Macaristan’da kürtaj olmak isteyenlere önce “fetüsün kalp atışı” dinletilecek
"Yasalarınızı bedenimden çekin" (Fotoğraf: AA)
Aşırı sağcı başbakan Viktor Orbán hükümeti, Macaristan'da kürtaj olmak isteyen kişilere önce "fetüsün kalp atışını" dinleme zorunluluğu getiriyor.
Resmi Gazete'de yayınlanan ve yarın (15 Eylül) yürürlüğe girecek olan yeni düzenlemeye göre, doktorlar, kürtaj talebinde bulunanlara, "ceninin hayati fonksiyonlarının işleyişini açık ve net bir şekilde gösterecek."
Buna göre, kürtaj yaptıracak olan kişilerin söz konusu operasyondan önce bir jinekologdan fetüsün hayati fonksiyonlarını açık ve net bir şekilde gördüğünü belirten bir belge almak zorunda olacak.
The Guardian'ın haberine göre, konuyla ilgili 12 Eylül'de bir açıklama yapan Macaristan Dışişleri Bakanlığı, "Macarların yaklaşık üçte ikisi, bir çocuğun hayatının başlangıcını ilk kalp atışı ile ilişkilendiriyor" dedi.
Macaristan'da kürtaj 1950'li yıllardan bu yana yasal. Genel olarak hamileliğin 12'inci haftasına kadar kürtaj yapılmasına izin verilirken istisnai durumlarda bu sürenin 24 haftaya kadar çıkması mümkün oluyor.
Orbán, 2010 yılında yönetime geldiğinden bu yana Macaristan hükümeti "geleneksel aile değerlerini" savunan ve ülkenin düşen doğum oranlarını yükseltmeyi amaçlayan bir politika izliyor.
Fakat ülkenin nispeten özgürlükçü kürtaj yasalarını değiştirme çabası, Orbán yönetiminde şimdiye kadar söz konusu olmamıştı.
"Kürtaj şartlarını gizlice zorlaştırmaya çalışıyorlar"
Euronews haber sitesinin aktardığına göre, Ulusal Mecliste yer alan aşırı sağcı Bizim Ülkemiz Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dora Duro, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "uzun yıllardır süren mücadelesinin başarılı olduğunu ve hükümetin önerilerini kabul ettiğini" söyledi.
Muhalefet partilerinden Demokratik Koalisyonu (DK) ise yaptığı açıklamada, hükümetin "kürtaj şartlarını gizlice zorlaştırmaya çalıştığını, hükümetin bu konuda ne planladığını açıklaması gerektiğini" söyledi.
Muhalif milletvekili Timea Szabo da hükümetin kürtajı "sessizce ve kadınlara danışmadan" yasakladığını belirterek "bir kere daha erkekler tek başına kadere karar veriyor" açıklamasında bulundu.
Söz konusu kararname ile ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü ise herhangi bir istişare sürecinden geçilmeden alınan bu kararın geriye gidiş olduğunu söyledi. (SD)