“Sadece taahhütlerde bulunmayın, eyleme geçin”

* Fotoğraf: Pixabay

Gelişmekte olan ülkeler, bu ayki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 26. Taraflar Konferansı (COP26) iklim zirvesini başarılı kılmak için G20 gelişmiş ekonomiler grubunu sera gazı emisyonları ve mali yardım konusunda daha sert hedeflerle acilen öne çıkmaya çağırdı.

Grenada’nın iklim ve çevre bakanı Simon Stiell “Tüm gözler artık G20’de. Adım atmaları gerekiyor. Emisyonların azaltılması konusunda taahhüt edilenler ile ihtiyaç duyulanlar arasında büyük bir boşluk var ve asıl soru bu boşluğu nasıl ele alacağımız. G20, küresel emisyonların yüzde 80’inden sorumlu. Bu boşluğu gerçekten ele almak istiyorlarsa, kendi aralarında yapabilirler. Gerçekten bu kadar basit. Bunu yönetecek bilgiye, kaynaklara ve sorumluluğa sahipler” dedi.

Marshall Adaları Cumhuriyeti iklim elçisi Tina Stege ise “G20’ye odaklı çalışıyoruz. Bu 10 yılda bir fark yaratacak araçlara sahipler. Hepimizin oynayacak bir rolü var, ancak asıl anahtarın gerçekten G20’de olduğuna şüphe yok” diye konuştu.

• NOT: AB, İngiltere, Kanada ve Yeni Zelanda dahil dünyanın en zengin hükümetlerinden bazılarının yanı sıra Marshall Adaları ve Grenada, BM müzakerelerinde en yoksul ve en savunmasız gelişmekte olan ülkelerin birçoğunu içeren bir grup olan Yüksek Hedef Koalisyonunun (HAC) üyeleri.

Stiell: Hedefler yetersiz

Grenada’dan Bakan Stiell, 2050 veya 2060 itibarıyla net sıfır emisyona ulaşmak için birçok G20 ülkesinin uyguladığı veya üzerinde kafa yorduğu uzun vadeli hedeflerin yeterli olmadığını, çünkü önümüzdeki 10 yılda emisyon kesintilerinin de çok önemli olduğunu söyledi. “2050 itibarıyla net sıfır hedefi harika ama o zamana kadar iş işten geçmiş olacak; alçak adalar sular altında kalacak, kasırgalar bizi uçuracak” dedi.

Stiell ayrıca, birçok G20 ülkesinin gelecek 10 yılı kapsayan mevcut emisyon azaltım hedeflerinin yetersiz olduğunu ifade etti.

COP26 öncesi ülkelerin durumu

G20, en büyük emisyon kaynağı ve henüz emisyon kesintileri konusunda ulusal bir plan öne sürmeyen Çin de dahil olmak üzere dünyanın en karbon ağırlıklı ekonomileri olan Avustralya, Rusya ve iklim eylemi çağrılarına çok az kulak veren Suudi Arabistan gibi büyük fosil yakıt üreticilerini içeriyor.

Çin, Ulusal Katkı Beyanı (NDC) olarak bilinen güncellenmiş ulusal emisyon planını henüz sunmadı; Avustralya, Brezilya ve Japonya’nın yetersiz olduğu düşünülen planları var. Rusya ve Suudi Arabistan gibi büyük petrol üreticileri hâlâ fosil yakıt üretimlerini genişletiyor.

Diğer G20 üyeleri arasında İngiltere, ABD, birkaç AB üyesi ülke, Japonya, Hindistan, Kore ve Türkiye gibi büyük yükselen ekonomiler yer alıyor.

G20 bu ayın sonlarında, 31 Ekim’de Glasgow’da yapılacak COP26’nın başlamasından hemen önce İtalya’da bir araya gelecek. İngiltere, ev sahibi ve başkan olarak, COP26’nın ana hedefini “1.5 derece hedefini canlı tutmak” olarak belirledi.

10 ülke yüzde 64'ten sorumlu

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‘nin (IPCC) bu yıl 234 bilim insanının katkısıyla yayımladığı bir rapora göre, insan faaliyetleri kaynaklı emisyonlar nedeniyle küresel ısınma son 2 bin yılda benzeri görülmemiş şekilde arttı.

Dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi konumunda bulunan Çin, küresel emisyonların yüzde 26,9’una (13,63 milyar ton karbondioksit eş değeri) neden oldu.

Çin’i yüzde 12,2 (6,18 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile ABD ve yüzde 7,35 (3,72 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile Hindistan izledi.

Küresel emisyonların yüzde 4,8’ine (2,43 milyar ton karbondioksit eş değeri) Rusya, yüzde 2,8’ine (1,42 milyar ton karbondioksit eş değeri) Endonezya neden oldu.

Bu ülkeleri yüzde 2,6 ile Japonya, yüzde 2,4 ile Brezilya, yüzde 1,65 ile Almanya, yüzde 1,63 ile İran ve yüzde 1,52 ile Kanada takip etti. Söz konusu 10 ülke küresel emisyonların yaklaşık yüzde 64’üne yol açtı.

(TP)

* Kaynak: İklim Haber