GÖÇİZDER baskınına tepki: "İnsan hakları savunucuları hedefte"
TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Biçer, son yıllarda Türkiye’de insan hakları savunucularına ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıların artarak devam ettiğini belirtti ve gözaltına alınan 22 kişinin bir an önce bırakılmasını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şubesi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Göç İzleme Derneği’ne (GÖÇİZDER) yapılan baskın ve gözaltılara ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi.
Açıklamaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TİHV İstanbul temsilcileri Ümit Efe ve Ümit Biçer, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU) İstanbul Şubesi üyeleri ve İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı üyeleri katıldı.
"Baskılar artarak devam ediyor"
Ortak açıklamayı yapan TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Biçer, son yıllarda Türkiye’de insan hakları savunucularına ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıların artarak devam ettiğini hatırlattı ve şöyle devam etti.
“3 Haziran 2022 Cuma sabahı aralarında TİHV ve SHU üyesi Bilal Yıldız ve İHD İstanbul Şube yöneticilerinden Ali Koçyiğit'in de aralarında olduğu, Göç İzleme Derneği’nin 22 üye ve yöneticisi gözaltına alındılar. Ayrıca derneğin İstanbul’da bulunan binası polis tarafından basıldı, binada bulunan çeşitli materyale el konuldu ve dernek tarafından yayınlanan kimi kitaplar ve raporlar hakkında mahkeme tarafından toplatma kararı çıkarıldı.
Keyfi mali ve idari denetlemeler yapılıyor"
“Türkiye’de insan hakları savunucuları ve sivil toplum aktörleri, yukarıda aktardığımız GÖÇİZDER’in amaç ve hedeflerinde de görüldüğü üzere, insan haklarının korunması, güçlendirilmesi ve ihlallerinin engellenmesine yönelik çalışmaları nedeniyle yargısal tacizlere, hukuka aykırı ve keyfi gözaltı ve tutuklamalara, kurum binalarına yapılan baskın ve aramalara, keyfi mali ve idari denetlemelere maruz kalmaktadırlar.
"BM bildirgesinin gerekleri yerine getirilsin"
“Bu tür uygulamalarla, özellikle de terörle mücadele yasası başta olmak üzere, mevcut mevzuatın araçsallaştırılması, savunuculuk iklimini baskı altına almakta, sivil alanın tümüyle kapatılmasına yol açmaktadır.
“Gözaltındaki hak savunucuları derhal serbest bırakılmalı, BM, İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin gerekleri koşulsuz bir biçimde yerine getirilmelidir." (RT)
Timur Soykan (solda) ve Murat Ağırel serbest bırakıldıktan sonra
Sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan gece yarısı çıkarıldıkları nöbetçi 4. Sulh Ceza Mehkemesince haftada üç gün imza ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldı.
Savcı, iki gazeteciyi de ifadelerine başvurmaksızın saat 18.50 dolayında tutuklama istemiyle hakimliğe sevk etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gazetecilerin gözaltına alınmasının “Flash Haber TV isimli televizyon kanalının devri ve satın alınması hususu"yla ilgili olduğuna dair bir açıklama yapmıştı.
Ağırel’in avukatı Enes Ermaner, 7 Nisan Pazartesi günü dosyaya bakan savcıyla görüştüğünü, perşembe saat 13.00’te ifade vermeye gideceklerini ancak buna rağmen ev baskınının gerçekleştiğini belirtti.
Fotoğraf sanatçısı ve mimar Murat Germen, eşiyle birlikte yurt dışından dönerken dün (9 Nisan) akşam saat 19.30’da havaalanında gözaltına alındı.
“Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” (TCK md. 216/1) suçlamasıyla gözaltına alınan Germen'in avukatı, dosyada gizlilik kararı olduğunu belirtti.
T24’e konuşan Germen'in eşi Sema Germen, gözaltı gerekçesini henüz öğrenemediklerini ve Çağlayan Adliyesi’nde beklediklerini söyledi.
Germen, açıklamasına şöyle devam etti:
“Sürekli bilgi ve belge toplayan biriydi. O yüzden olabilir diye düşünüyorum. Genelde çevreyle ilgili, kent suçlarıyla ilgili çok çalışma yapıyorduk beraber. Sadece tahmin yürütüyorum. Terörle ilgili bir birimde ve savcı ile görüşme olacakmış. Dosya numarasını aldım ama şu anda hiçbir şey belli değil daha. Sadece halkı kin ve nefrete yönlendirme suçu koymuşlar. Tek bir dosyası var.”
Murat Germen hakkında
1965 doğumlu fotoğraf sanatçısı ve mimar. Fulbright bursu ile gittiği Massachusetts Institute of Technology'den (MIT) mimarlık yüksek lisans derecesini Amerikan Mimarlar Birliği (AIA) Altın Madalyası ile aldı.
Kariyeri boyunca fotoğraf, sanat ve yeni medya alanlarında birçok eser üretti. Sabancı Üniversitesi'nde fotoğraf, sanat ve yeni medya dersleri veriyor.
Çeşitli yayınlarda mimarlık, fotoğraf, sanat ve yeni medya üzerine birçok makale ve fotoğraf serisi yayımlandı; dünya çapında onlarca konferansta ders verdi.
Sanatının odağı, aşırı kentleşme ve gentrifikasyonun etkileri, yerinden edilme, yeni emperyalizm biçimleri ve araçları, yurttaş hakları, katılımcı yurttaşlık, yerel kültürlerin sürdürülebilirliği, doğanın insan tarafından tahribatı, iklim krizi, küresel ısıtma ve su hakları gibi konular. Kültürel miras, yerel arşivleme, suç sahası incelemesi olarak belgeleme, kişisel ve kolektif hafıza çatışmaları, velayet ve ihanet dinamikleri gibi kavramlar da sanatçının eserlerinde merkezi bir yere sahip. Temsil, simülasyon, tarih yorumları, nesnellik vaatleri ve hegemonik sistemler gibi diğer temalar da Germen'in sıkça sorguladığı konular.
Sanatçının, biri Skira (İtalya) ve diğeri MASA (Türkiye) tarafından yayımlanan iki monografisi bulunmaktadır. Türkiye, ABD, İtalya, Almanya, Birleşik Krallık, Meksika, Portekiz, Özbekistan, Yunanistan, Japonya, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Polonya, İran, Hindistan, Avustralya, Fransa, Kanada, Bahreyn, Güney Kore, Dubai, Çin, İsveç, İsviçre, Mısır gibi ülkelerde yüzün üzerinde solo ve grup sergisine katılmıştır. Sanatçının eserlerinin birçok baskısı, dünya çapında önemli sanat koleksiyoncularının kişisel koleksiyonlarında yer alıyor.