Aleviler alanlarda | Cemevlerine kayyım atanmasına izin vermeyeceğiz
Avcılar Havuz Meydan'ında yapılan eylemde Aleviler, "Cemevlerine kayyım atanmasını kabul etmeyeceklerini" haykırdılar ve eşit yurttaşlık talebinden vazgeçmeyeceklerini belirttiler.
Alevi örgütleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'na karşı İstanbul'da Avcılar Havuz Meydanı, Kadıköy Rıhtım Meydanı ve Gazi Mahallesi'nde eş zamanlı eylem yaptı.
Avcılar Havuz Meydan'ında yapılan eylemde Aleviler, "Cemevlerine kayyım atanmasını kabul etmeyeceklerini" haykırdılar. Polisin kitlenin etrafını çevrelediği eylemde sık sık "AKP elini inancımdan elini çek" sloganı atıldı.
Eylemde Alevi örgütleri adına ortak açıklamayı Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Celal Fırat yaptı. Fırat, AKP hükümetinin Aleviler üzerinde asimilasyon politikası yürüttüğünü söyledi ve “Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor” dedi.
Fırat, Cemevlerinin iktidar tarafından sorun olarak görüldüğünü belirtti ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kuruldu. AKP’nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir Alevilik tanımı yapılmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni geleneğin altında kültürel bir öğe olarak göstermekte, İnancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demirde görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz.
“Alevilere gözdağı veriliyor”
“Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, Aleviler burada. Biz Aleviler Kadimden bu yana, yetmiş iki millete bir nazarla bakmış, El- Ele, El-Hakka düsturu ile bu inancımızı bizden önceki ulularımızdan, pirlerimizden emanet almış ve inancımızı bizden sonrakilere teslim etmenin sorumluluk ve bilincindeyiz.
"Devraldığımız bu tarihsel bilinç ve sorumluluğumuzla, 8 Kasım 2022’de Meclis önünde bu yasa tasarısını neden kabul etmediğimizi, son derece barışçıl bir gösteri ve basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaştığımız günün gecesi, Alevilere gözdağı vermeye çalıştılar.
“Kimse inancımızı tarif edemez”
“Biz Aleviler; Kerbela’da Şah Hüseyin, Anadolu’da Hünkar, Banaz da Pir Sultan, Nurhak’ta Şah Kalender gibi ne inancımızdan geçeriz ne de yolumuzdan döneriz. Şah Hüseyin’in kanıyla çizdiği sınıra sahip çıkma zamanıdır. Kerbela’dan bizlere miras kalan Hüseyni duruş, bizim omurgamızdır.
“Biz Aleviler Cemevlerimizde, Cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız El Ele- El Hakka düsturu ile rıza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez.
“Bizi sünni inancına eklemek istiyorlar”
“Binlerce yıldır bu toprakların vazgeçilmez bir gerçeği olan Alevi- Bektaşi inanıcın temel değerlerini bugüne kadar yok saydınız. Tarihi inanç köklerimiz olan ocak ve dergahlarımıza dönük baskılarınızın farkındayız. Alevi – Bektaşi dergahlarının birçoğuna el koydunuz ya da kontrol altında tutularak işlevsiz hale getirdiniz.
"Aynı zamanda dedelerimizi zapturapt altına alarak, ocaklarımızı yok etmek istiyorsunuz. İktidar Sunni – Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Bizleri tarif etmeninizi ve tanımlamanızı kabul etmiyoruz."
Çağrıcı kurumlar: Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıfları Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri.
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve...
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve kadın alanlarında çalıştı. İstanbul Aydın Üniversitesi İnternet Gazeteciliği ve Yayıncılığı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde okudu.
Timur Soykan (solda) ve Murat Ağırel serbest bırakıldıktan sonra
Sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan gece yarısı çıkarıldıkları nöbetçi 4. Sulh Ceza Mehkemesince haftada üç gün imza ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldı.
Savcı, iki gazeteciyi de ifadelerine başvurmaksızın saat 18.50 dolayında tutuklama istemiyle hakimliğe sevk etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gazetecilerin gözaltına alınmasının “Flash Haber TV isimli televizyon kanalının devri ve satın alınması hususu"yla ilgili olduğuna dair bir açıklama yapmıştı.
Ağırel’in avukatı Enes Ermaner, 7 Nisan Pazartesi günü dosyaya bakan savcıyla görüştüğünü, perşembe saat 13.00’te ifade vermeye gideceklerini ancak buna rağmen ev baskınının gerçekleştiğini belirtti.
Fotoğraf sanatçısı ve mimar Murat Germen, eşiyle birlikte yurt dışından dönerken dün (9 Nisan) akşam saat 19.30’da havaalanında gözaltına alındı.
“Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” (TCK md. 216/1) suçlamasıyla gözaltına alınan Germen'in avukatı, dosyada gizlilik kararı olduğunu belirtti.
T24’e konuşan Germen'in eşi Sema Germen, gözaltı gerekçesini henüz öğrenemediklerini ve Çağlayan Adliyesi’nde beklediklerini söyledi.
Germen, açıklamasına şöyle devam etti:
“Sürekli bilgi ve belge toplayan biriydi. O yüzden olabilir diye düşünüyorum. Genelde çevreyle ilgili, kent suçlarıyla ilgili çok çalışma yapıyorduk beraber. Sadece tahmin yürütüyorum. Terörle ilgili bir birimde ve savcı ile görüşme olacakmış. Dosya numarasını aldım ama şu anda hiçbir şey belli değil daha. Sadece halkı kin ve nefrete yönlendirme suçu koymuşlar. Tek bir dosyası var.”
Murat Germen hakkında
1965 doğumlu fotoğraf sanatçısı ve mimar. Fulbright bursu ile gittiği Massachusetts Institute of Technology'den (MIT) mimarlık yüksek lisans derecesini Amerikan Mimarlar Birliği (AIA) Altın Madalyası ile aldı.
Kariyeri boyunca fotoğraf, sanat ve yeni medya alanlarında birçok eser üretti. Sabancı Üniversitesi'nde fotoğraf, sanat ve yeni medya dersleri veriyor.
Çeşitli yayınlarda mimarlık, fotoğraf, sanat ve yeni medya üzerine birçok makale ve fotoğraf serisi yayımlandı; dünya çapında onlarca konferansta ders verdi.
Sanatının odağı, aşırı kentleşme ve gentrifikasyonun etkileri, yerinden edilme, yeni emperyalizm biçimleri ve araçları, yurttaş hakları, katılımcı yurttaşlık, yerel kültürlerin sürdürülebilirliği, doğanın insan tarafından tahribatı, iklim krizi, küresel ısıtma ve su hakları gibi konular. Kültürel miras, yerel arşivleme, suç sahası incelemesi olarak belgeleme, kişisel ve kolektif hafıza çatışmaları, velayet ve ihanet dinamikleri gibi kavramlar da sanatçının eserlerinde merkezi bir yere sahip. Temsil, simülasyon, tarih yorumları, nesnellik vaatleri ve hegemonik sistemler gibi diğer temalar da Germen'in sıkça sorguladığı konular.
Sanatçının, biri Skira (İtalya) ve diğeri MASA (Türkiye) tarafından yayımlanan iki monografisi bulunmaktadır. Türkiye, ABD, İtalya, Almanya, Birleşik Krallık, Meksika, Portekiz, Özbekistan, Yunanistan, Japonya, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Polonya, İran, Hindistan, Avustralya, Fransa, Kanada, Bahreyn, Güney Kore, Dubai, Çin, İsveç, İsviçre, Mısır gibi ülkelerde yüzün üzerinde solo ve grup sergisine katılmıştır. Sanatçının eserlerinin birçok baskısı, dünya çapında önemli sanat koleksiyoncularının kişisel koleksiyonlarında yer alıyor.