Deniz Poyraz Davası | Buldan: Tetiği çek emrini verenler açığa çıkarılmadı
HDP milletvekillerinin yanı sıra Erkan Baş, Sezgin Tanrıkulu, Gülizar Biçer Karaca, EMEP İl Örgütü, DİSK Ege Temsilciliği, Eğitim Sen, Alevi örgütleri, Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Barış Anneleri de davayı izlemeyi gelenler arasında.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne yönelik 17 Haziran'da gerçekleştirilen silahlı saldırıda Deniz Poyraz'ı öldüren Onur Gencer, bugün hakim karşısına çıkacak.
Duruşma öncesinde aralarında HDP milletvekillerinin de bulunduğu topluluk adliye önünde açıklama yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Oya Ersoy, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Gülizar Biçer Karaca, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, EMEP İl Örgütü, DİSK Ege Temsilciliği , Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Türkiye Özgürlük Partisi, Alevi örgütleri, Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Barış Anneleri de davayı izlemeyi gelenler arasında yer aldı.
Pervin Buldan adliye önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bugün Deniz Poyraz arkadaşımızın katledildikten sonra yapılacak olan ilk duruşmasındayız. Yapılan saldırıda Deniz Poyraz arkadaşımız vahşice katledildi. Bugün burada evet, bir katil yargılanacak ama bu katilin arkasındaki güçler, emir verenler hâlâ açığa çıkmadı, hâlâ sorgulanmadı.
"Tetiği çek emrini verenler açığa çıkarılmadı. O gün Deniz'i katlederken büyük bir kaos planladılar. Bu ülkenin barışına aynı zamanda kurşun sıktılar. Deniz'e sıkılan kurşun elbette bu ülkede birlikte yaşama umuduna da sıkıldı. Barış umuduna ve demokrasiye sıkılan bir kurşundu. Bu kurşunu sıkmak için katili partimize gönderenler bir kaosun peşindeydiler ama Türkiye halkları bu kaosun yaşanmasına izin vermedi. Bu kaosu elinin tersiyle ittiği gibi ülkede milyonlar Deniz oldu, Türkiye de milyonlar Deniz'e sahip çıktı.
"Katilin arkasındaki güçler yargılanmalı"
"Biz biliyoruz ki özellikle iktidarın dili, nefreti, öfkesi, HDP'yi her gün hedef göstermesi, her gün partimize hakaret etmesi Deniz'in öldürülmesine ve katillerin yönlendirilmesine neden oldu. O günkü atmosfer, iktidarın dilinden asla bağımsız ele alınamaz. Roboski Katliamının katilleri ortaya çıkmadığı sürece, Ankara Garı'nın, Suruç'un katilleri ortaya çıkmadığı sürece, Deniz'in katillerinin arkasındaki güçler ortaya çıkmadığı sürece bu ülkede ne yazık ki cinayetler devam edecek gibi görünüyor.
"Benzer saldırı Bahçelievler'de denendi"
"Katilin arkasındaki güçler yargılanmadıkça bu iş bitmeyecek. Dün bu saldırının bir benzeri İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütümüze yönelik olarak bir kez daha denendi ama başarılı olmadı. Bu atmosferi yaratanlar şunu bilsin ki; Türkiye halkları sizin faşizminize, ırkçılığınıza, sizin insanları birbirine düşürmenize asla izin vermeyecek.
"Bugün İzmir Adliyesinde bir katil yargılanacak. Ancak bu katilin arkasındaki güçler yargılanmadığı sürece ve onlar hesap vermediği sürece bu iş bitmeyecek. Katilin olayı gerçekleştirmeden önce Mınbiç'e gidip eğitim aldığını herkes biliyor. Orada eğitim aldıktan sonra buraya tekrar geldiğini ve bu cinayeti işlediğini hepimiz biliyoruz. Mınbiç'te eğitim alıp milli ve yerli bir katil haline gelerek, bir IŞİD'li pozisyonuna bürünerek Türkiye'ye gönderilmesi onu tam bir kaos planını hayata geçirmek için uygun bir zemin haline getirdi.
"Katil 27 kez kiminle görüştü?"
"Bu katil İzmir Emniyet Müdürlüğünü 27 kez aramasına rağmen kiminle görüştüğünü, kimlerle görüştürüldüğünü halen açığa çıkarmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Emniyet Müdürlüğünde kimlerle görüştü, bunu sorgulayacağız. Olayın üzerinden 7 ay geçti. Bu 7 ay süresince katilden başa hiç kimse tespit edilmedi.
"Ağababaların ortaya çıkmasıyla bu iş biter"
"Telefon kayıtlarının incelenmesine, görgü tanıklarına rağmen bu katilden başka kimse tespit edilemedi .Bu katil sadece tetiği çeken katil değildir, bu katil arkasındaki güçlerle yani ağababalarıyla beraber tetiği çeken bir katildir. Bunun için siz sorgulamazsanız elbette biz sorgulayacağız. Bugün bu duruşma başta olmak üzere bundan sonraki bütün duruşmalarda hukukçularımız bu soruşturmayı en iyi şekilde yapacak. Bu katilin ağababalarının da ortaya çıkmasıyla bu iş biter.
"Deniz'in katilleri hesap verecek"
"Sana söz veriyoruz Deniz yoldaşım, yattığın yerde gözün arkada kalmasın. Daha senin kanın kurumadan Bahçelievler'de saldırı girişiminde bulunanlara sesleniyoruz: Deniz'in katilleri hesap verecek, yönlendirenler hesap verecek, arkasındaki güçler bu ülkeye, kadınlara ve partimize hesap verecek.
"Biz bu ülkeye barışın, demokrasinin, adaletin gelmesi için büyük çabalar sarf ederken, bu ülkede kaos yaratmaya çalışanlar ve savaş yanlısı olanlar bilsin ki asla demokratik yönetimden, hukuktan ve adaletten vazgeçmeyeceğiz. Deniz'i rahmetle anıyoruz. Annesi başta olmak üzere ailesine, arkadaşlarına, partimize, Kürt halkına ve yanımızdaki dostlarımıza başımız sağ olsun diyoruz. Bu duruşma başta olmak üzere bütün duruşmalarda burada olacağımıza söz veriyoruz."
17 Haziran'da Onur Gencer tarafından katledilen Deniz Poyraz davasının ilk duruşması İzmir Adliyesinde başlıyor pic.twitter.com/RwAxFib719
Buldan'ın ardından konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şöyle dedi:
"AKP derin devletin kendisi oldu. Bu operasyon da bir derin devlet operasyonudur. Olay öncesi ve sonrasında yapılanlar, bu olayın planlı olduğunu gösteriyor. Yakın zamanda iki dosyada verilen karar da bunun kanıtıdır. Şemdinli dosyasında suç üstü yakalanan uzman askerler beraat etti. Bir diğer dava ise Cizre Jitem davası ve bu davada sanıklara verilen beraat kararları onandı. Bu beraat kararlarıyla 'katillere sizlerin arkasındayız deniliyor.' Ama Türkiye'nin demokrasi güçleri olarak hiçbir katliamın karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz."
TİP Genel Başkanı Erkan Baş da, "Bütün katliamların failleri ortaya çıkana kadar, Kürt halkı özgürleşene kadar, barış gelene kadar mücadelemiz devam edecek" dedi.
"Bu bir cinayet davası değil"
100'ü kadın kurumun içinde yer aldığı Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu ise şu açıklamayı yaptı:
"Bugün burada başlayan bir cinayet davası değildir. Bugün burada memleketimizde kadın olmanın, yoksul olmanın, Kürt olmanın ve haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, erkek egemen düzene isyan etmenin susturuluşunun davası başlamakta. Bu yüzdendir ki bu dava Kürtlerin, kadınların, yoksulların, yok sayılanların, öldürülen binlerin davasıdır."
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve...
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve kadın alanlarında çalıştı. İstanbul Aydın Üniversitesi İnternet Gazeteciliği ve Yayıncılığı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde okudu.
Emniyet işkence ve çıplak arama haberleri için suç duyurusu yaptı
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), resmi internet sitesinden "gözaltında işkence ve çıplak arama" yapıldığı iddiasını paylaşanları "iftira" ile suçlayarak, haklarında "dezenformasyon yasası" kapsamında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.
İşkence ve çıplak arama iddiları, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması protestoları döneminde arttı/Foto: Evrensel
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) "gözaltında çıplak arama ve işkence" iddialarını ileri sürenleri kınayarak, iddia sahiplerine karşı suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.
Bu iddialar, 19-26 Mart arasında İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin bütün büyük kentlerinde Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eden göstericilere karşı kolluk güçlerinin orantısız şiddete başvurduğu kitlesel direnişlerde göz altına alınan kadın ve erkekler tarafından dile getirilmişti.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün resmi internet sayfasından yapılan açıklamada iddiaları gündeme getirenler "Filistin davası kisvesi altında Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret eden ve Devletimizin kurumlarına yönelik açık bir provokasyona imza atanlar" olarak niteledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında ima edilenler Erdoğan'ı dört ay önce Haliç Kongre Merkezi'nde İsrail'le silah ticaretinin sürdüğü gerekçesiyle protsto eden İslamcı gençlerdi.
EGM aynı kişilerin "şimdi de Türk Polis Teşkilatı[nın] 180. kuruluş yıl dönümünde, polis barikatı önünde 'çıplak arama' ve 'işkence' iftiralarını sahneye koy[duklarını] iddia etti.
EGM açıklamasında "Avukatları huzurunda alınan ifadelerinde bu iddiaları dile getirmeyen şahıslar[ın] [Polise] yönelik [...] algı operasyonuna giriş[tillerini]" iddia etti.
EGM "İşkence iddialarını dile getiren şahısların, doktorlar tarafından verilen raporlarında, 'darp ve cebir izine rastlanmadığı', 'aktif şikayetlerinin olmadığı' net biçimde belirtil[diğini], "[bu] asılsız iddiaları [...] yayanlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun; 'Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma', 'Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama' ve 'İftira' başlıklı maddeleri kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu" duyurdu.
İddiaların yer aldığı haberler erişime engellendi
İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) protestolarda çıplak arama ve kötü muamele iddialarının yer aldığı haberlerin erişime engellendiğini, bu doğrultudaki kararın "milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması" gerekçesiyle alındığını bildirdi.
Timur Soykan (solda) ve Murat Ağırel serbest bırakıldıktan sonra
Sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan gece yarısı çıkarıldıkları nöbetçi 4. Sulh Ceza Mehkemesince haftada üç gün imza ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldı.
Savcı, iki gazeteciyi de ifadelerine başvurmaksızın saat 18.50 dolayında tutuklama istemiyle hakimliğe sevk etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gazetecilerin gözaltına alınmasının “Flash Haber TV isimli televizyon kanalının devri ve satın alınması hususu"yla ilgili olduğuna dair bir açıklama yapmıştı.
Ağırel’in avukatı Enes Ermaner, 7 Nisan Pazartesi günü dosyaya bakan savcıyla görüştüğünü, perşembe saat 13.00’te ifade vermeye gideceklerini ancak buna rağmen ev baskınının gerçekleştiğini belirtti.