Polis Teşkilatında Eşcinsel Olmak

Almanya'da göstericilere müdahalede uzmanlaşmış polis ekibinde görev alan Marc sevdiği kadından çocuk bekleyen güçlü, yakışıklı, mutlu ve başarılı bir memurdur. Fakat kader ağlarını örer ve günün birinde aynı şubeden kendisi kadar erkeksi bir memur olan Kay'le tanışması hayatını altüst eder.

Maço kültürünün hâkimiyetindeki emniyet mensupları eşcinsellik mevzubahis olduğunda mesai arkadaşlarına ayrımcılık yapmakta gecikmezler. Aşk sarhoşluğu içindeki kahramanlarımızı çetin bir mücadele beklemektedir…

11 Ekim Cuma günü sona eren 50.Uluslararası Antalya Altın Portakal Festivali’nin Kırılmalar ve Yansımalar bölümünde yer alan Serbest Düşüş (Freier Fall) Şubat ayında gerçekleştirilen 63. Berlinale'ye katılmış ve Philadelphia Gey ve Lezbiyen Film Festivalinde jüri özel ödülünü kazanmış çarpıcı bir yapıt.

Aşkın gücü

Marc ve Kay meydan ve sokaklardaki görevleri esnasında bedenlerinin ihtiyaç gösterdiği kondisyonu artırmak üzere ormanda beraber koşmaktan memnundurlar; dinlenme anlarında Kay'in esrarlı sigarayı arkadaşıyla paylaşma teklifi ilk başta düzenle yüzde yüz uyumlu olmayı tercih eden Marc'ın tepkisine yol açsa da zamanla aralarında oluşacak yakınlaşmanın fitilini ateşleyen kıvılcımın ta kendisi olur. O ana kadar tahayyül bile edemediği iki erkeğin cinsel münasebeti bir yangın gibi benliğini sarar.

Tabii ilk başta Marc bunu kontrolden bir anlık çıkış sonucunda vuku bulmuş ve unutulması gereken bir anekdot olarak görmek ister. Fakat zaman ilerledikçe Kay'e duyduğu çekime gem vuramaz ve kendini şehvetli bir ilişkinin içinde bulur.

Ne var ki tutucu bir ailenin çocuğu olarak düzenini değiştirmeyi düşünmediğinden ilişkisini kimseye belli etmeden, hayatına aynen devam ederek sürdürmeyi dener. Beraber olduğu Bettina kadınlara has kuvvetli içgüdüleriyle bir şeylerin iyi gitmediğini hisseder ve sonra da durumun farkına varır.

Ama ne yazık ki ok yaydan çıkmıştır ve Marc artık eski Marc değildir, ailesini toparlamaya çalışsa da yaşadığı deneyimin etkisi onda kalıcı izler bırakacaktır.

Kadro

Daha önce kısa filmler ve belgeseller çekmiş olan Essen'li Stephan Lacant ilk uzun metrajlı filmiyle epey övgü aldı. 1972 doğumlu yönetmen, Stella Adler Oyunculuk Akademisinde ve New York'ta sinema eğitimi aldı. Senaryo yazarlığı da olan sinemacı Serbest Düşüş'te Karsten Dahlem'le işbirliği yaptı. Lacant hayatını halen Berlin'de sürdürmekte.

Oyunculardan Kay'i canlandıran Max Riemelt Türkiye'de Tehlikeli Oyun adıyla gösterime girmiş ve dünya çapında ilgi görmüş olan Die Welle'de oynamıştı. İKSV'nin 2012 Film Ekimi’nde yer alan Dördüncü Kuvvet'te de Fatih Akın'ın fetiş oyuncusu Moritz Bleibtreu'la aşık atıyordu. 7 Ocak 1984 Berlin doğumlu aktör Serbest Düşüşte sportif ve romantik âşık duygusunu layıkıyla perdeye yansıtmış.

25 Mart 1980 Berlin doğumlu Marc rolündeki Hanno Koffler de dine bağlılığı yüzünden kendini bir türlü salamayan gergin erkek rolünün hakkını veriyor.

Bettina'yı canlandıran 20 Ekim 1979 Köln doğumlu Katharina Schüttler de performansında başarılı - fiziksel olarak bana, Muğlalı olup bir zamanlar Fransa'ya göç etmiş bir aileden gelen oyuncu, zarif Anna Mouglalis'i anımsattığını belirtmek isterim.

Serbest Düşüşteki homoseksüel sevişme sahneleri de dozunda ve etkileyici.

Disipliniyle tanınan Alman toplumunda emniyet amirinin tüm telkinlerine rağmen homofobilerine yenik düşen polislerin özellikle Kay'e yönelik şiddeti ise maço kültürünün alametifarikası olarak komplekslerini yeterince ifşa ediyor. Daha önce erkek erkeğe olunan durumlarda "i...nelik" konusunda espriler gırla giderken, eşcinselliğin resmen ortaya çıkmasıyla hep beraber yıkanılan duşlarda gerginlik başlamıştır.

Yapıt  Brokeback Mountain filmine Almanya'nın cevabı olarak kabul edildi ve iki yapıtı kıyaslayanlar bile oldu. Müteveffa Heath Ledger ve Jake Gyllenhaal'un rol aldığı ve gey klasiği sayılan filmin memleketimizdeki korsan DVD piyasasına zamanında "İ...ne Kovboylar" olarak sürüldüğünü hatırlıyorum...  

Fotoğraf yönetiminin de başarısıyla öne çıkan 100 dakikalık sürükleyici Serbest Düşüşün yalnız Ankara'da düzenlenen Queerfest gibi özel etkinliklerde değil, tüm sinema salonlarında gösterime girmesi dileğiyle. (MT/AS)