"Özgür üniversite ideali gerçekleşene kadar vazgeçmiyoruz"

*Fotoğraf: Hande Sart

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin, rektör atamalarına karşı “özerk” ve “demokratik üniversite” talebiyle başlattıkları direniş 370. gününde devam etti.

Akademisyenler, #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek 250. kez rektörlük binasına arkalarını döndüler.

Nöbet boyunca ellerinde “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” ve “Dekanıma Dokunma” yazan dövizler  taşıdılar.

TIKLAYIN-Boğaziçi Üniversitesi'nde son bir yılın bilançosu

369. günün notu;

Naci İnci’nin kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının 134’üncü,

İnci’nin rektör vekili iken Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümü tam zamanlı öğretim görevlisi Can Candan’ı görevden almasının 172’inci,

Candan’ın İnci’nin talimatıyla kampüse alınmayışının 89’uncu,

Matematik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Mohan Ravichandran’ın hiçbir gerekçe gösterilmeden dönem ortasında görevden alınmasının 53’üncü  günü. 

Foto: Nazım Çapkın

TIKLAYIN-Boğaziçi Direnişi bir yaşında

Akademisyenler nöbet sonrasında 50. haftanın açıklamasını yaptılar: 

"Bu meydandan 50 hafta boyunca her cuma, bültenlerimizde gayrimeşru yönetimin verdiği hasarları, özgür, özerk demokratik üniversite mücadelemizin sesini duyurmaya ve çoğaltmaya çalıştık.

Bu hafta hocalarımız, öğrencilerimiz ve mezunlarımız; üniversite eğitiminin kalitesini, nitelikli akademik üretimin devamlılığını ve demokratik üniversite yönetim yapısını korumak için verdikleri mücadelenin birinci yılında, güney meydanda, yine yan yana geldi.

Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak üniversitelerinden, öğrencilerinden kopartılan meslektaşlarımız Can Candan, Mohan Ravichandran, Feyzi Erçin, Seda Binbaşgil ve Özcan Vardar'ın aramıza; Naci İnci'nin şikâyetiyle eğitim hakları ellerinden alınan Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen'in de bu pazartesi günü kampüsümüze dönmüş olacağına inanıyoruz.

Keyfi uygulamalar emir komuta zinciri

Hocalar, öğrenciler ve idari personel üzerinde, açılan yüzlerce soruşturmayla yaratılmaya çalışılan baskı ve korku atmosferine, tüm Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri büyük bir dayanışmayla karşı durmaya devam ediyor. 

Üniversiteyi emir-komuta zinciri içinde ve keyfî kararlarla yönetebileceklerini, baskıcı, dışlayıcı, gözetleyici yöntemlerle sindirebileceklerini sananların yalnızlığına karşı, Boğaziçi Üniversitesini, herkesin eşit ve özgür bir şekilde var olabildiği, kültür, değer ve bilim üretilen bir yer olarak savunmaya ve geliştirmeye hep birlikte devam ediyoruz.

Hukuksuz kadrolaşma

Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları ve enstitü müdürleri seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Mühendislik Fakültesi Dekanı, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürleri bir an önce görevlerine atanmalıdır.

İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir. Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.

Mücadelemizin ikinci yılına girerken, 2022 yılında da aynı kararlılıkla üniversitemizi yılmadan savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'de özgür, özerk ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar, Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz" (RT)