* Fotoğraf: Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu / Twitter
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kanal İstanbul projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanarak yeniden askıya çıkarılan 1/100.000, 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planlarına itiraz etti.
İtiraz dilekçelerini toplu olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim eden doğa ve yaşam savunucuları öncesinde de bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamada “Bizler bir yandan ekonomik kriz, bir yandan iklim krizi bir yandan da salgın koşullarında yaşamaya çalışırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İktidarın yeni yaptığı pazarlıkları planlara işleyip, tüm hızıyla Yenişehir dediği Rant Projesi için çalışıyor” denildi.
Bakanlığın on binlerce kişinin itirazını ve açılan davaları görmezden geldiği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Halen, açılmış davalara bilirkişi ataması yapılamadı. Bilirkişilerin güzargah tartışmaları sebebiyle tehdit edildiğini açıkladığı son günlerde keşif beklerken, yeni bir değişiklikle karşı karşıyayız. Kanal güzergahındaki pazarlıkları bitmemiş ki, basında her gün Rant Kanalı Projesine dair açıklamalar yapılıyor” ifadeleri kullanıldı.
“Asli görevi halka hizmet etmek olanlar bugün Kanal da Kanal diye vatandaşla, doğayla inatlaşıyor! Vatandaşa ‘hodri meydan’ diyor.”
Doğa ve yaşam savunucuları Kanal İstanbul projesine neden itiraz ettiklerini ise şu gerekçelerle anlattı:
“Kanal İstanbul, bir ulaşım projesi değildir. Bölgede yaşayan halkın yaşam koşullarını iyileştirmek yerine köyleri, sermayeye açacak şekilde imar izinleri verdiğinizi biliyoruz ki bu bir yapılaşma, rant projesidir.
“Bu proje ‘kentsel dönüşüm’ adı altında milyonları evlerinden, yerlerinden edecek, işyerlerini dahil yok edecek; lüks siteler, AVM’lerle dolu ‘Yenişehir’e dönüştürecektir.
“Dünyanın pek az kentinde olan ama İstanbul’da bir arada olan doğal varlıklar, dünyanın yedi lagününden biri, göller, endemik çeşitliliği ile ünlü̈ Kuzey ormanları, tarım alanları, yaban hayatı, göç sırasında konaklayan kuşlar, denizler, hepsi bu projeyle yok edilmeye çalışılmaktadır.
“1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğine, 1/5000 ve 1/1000 imar planlarına yönelik itirazlarımıza yanıt dahi vermeden, dava sürecinde üç etap halinde nazım ve uygulama imar planlarını ve çevre düzeni planı değişikliğini yeniden onaylıyor.
“Bakanlık; Yenişehir adını verdiği bu talan projesi ile Sazlıdere Su Havzasından Karadeniz’e uzanan köylerin, tarım alanlarının, meraların, ormanların üzerine lojistik tesisler, turizm alanları, ticaret alanları, fuar alanları, konut alanları ve Karadeniz kıyısına milyonlarca m2 dolgu alanı planlıyor.
“Bu planlarda Sazlıdere Barajı yok, köyler yok, tarım alanları, meralar, ormanlar yok. ‘Yenişehir’ dedikleri yerde köylülere, yoksullara, işçilere, emekçilere yani halka yer yok!
Açıklamanın sonunda Kanal İstanbul projesi yerine depreme ve salgınla mücadeleye bütçe ayrılması gerektiğin, belirten doğaseverler şunları söyledi:
“İstanbul’da büyük bir ekolojik yıkıma neden olacak bu plan ile İstanbul’un tarım alanlarının, su havzalarının, ormanlarının, köylerinin yerini ‘nitelikli insanlar’ için turizm projeleri, oteller, AVMler, konut siteleri, rezidanslar alsın istiyorlar.
“Var gücümüzle bu kıyımın karşısında durmaya, Kuzey Köyleriyle, dostlarımızla, canlarımızla, İstanbullularla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Talana, kıyıma, katliama geçit vermeyeceğiz. Bütün yurttaşlarımızı yaşamı, doğayı, çocuklarımızı savunmaya davet ediyoruz. Katılın durduralım İstanbul’u birlikte kurtaralım.”
Kanal İstanbul projesiCumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönem 2011’de yaptığı bir konuşmada “yeni bir İstanbul” hedefinden söz etti. “Çılgın proje” olarak sunulan bu planın içinde Kanal İstanbul adı da ilk kez duyuldu. “Çılgın proje”de neler var?Haliç Kongre Merkezi’nde 2011’de yapılan toplantıda projeye ilişkin temel bilgiler açıklanmıştı. Projenin en önemli ayağı ulaşımda entegrasyondu. Bugün bu projede hedeflenen 3. Köprünün 3. Havalimanının yapımı bitti. Torba yasayla bölge ranta açıldıMayıs 2016’da 20 kanunun toplam 32 maddesinde değişiklik yapıldı. Mera Kanununa eklenen ek madde ile Kanal İstanbul’un bulunduğu bölgenin imara açılmasına ön ayak oldu. Yasaya getirilen “otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol” ibaresinin dahil edilmesiyle de Kanal İstanbul’a bağlanan yolların ücretli olacağı sonucuna varıldı. 2018'de rotası açıklandı2018’de dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan projenin güzergahını nihayet açıkladı. Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu oluşturacak kanalın Küçükçekmece Gölü’nden başlayarak, Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridoru boyunca 45 kilometre olacağını söyledi. ÇED süreci Kanal İstanbul projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nca yeterli bulunduktan sonra 23 Aralık 2019'da askıya çıkarılmış ve kamuoyunun görüşlerine açıldı. Raporun askıda olduğu 10 gün boyunca projenin iptalini isteyen yurttaşlar, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı il müdürlüklerinde uzun kuyruklar oluşturarak itiraz dilekçelerini verdi. TIKLAYIN - Kanal İstanbul’a 34 Maddelik ÇED İtirazı Ancak 17 Ocak'ta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul ÇED Raporu'nu onayladıklarını bildirdi. Raporda ne var?75 milyar lira bedel ile yapılacak Kanal İstanbul için hazırlanan son ÇED raporuna göre; projenin 7 yılda tamamlanması planlanıyor. Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek yaklaşık 45 km uzunluğunda ve 20.75 metre derinliğinde olan projenin kazı aşaması da 4 yıl sürecek. Yılda yaklaşık 275 milyon metreküp kazı yapılacak. Kanaldan çıkacak toplam hafriyat miktarı yaklaşık 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp olarak hesaplandı. Bu miktarın 1 milyar 79 milyon 252 bin metreküpünü kara kazısı, 76 milyon 416 bin metreküpünü deniz ve göl taraması oluşturacak. Kanal boyunca karada yapılması planlanan yaklaşık 1,1 milyar metreküplük kazının 800 milyon metreküplük kısmı Karadeniz’e bağlanılan kesimde gerçekleştirilecek. Kanal İstanbul Projesi kapsamında işletme (trafik) simülasyonu ve kanal işletme prensibinin belirlenmesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda da kanalın tek yönlü işletmesine karar verildi. Kanal İstanbul Projesi kapsamında; kanal içerisinde acil bağlama alanları, acil müdahale merkezleri, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları gibi kıyı tesisleri yapılması planlanıyor. Kanal İstanbul Projesi ile entegre olarak geliştirilecek projeler; Marmara ve Karadeniz Konteyner Limanları, Küçükçekmece Yat Limanı ve Karadeniz kıyısında rekreasyon amaçlı dolgu ile lojistik alan dolgusu olarak sıralandı. Karadeniz kıyısına rekreasyon ve lojistik alan için toplam 54 milyon 605 bin 865 metrekare dolgu yapılacak. Dolguda kanal hafriyatından çıkacak malzeme kullanılacak. Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 8-10 bin kişinin, işletme aşamasında ise 500-800 kişinin çalışması öngörülüyor. Çalışma alanı olarak tanımlanan ve inşaat faaliyetlerinin yürütüleceği kesim yaklaşık 63.2 milyon metrekare olarak hesaplandı. İnşaat faaliyetleri tamamlandıktan sonra kanal yapı yaklaşım sınırına kadar olan kesim diğer kamu ihtiyaçları için terk edilecek alan 25.75 milyon metrekare olacak. Kanal için kullanılacak alan 37.5 milyon metrekare olarak açıklandı. TIKLAYIN - Kanal İstanbul'da Üç Gerekçe, Üç İtiraz TIKLAYIN - Kanal İstanbul İtirazları: Ekolojik Yapı Bozulacak, Kent Yumurta Kokacak |
(TP)