* Fotoğraf: Pixabay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Meral Danış- Beştaş, cezaevlerinde "infaz yakma" adı ile bilinen hak ihlallerinde ciddi bir artış gözlendiğini ve cezaevlerinin Komisyon kararını dahi beklemeden mahpuslar aleyhine işlem tesis ettiğini açıkladı.
Samsun Bafra Cezaevi’nden Emrullah Kezer isimli bir tutuklunun kendisine ulaştığını söyleyen Danış-Beştaş, Kezer ile aynı dosyadan sanık olan ve aynı cezayı alan yani 7 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilen diğer dört sanığın tahliye edildiğini ancak Kezer’in tahliye edilmediğini, cezaevi ile ailesi tarafından yapılan şifahi görüşmelerde, “bu bir terörist kesinlikle 1 günü bile kalsa asla şartlı tahliyeden yararlanmayacak” denildiğini aktardı.
Danış-Beştaş, 1 Ocak 2021'den itibaren uygulanmaya başlanan iyi hal tespitinde 6 ayda bir idare ve gözlem kurulunca değerlendirmeye tabi tutulması uygulaması ile birlikte cezaevlerindeki koşullu salıverme şartları oluşmuş hükümlülerin idare ve gözlem kurulunun keyfi raporlarına binaen iyi halli sayılmadığı, koşullu salıverme hakkından faydalandırılmadığı yönündeki şikayetleri Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.
Aynı zamanda konuyu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na da taşıdı.
Danış-Beştaş, soru önergesinde Kezer’in dosyasına ilişkin şu ayrıntıları verdi:
“Emrullah Kezer hakkında daha evvel açlık grevine katıldığı gerekçesiyle disiplin cezaları verilmiş ve bu cezaların da infazı tamamlandıktan sonra, iyi hali iade edilmiştir. Hakkında başkaca disiplin cezası olmadığı ve iyi hali tespit edildiği halde koşullu salıverilme hakkını elde etmiş olmasına rağmen tahliyesi gerçekleştirilmemektedir.
“Henüz iyi hali tespit için komisyon dahi teşkil edilmemiş ve Kezer hakkında bir karar verilmemiş olmasına rağmen, koşullu salıverilme hakkının teslim edilmemesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Hakkında bir karar olmaksızın bir mahpusun cezaevinde tutulması ve cezaevi idaresinin, mahpusun ‘terörist olduğu için çıkarılmadığı’ yönündeki beyanı keyfi uygulamalara delalettir.
“Yine aile tarafından cezaevi infaz hakimi ile yapılan şifahi görüşmelerde de hakim tarafından bu kararın yanlış olduğu ancak kendisinin cezaevi kararını onaylayacağı yönündeki beyanı da hukukun devre dışı bırakıldığının açık göstergesidir.
“İdare ve gözlem kurullarına verilen yetkinin genişliği, mahkûmların cezaevinde bulunma gerekçesi olan suç tiplerine, doğum yerlerine, kimliklerine varana dek çok geniş bir şekilde ele alınmakta ve sübjektif kriterlere göre kararlar verilmektedir.
“Üstelik Emrullah Kezer örneğinde olduğu üzere bir komisyon kararına dahi gerek duymaksızın infaz koşullarını tamamlayan mahpusların hala cezaevinde tutuluyor oluşu izaha muhtaçtır. Geçtiğimiz ocak ayından bu yana çok sayıda mahpus, tahliye haklarını yasal olarak elde etmelerine karşın sübjektif gerekçelerle cezaevinde tutulmaya devam etmektedir.”
Danış-Beştaş, kendisine gelen şikayetler doğrultusunda Adalet Bakanı Gül’ün yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:
(TP)