleştirdiler.”

“Bu şiddet içermeyen, pasif ve bir hakkın ihlaline dikkat çekmek amaçlı eyleme idare çok sert bir biçimde cevap verdi. Çok sayıda ve ‘Robokop’ kıyafetli özel kuvvet, Fatih isimli cezaevi müdürü ve gardiyanlar hücrelere girerek içlerinde hastaların da bulunduğu mahpusları darp ettiler.”

“10 mahpustan dördü elleri ve ayakları plastik kelepçeyle bağlanarak süngerli odaya kapatıldı ve 24 saat süreyle orada tutuldu. Altı kişi de yine elleri ve ayakları kelepçeli bir biçimde güvenlik odası olarak tabir edilen odaya kapatıldı.”

“Şimdi elime düştünüz”

BDP ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) 14 Şubat’ta cezaevine giderek mahpuslarla görüştü.

“Mahpusların vücudunda, önceki gün gerçekleştirilen müdahale ile meydana gelen darp izleri (morarma, yırtılma, kızarıklık) olduğu görüldü. Süngerli odada kalan mahpusların tamamında soğuğa bağlı enfeksiyon ve rahatsızlıklar tespit edildi.”

“Mahpuslar, cezaevi müdürünün, kendileri darp edildiği esnada ‘Ben de sizden böyle bir şey bekliyordum, şimdi elime düştünüz’ dediğini aktardı.”

BDP, saldırıların durdurulup sorumlular hakkından yasal işlem başlatılması gerektiğini ifade etti:

“Evrensel hukuk ve insan hakları fikri etrafında faaliyet yürüten tüm sivil toplum kuruluşlarını duyarlılık çerçevesinde hükümet ve parlamento üzerinde yasal baskı oluşturmaya; Türkiye’nin insan haklarına saygılı ve duyarlı hukuk devleti prensiplerine bağlı ve bu prensipleri gözeten demokratik kamuoyunu, insan onurunu hiçe sayan bu uygulamalara karşı tepki göstermeye çağırıyoruz.” (AS)