Emine Şenyaşar: Ya adliye önündeyiz ya mezar başında

*Katliamın nasıl gerçekleştiğine dair bilgiler, MA ve Duvar'dan derlendi. Fotoğraflar: Ma ve sosyal medya

“Katliamdan önce hepimiz bir apartmanda otururduk. Kocam, çocuklarım sabah işe gider akşam eve gelirdi. Genelde mutluyduk. Şen şakrak ailece yaşardık. Şimdi onlar yok.

“Bir oğlum hapishanede. Biz hayatta kalanlar da ya adliye önünde adalet istiyoruz ya mezar ziyaretindeyiz. Bizim mücadelemiz sonuç vermeyecek mi? Bizim sesimizi neden duymuyorlar?”

Emine Şenyaşar. 65 yaşında, sağlık sorunlarıyla mücadele ederken kendisini bir anda başka bir mücadelenin daha içinde buldu.

Şenyaşar’ın az önce “mutlu bir şekilde yaşardık” diye özetlediği ailesinin hayatı, 14 Haziran 2018’de kurşun sesleri, linç ve ve nefret söylemleriyle yıkıldı. Şenyaşar Ailesi, adaletsizliğe mahkûm edildi.

Baba Hacı Esvet linç edilerek öldürüldü

14 Haziran 2018’de her zamanki gibi Şenyaşar Ailesi üyeleri Urfa'daki dükkânlarını açtı. İddiaya göre, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ailenin AKP’ye oy vermesini istiyordu, aile de bunu kabul etmiyordu.

Şenyaşar kardeşler ile İbrahim Halil Yıldız'ın abisi Mehmet Yıldız, yeğeni İbrahim Yıldız ve korumaları arasında çıkan tartışma kısa sürede yumruklu sopalı kavgaya dönüştü.

Görüntülere göre İbrahim Yıldız, elindeki silahla Celal Şenyaşar'a ateş etti. Mehmet Yıldız ve Şenyaşar kardeşler yaralandı. Yaralananlar ambulanslarla Suruç Devlet Hastanesi’ne götürüldü ancak İbrahim Halil Yıldız’ın abisi Mehmet Yıldız hastanede öldü.

Bunun üzerine, Yıldız Ailesi ve yakınları uzun namlulu silahlarla Suruç Devlet Hastanesi’ni bastı. Şenyaşar kardeşlerin olduğu ambulansı taradı.

Baba Hacı Esvet ve anne Emine Şenyaşar, hastaneye geldi bu sırada baba Hacı Esvet iddiaya göre linç edilerek öldürüldü.

Hacı Esvet Şenyaşar’ın otopsi raporunda, vücudunun 23 noktasında yara olduğu tespit edildi. 

Celal Şenyaşar’ın vücudunda 17 kurşun yarası, Adil Şenyaşar’ın vücudunda ise altı kurşun yarası tespit edildi.

Ağır yaralanan Fadıl Şenyaşar tutuklandı ve hapishaneye gönderildi.

2 Nisan 2021’de Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız'a ise 18 yıl hapis cezası verildi.

Katliamın ardından Emine Şenyaşar ve hayatta kalan oğlu Ferit Şenyaşar adalet nöbeti başlattı. Urfa Adliyesi önündeki nöbetler, kimi zaman Fadıl Şenyaşar’ın tutulduğu Elazığ Hapishanesi önüne taşındı.

Bugün, Emine Şenyaşar ve Ailesi’nin adalet arayışının 500. günü.

Emine Şenyaşar anlatıyor.

“Adaletsizliği yaşatanlar bize dava açtı"

Yoruldum.

Ama oğlum hapiste, ben onun için mecburen gidiyorum adliyeye. Bu benim görevim. Oğlum hapisteyken evde otursam daha çok yorulurum.

Bir sürü sağlık sorunum var, evde otursam da kendimi iyi hissetmem, ölene kadar oraya giderim yeter ki adalet olsun.

O süreçte adalet nöbetindeki süreçte, sürekli gözaltına alındım. Bundan öce de bir sürü soruşturma açıldı, bazıları davaya dönüştü. 

Bu adaletsizliğe rağmen üstüne bir de bana soruşturma açıldı. Bu Türkiye’deki adaletsizlik sistemine bir örnek. Her ne olursa olsun mücadele devam edeceğim.

Ramazanda çok sık destek geldi. İftarı adliye önünde açtık. Şimdi bu kadar çok yoğun olmasa da yine de destek var.

“Evimizde oturamayız mücadele ediyoruz”

Olaydan önce aile apartmanında yaşardık. Sabah işimize giderdik dönerdik şimdi evimizde oturamıyoruz çünkü adalet için mücadele ediyoruz. Ailece mutluyduk. Mutluluğumuzu bozdular. 

Oğlumun serbest bırakılmasını istiyorum.

Adaleti çocuğum için istiyorum kendim için de adalet istiyorum. Adliye önünde oturuyorum bunu kimse görmeyecek mi? Sesimizi kimse duymayacak mı?

Ferit Şenyaşar: Fadıl tutuklandığından beri hücrede tutuluyor

Mücadelemiz 4 yıldır sürüyor. Bugün (21 Temmuz Perşembe) 500. güne girecek. Adliye önünde oturuyoruz, hukuk çerçevesinde bir hak mücadelesi veriyoruz. Annem 65 yaş üstü.

Bu yaşatılan katliama dayanamıyor. Annem açısından durum çok daha zor.

İki evladını ve eşini hastane içinde katletmişler, bu da yetmemiş gibi katliamı yapanlar iktidar partisinden bir vekil ve yargıya baskı kurup bir oğlunu da hapishane köşelerine atmış. Fadıl, Elazığ’daki hapishanede tek kişilik hücrede tutuluyor.

Onun yüreği anne yüreğidir, içi parçalanıyor, eşini de gözlerinin önünde linç ederek öldürdüler. Her gün beyaz mendiliyle adliye önünde adalet arıyor benim annem. 

Bizim ailemizi katledenler, gözümüzün önünde geziyor biz buna nasıl dayanalım? Annem her gün ağıt yakıyor.

Kameralarda her şey belli, katliamı yapanlar belli. Kardeşimin kendisini koruması suç mu? Kardeşimi tutukladılar.

Annemin bir oğlu cezaevinde, iki oğlu ve eşi mezarlıkta çürüyor. Bu zulüm bitsin artık! En azından suçsuz yere cezaevinde olan kardeşim serbest bırakılsın.

Anneme açılan davalar bizi yıldırmak için açılıyor. Biz bu davalar açılsa da mücadelemizden vazgeçemeyiz. Haklıyız çünkü.

Düşünsenize avukatlar Urfa savcısı ile görüşmek istiyor o gün savcı adliyeye gelmiyor.

İnanın bu olaydan önce resmi kayıtlarda da vardır bir gün yolumuz karakola adliyeye düşmemişti, bugün geldiğimiz noktada, adliye evimiz oldu.

Bu eylemimizde haklı olduğumuzu da herkes biliyor her yerden insan hem Türkiye’den hem dünyadan çok sayıda insan bize destek veriyor.

"Failleri Soylu koruyor"

AKP içinde de bu konuda bu milletvekilinin eleştirildiği ancak bu vekilin bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından korunduğunu öğrendik.

Tüm Urfa halkı bizim haklı olduğumuzu biliyor, bize destek olanlar sayesinde bütün dünya öğrendi.

Şimdiye kadar sesimizi duyan bizim sesimizi duyuran herkese teşekkür ederiz.

(EMK)