ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni gümrük tarife politikalarının duyurulması ve uygulanması nedeniyle geçtiğimiz beş işlem gününde, ABD borsaları önemli kayıplar yaşarken, Trump cuma günü duyurduğu karşı önlemi geri çekmediği takdirde Çin'i ABD'ye ithal edilen mallara yüzde 50 ek gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.
Trump, geçtiğimiz çarşamba, onlarca uluslararası ticaret partnerine uyguladığı gümrük vergisini duyururken, Çin'den ithalata yüzde 34 vergi koymuştu.

Çin misillemeye hazırlanıyor: ABD mallarına yüzde 34 vergi yolda
ABD Başkanı, kendisinin sahibi olduğu sosyal medya platformu Truth Social'da Çin'in cuma günü ithal Amerikan mallarına getirdiği yüzde 34'lük karşı gümrük vergisini geri çekmediği takdirde ek gümrük vergisini uygulamaya koyacağını söyledi.
Trump ek yüde 50 vergiyi de uyguladığı takdirde ABD şirketleri Çin'den ithal edttikleri mala toplam yüzde 104 oranında vergi ödeyecek.
Trump, habercilere Çin'e tarifeleri yükseltme kararlılığını açıklarken, "Çin'den [gümrüksüz] kurşun kalem ithal etme ayrıcalığı için 1 trilyon [bin milyar] dolar kaybetmek istemiyoruz." dedi.
Doğruluk denetimi
Trump, ABD'nin Çin'le ticaretinde 1 trilyon dolar açık verdiğini iddia etse de ABD Ticaret Temsilciliği Dairesine göre, 2024'te Çin ve ABD arasında emtia ticareti açığı resmen yaklaşık 295,4 milyar dolardı. Bu rakam, 2023'teki 279,4 milyar dolarlık açığa oranla yüzde 5,8'lik bir artışa tekabül ediyor, Trump'ın iddia ettiği rakamdan da yüzde 66 düşük.
Küresel ticaret savaşı korkusu büyüyor
Trump Çin'in uyarılarına aldırmadığını vurguladı. Truth Social'daki paylaşımında, Çin'in, "ABD'ye ek gümrük vergileri uygulayarak misilleme yapan herhangi bir ülkenin... derhal yeni ve önemli ölçüde daha yüksek gümrük vergileriyle karşılaşacağı" uyarısına rağmen karşı önlemini uygulamaya koyduğunu söyledi.
ABD ve Çin arasında artan gerginlik, bir küresel ticaret savaşı korkusunu büyütüyor. Artan tarifeler, ABD'nin önemli bir ihracat pazarı olan Çin'de üreticilere büyük bir darbe indirecek.
Menkul değer piyasalarında çalkantı
Tarifeler çevresindek belirsizlik, küresel menkul değer piyasalarının güne çalkantılarla başlamasına yol açtı.
Asya hisse senedi endekslerinin düşüşe geçmesinin ardından Avrupa piyasaları da düşüşle kapandı ve Hong Kong'un Hang Seng endeksi yüzde 13'ten de fazla düşerek 1997'den bu yana en büyük günlük düşüşünü yaşadı.
Müzakereler
Trump paylaşımında ayrıca ülkelerle tarife oranlarıyla ilgili müzakerelerin "hemen başlayacağını" belirtti. İsrail lideri Binyamin Netanyahu ile görüşmesinde tarifeler konusuna da girmesi bekleniyor. ABD Başkanı ayrıca daha önce Japonya'nın tarifeleri görüşmek üzere bir müzakere ekibi gönderdiğini paylaştı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Trump'a "karşılıklı sıfır tarife" anlaşması teklif etmekle birlikte misillemeyi de dışlamadıklarını söyledi. "Karşı önlemlerle yanıt vermeye ve çıkarlarımızı savunmaya da hazırız." dedi.
ABD'de son beş gündeki piyasa performansı yüzde 9-10 düştü
S&P 500 Endeksi: Geçtiğimiz hafta yaklaşık yüzde 9,1 düşüş göstererek mart 2020'den bu yana en kötü haftalık performansını kaydetti.
Dow Jones Endüstri Ortalaması: Dow Jones Endüstri Ortalaması, aynı dönemde yaklaşık yüzde 7,9 düşüş yaşadı ve iki günlük yaklaşık 4.000 puanlık bir kayıp yaşadı.
Nasdaq Composite Endeksi: Teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite yaklaşık yüzde 10 düştü ve son zirvesinden yüzde 20'yi aşan düşüşle resmen "ayı piyasası" bölgesine girdi.
Piyasa Değeri Etkisi: Bu düşüşlerin kümülatif etkisi, tarife duyurularının ardından iki gün içinde ABD borsa piyasalarında 6 trilyon dolardan fazla piyasa kapitalizasyonunun azalmasına neden oldu.
Yatırımcı Duyguları: Uzmanlar bu keskin düşüşün, yatırımcılar arasında yeni uygulanan tarifelerin ekonomik etkileri ve ticaret kaynaklı bir durgunluk potansiyeli konusunda artan korkuları yansıttığında birleşiyor.
Kaygı yaygınlaşıyor
Özetle, ABD borsası son beş işlem gününde önemli kayıplarla karşı karşıya kaldı ve büyük endeksler 2020'den bu yana en önemli düşüşlerini yaşadı. Bu hareketler, piyasanın ticaret politikası değişikliklerine olan duyarlılığını ve bunların daha geniş ekonomik etkilerine ilişkin yaygın endişeleri vurguluyor.
(AEK)