Burası Silivri “Beyler”, Burada Şaka Yok, Her Şey Gerçek!

Geçtiğimiz yıl 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece Reina isimli eğlence mekanında IŞİD'in üstlendiği bir katliam gerçekleşmiş, 39 kişi hayatını kaybetmiş, 79 kişi de yaralanmıştı. Dava kapsamında saldırıyı düzenleyen Abdulkadir Masharipov'un aralarında bulunduğu 57 kişi, 11 buçuk ay sonra geçtiğimiz hafta hakim karşısına çıktı. Dava, “güvenlik gerekçesiyle” İstanbul'a 70 km uzaklıktaki Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan duruşma salonlarından birinde yapıldı.

Duruşmanın, sanık sayısının çokluğu sebebiyle beş gün süreceğini öğrendiğimizde, “Yalnızca ilk gün izleriz” diye konuşmuştuk. Pazartesi günü şehir henüz uykudayken bu planla yollara düştük. Silivri'ye varıp salona girdiğimiz günün akşamında anladık ki, tek gün izlemek yeterli olmayacaktı. İşte böyle başladı beş günlük Silivri maceramız. Hafta boyunca Silivri-İstanbul arası 700 km yol yaptık. Yolculuğumuz boyunca kah arsa baktık, kah video çekip acınası hayatımızı renklendirdik.

Şaka değil gerçek

Dava kapsamında yargılan sanıkların büyük çoğunluğu Doğu Türkistan'dan kaçak ya da yasal yollarla Türkiye'ye giriş yapan sığınmacılardı. Bu nedenle sanıkların savunmaları, yeminli tercümanlar marifetiyle Uygurca, Özbekçe, Kazakça, Rusça, Arapça, Fransızca ve İngilizce'den çevrildi. Beş gün boyunca Uygurca ve Özbekçe ağırlıklı savunmalar dinlediğimizden olsa gerek, duruşmanın son gününde tercümana ihtiyaç duymaksızın not aldığımızı fark ettik. Hatta bunu bir adım ileri taşıyıp birbirimize bu dillerde şakalar, komiklikler yaptık. Komik değildi belki; ama zaten Silivri'de “şaka yok, burada her şey gerçek”.

“Erkek cezaevi”

Silivri, tam anlamıyla bir “erkek cezaevi”. Duruşma salonunun en kalabalık anlarında dahi kadın gazeteci, avukat, çevirmen, izleyici, sanık, güvenlik görevlisi sayısı 23'ü geçmiyordu. Buna karşılık erkek sayısı ise mahkeme heyeti dahil olmak üzere 150 idi. Bu orantısızlık yalnızca salona mahsus değildi elbette. Yargılamanın yapıldığı binadaki kafeteryanın, lojmanların yakınındaki lokantanın ve alışveriş merkezindeki çalışanların hepsi erkekti.

Belirtmekte fayda var; Silivri Cezaevi'nde ilk zamanlarda kadın tutuklu veya hükümlü bulunmuyordu. Darbe girişiminin ardından bu kural da değişti. Buraya konan kadın mahpuslar şartları nedeniyle Silivri Cezaevi'nin “erkek cezaevi” olduğunu söylüyorlardı. Örneğin kantininde kadınların ihtiyaçlarını giderebileceği araç gereçler bulunmuyordu. Burası Silivri “beyler”, burada her şey eril.

Gazetecilerin mahrumiyet bölgesi

Adliye muhabiri olmanın en büyük zorluğu, güvenlik görevlilerini aşıp duruşma salonuna ulaşmak sanırdık. Silivri'deki duruşma salonlarına, Çağlayan Adliyesi'nde olduğu gibi yoğun mücadeleler sonucunda girmiyorduk. Aksine Silivri'de basın mensupları salona avukatlar ile aynı anda alınıyor. Burada herhangi bir giriş engeli veya önceliği yok.

Sanılmasın ki burada her şey güllük gülistanlık... Silivri duruşma salonlarında, her şeyden önce dünyada neler olup bittiğinden habersizsiniz. Çünkü daha binaya girerken cep telefonları jandarmaya teslim ediliyor. Duruşma salonlarına dizüstü bilgisayarlar alınmıyor. Bilgisayar kullanımına yalnızca basın mensuplarına tahsis edilen odada izin var. Fakat o da ne? İnternet yok. Haberi göndermek istiyorsanız çeşitli cambazlıklara başvurmak, bağlantı kurabilmek için bilgisayarla birlikte camdan sarkmak zorundasınız. Eğer insaflı bir hakime denk gelirseniz siz de bilgisayarınızı duruşma salonuna sokabilirsiniz. Durun, hemen sevinmeyin. Zira duruşma salonlarında da internet çekmiyor. Burası Silivri, gazetecilerin mahrumiyet bölgesi...

Tutuklu meslektaşlarımızın adresi

Silivri Cezaevi'nin kampüsü o kadar büyük ki... Kampüs içinde çok sayıda cezaevi bulunuyor. En bilineni ise “yüksek güvenlikli” 9 No'lu cezaevi. Gazeteci dostlarımız kampüsün en ücra köşesindeki bu cezaevinde tutuluyor. Dostlarımızın bu denli yakınına gelip onları görememek can yakıyor. Onlar haber yaptığı için Silivri'de, biz haber yapmak için. Kavuşabilirsek ne güzel olur, Silivrilililerle. Burası Silivri, görmesek de duymasak da tutuklu meslektaşlarımızın adresi...

** Tutuklu meslektaşlarımıza yeni yıl kartları atmak için mektup adreslerine buradan ulaşabilirsiniz. (CC/CP/BK)