Sansürün gölgesinde: 2022’de sosyal medyada ne konuştuk?
2022'de dünyada neler gündem oldu, biz neleri gündem yapmaya çalıştık? Geride bıraktığımız yıl boyunca sosyal medyada gündem olan başlıkları derledik...
Son iki yıldır pandemi şartlarının belirlediği sosyal medya gündeminde kısıtlamaların kalkmasıyla beraber 2022’de biraz daha “mizahi” içeriklerin ön plana çıktığını görüyoruz.
Önceki yıllarda gündem olan seçimler, salgın içerikleri, me too ve siyah hakları gibi toplumsal hareketler bu yıl dünya gündeminde üst sıralara çıkamadı.
Yılın en çok etkileşim alan içerikleri Elon Musk’ın tweetleri ve Arjantinli futbolcu Lionel Messi’nin dünya kupasını kaldırdığı anın fotoğrafı oldu. Kore Pop hayranlığı bu yıl da kendini gösterdi ve Güney Koreli boy-band BTS üyesinin sokak dansı yine en çok paylaşılan içerik oldu.
En çok etkileşim alan içerikler Elon Musk’tan
Elon Musk’ın Twitter’ı satın alacağını açıkladıktan sonra attığı “Bundan sonraki işim, kokaini geri koymak için Coca – Cola’yı satın almak olacak” tweeti 5 milyona yakın beğeni ile 2022’nin en çok beğenilen içeriği oldu.
Next I’m buying Coca-Cola to put the cocaine back in
Bu yıl Katar'ın ev sahipliğinde düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın sahibi Arjantin oldu. 20 yıl sonra ilk kez Avrupa kıtası dışından bir takımın şampiyonluğa ulaşması sadece Arjantin’de değil dünyanın dört bir yanında coşkuyla karşılandı.
Öyle ki, Arjantinli futbolcu Lionel Messi’nin dünya kupasını kaldırdığı anın fotoğrafı 74 milyona yakın beğeni ile yılın en çok beğenilen fotoğrafı oldu.
Kore Pop Hayranlığı bu yıl da gündem
Güney Kore'li BTS, diğer adıyla Bangtan Boys grubundan J- Hope'un #HopeOnTheStreet etiketi ile paylaştığı dans tweeti bir milyonu aşkın paylaşım ile yılın en çok retweet edilen içeriği oldu.
Grubun içerikleri önceki yıllarda da dünyada en çok beğenilen ve paylaşılan içerikler olmuştu.
2022'de sosyal medya Türkiye için yine bir hak ve adalet arama alanıydı. Pandemi sonrası açılan kamusal alanlarda bu yıl her zamankinden fazla baskı ve şiddet hâkimdi. Öyle ki sansür yasasına rağmen yine adalet umudu için sığınağımız sosyal medya oldu.
Peki "biz" bu yıl sosyal medyada ne konuştuk? Neyi gündem yapmaya çalıştık?
#CumartesiAnneleri927Hafta
Galatasaray Meydanı'nın yasaklanmasının ardından Cumartesi Anneleri / İnsanları mücadelelerine 2022 yılında da sosyal medyadan kamuoyuna seslenerek devam etti.
Cumartesi Anneleri / İnsanları her hafta @CmrtesiAnneleri Twitter hesabından canlı yayın ile kayıplarının bulunmasını ve faillerin yargılanmasını istiyor.
#CumartesiAnneleri926Hafta'mızın basın açıklamasını linkten izleyip yaygınlaştırarak sesimize ses olun. İsmail Bahçeci İçin, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.https://t.co/bjosTE1yqu
25 Nisan'da görülen Gezi Davası'nın karar duruşmasında mahkeme Osman Kavala'ya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi.
246 gündür tutuklu olan Gezi Yedilisi için hem sosyal medyada hem de sokaklarda hak ve adalet arayışı durmadan devam ediyor. Tutuklanan Gezi tutukluları için sosyal medyada dayanışma kampanyaları başlatıldı.
Şarkıcı Gülşen 25 Ağustos'ta imam hatiplilerle ilgili sözlerinden sonra TCK'nin 216. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" ile suçlanarak tutuklandı.
Emniyet'teki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde sevk edilen Gülşen, savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince aynı suçlama kapsamında tutuklandı, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.
Üç gün sonra ev hapsi şartıyla tahliye edildi.
Gülşen'in tutuklanmasının ardından sosyal medyada çok sayıda kişi, sanatçı, hak örgütü, sivil toplum kuruluşundan destek geldi.
Gülşen 4 ay önceki bir cümlesi yüzünden değil, nefrete inat bu bayrağı taşıdığı için, kıyafetine de hayatına da kimseyi karıştırmadığı için TUTUKLANDI. Savcıların uyuşturucu baronu olduğu, tecavüzcülerin arkası sağlam diye kollandığı ülkede..#GülşenSerbestBırakılsınpic.twitter.com/XjZ1OYxnDc
İran'da "başörtüsünü düzgün bağlamadığı" için "ahlak polisi" tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini'nin 16 Eylül'deki ölümüyle başlayan protestolar, 100'ü aşkın gündür devam ediyor. İran'da Amini eylemlerinde şimdiye kadar 507 kişi yaşamını yitirdi, iki kişi idam edildi.
Amini'nin ardındn İran'da başlayan protestolar dünyanın dört bir yanına yayıldı. Türkiye'de de Amini için hem sokaklarda hem de sosyal medyada destek eylemleri büyük yer aldı.
Yılın başından beri konuşulan iktidarın ‘dezenformasyon yasası’ olarak adlandırdığı, kamuoyunda ise ‘sansür yasası’ olarak bilinen 40 maddelik kanun teklifi Ekim 2022’de TBMM’de kabul edildi.
Yasadaki 29’uncu maddeyle ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ şeklinde bir yeni suç tanımı oluşturuldu. Yasayla TCK'ye “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlığıyla yeni bir suç eklendi. Ancak madde kapsamı muğlak bırakıldı.
Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak suç sayıldı. Ancak neyin suç sayılacağı belli değil. Çok sayıda basın kuruluşu, gazeteci ve yurttaş #SansürYasasınaHayır etiketi ile sosyal medyada yasaya karşı tepkisini gösterdi.
Diken ve bianet “suç” sayılabilecek her haberi #SansürYasasınaHayır etiketi ile sosyal medyada paylaşarak yasaya tepki gösterdi.
20 Ekim'de kimyasal silah iddialarına ilişkin yaptığı bilimsel değerlendirmeler nedeniyle gözaltına alınan TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla 27 Ekim'de tutuklandı.
23 Aralık'ta görülen duruşmada savcı üst sınırdan Fincancı'nın cezalandırılmasını istedi. Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı için de sosyal medyada hak arayışı artarak devam ediyor.
2022 yılında Türkiye konser yasaklarına da tanık oldu. Anadolu Fest'in yasaklanmasıyla başlayan konser yasakları yıl boyu devam etti.
2022'de yasaklanan konser ve festivallerinden bazıları:
Eskişehir’de 12-15 Mayıs’ta yapılacak “Anadolu Fest” yasaklandı.
Kocaeli Derince Belediyesi, sanatçı Aynur Doğan’ın 20 Mayıs’ta Derince Açık Hava Sahnesi’nde vereceği konseri iptal etti.
Niyazi Koyuncu’nun 25 Mayıs’ta gerçekleştireceği konser, Pendik Belediyesi tarafından iptal edildi.
Apolas Lermi’nin 29 Mayıs’ta düzenleyeceği Denizli konseri iptal edildi. Lermi’nin 11 Haziran Bostancı konseri de yasaklandı.
Bursa Valiliği Kürt sanatçı Mem Ararat’ın 29 Mayıs’ta Bursa’da vereceği konseri “kamu güvenliğini gerekçe göstererek” yasakladı.
“Başkent Kültür Yolu Festivali”nde 11 Haziran’da sahne alacak olan Ara Malikian’ın konseri yasaklandı.
Zonguldak’ta 28-31 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan “Kozlu Müzik Festivali” iptal edildi.
Dersim-Tunceli’de, 21-24 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek olan “Munzur Kültür ve Doğa Festivali” iptal edildi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından düzenlenen “Kazdağı Ekoloji Festivali”, iptal edildi.
“Başkent Kültür Yolu Festivali”nde sahne alacak Güney Koreli müzisyen Mirae’nın konseri ‘eşcinselliği yaymayı misyon edinmiş’ bir grup olduğu gerekçesiyle iptal edildi.
“ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği” iptal edildi.
Aynur Doğan’ın Kocaeli ve Bursa’da gerçekleştireceği konserleri iptal edildi.
17-21 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek olan ve 2005 yılından beri düzenlenen “Zeytinli Rock Festivali”nin iptal edildi.
Gökçeada’da 15 Ağustos’ta gerçekleşmesi planlanan Meryem Ana Panayırı iptal edildi.
Muş’ta gerçekleşecek olan “Metin&Kemal Kahraman” konseri, 16 Mayıs tarihinde yasaklandı.
Fethiye’de 1-4 Eylül arasında yapılması planlanan Milyon Fest’i Muğla Valiliği iptal etti.
Şırnak Üniversitesi Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu'na salon vermedi.
Konser yasakları sosyal medyada #MüzikSusturulamaz ve #KonserYasakları etiketleri ile protesto edildi. "Müzik Susmayacak" ismiyle bir araya gelen 1135 müzisyen ortak bir bildiriye imza atarak müzik yasaklarına tepki gösterdi.
#SokakHayvanlarıSahipsizDeğil
2022 sokak hayvanları için de zor ve umutsuz geçti. Barınaklarda öldürüldüler, istismara uğradılar, toplatıldılar... Sosyal medya bu yıl her zamankinden çok daha fazla hayvan hakları aktivistleri için mücadele alanıydı. Kapalı kapılar ardından yaşanan hayvan zulümleri sosyal medya aracılığıyla kamuya duyuruldu. İstimara uğrayan bazı hayvanlar kurtarıldı, sahiplendirildi.
İsveç'te yayınlanan Dagens ETC gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Andreas Gustavsson, İBB operasyonu sonrası yaşanan gelişmeleri takip etmek için İstanbul'a gelen İsveçli gazeteci Joakim Medin'den haber alınamadığını söyledi.
Gustavsson, en son perşembe günü görüştüğü Medin'in gözaltına alındığını ve sorguya götürüldüğünü söylediğini ifade etti.
ETC gazetesinin yöneticileri, Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçtiklerini ama bir sonuç alamadıklarını öne sürdü.
Joakim Medin kimdir?
Joakim Medin, İsveç'te yaşayan bir gazeteci, yazar, eğitmen ve fotoğrafçıdır. Aslen bir lise öğretmeni olan Medin, gazetecilik kariyerine 2009 yılında Honduras’taki darbe sırasında başladı. Araştırmacı gazetecilik ve dış haberler konusunda derin bir ilgisi vardır; çoğunlukla sahadan, demokrasi gelişimi, siyaset, popülizm ve aşırılık, insan hakları, silahlı çatışmalar, mülteci krizi ve yoksullukla ilgili konular üzerine yazılar kaleme aldı.
Yayımlanmış altı kitabı bulunan Medin, ayrıca birçok ortak kitap çalışmasında ve çeşitli raporlarda da yer aldı. Mesleği, çalışma alanı ve keşifleri üzerine sıkça konferanslar vermektedir.
Türkiye’deki dokuz bağımsız medya kuruluşu —Artı Gerçek, BirGün, Diken, Ekonomim, Gazete Pencere, Kısa Dalga, Medyascope, T24 ve ilketv.com.tr— Google’ın haber sitelerine karşı uygulamaya koyduğu algoritma değişikliğine karşı açıklama yaptı.
Açıklama Gazete Duvar’ın kapanışının ardından geldi. Google’ın bağımsız medyaya "yıkıcı bir ambargo" uyguladığını belirten medya kuruluşları okur erişiminin ciddi şekilde engellediğini kaydetti.
‘Keşfet’ ve ‘Haberler’ araçları üzerinden yönlendirilen okur trafiklerinin yüzde 98 düştüğünü aktardı.
Google’ın bu değişikliğe dair herhangi bir gerekçe sunmadığını ekleyen medya kuruluşları karşılarında muhatap bulamadığını ifade etti.
Okurlara da bir çağrı yapan medya kuruluşları Google yerine doğrudan haber sitelerini ziyaret etmeleri ve bağımsız medyayı abonelik ve bağışlarla desteklemeleri çağrısı yaptı:
"Kurumların mali yapılarına geri dönülmez zararlar veriyor"
"Türkiye’de yayın yapan bağımsız medya kuruluşları olarak bir kez daha Google’ın okur trafiğimize uyguladığı ambargo ve bu ambargonun yıkıcı sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Tüm kamuoyunun, özellikle de okurlarımızın, durumun ciddiyetinin farkına varmasının hayati önemde olduğunu vurgulamak istiyoruz.
Haber sitelerine yönlendirilen trafik akışı, ilk kez Ekim 2024’te ortaya çıkan ve yaklaşık 1 ay süren ambargonun ardından Ocak sonundan itibaren yeniden yok edildi. Google’ın ‘Keşfet’ ve ‘Haberler’ araçları üzerinden yönlendirilen okur trafiklerinin yüzde 98’i, bağımsız medya kurumlarının ağırlığını oluşturduğu çok sayıda haber sitesi için bir günde ortadan kaldırıldı.
Algoritma değişikliği dâhil hiçbir makul açıklaması olmayan bu ani ve büyük trafik kayıplarına karşılık tüm girişimlerimize rağmen Google ile sağlıklı ve sürekli bir muhataplık ilişkisi de kurabilmiş değiliz.
Önemle belirtmek isteriz ki Google’ın hiçbir denetime uğramadan, salt kendi ihtiyaçları doğrultusunda yaptığı trafik akışı değişiklikleri yalnızca medya kurumlarının görünürlüklerini etkilemekle kalmıyor. Google tarafından görmezden gelinenlerin ağırlığını bağımsız medya kurumlarının oluşturduğu bu ‘yeni’ internet haber ekosistemi, kamuoyunun habere erişimini de zorlaştırıyor. Uzun vadede ise bu durum, zaten birçok baskı ile mücadele eden medya kurumlarının mali yapılarına geri dönülmez zararlar verme riski taşıyor.
Okuduğunuz açıklamayı hazırladığımız günlerde, metnin altında imzası bulunması gereken Gazete Duvar’ın kapanması, tam da dikkat çekmeye çalıştığımız tehlikenin ne denli gerçek olduğunu ortaya koyuyor.
Bu nedenlerle, Türkiye’de yayın yapan bağımsız medya kuruluşları olarak Google’ın bu tutumuyla çalınan kurumsal haklarımızın, çalışanlarımızın emeğinin, okurlarımızın desteğinin her platformda takipçisi olacağımızı duyuruyoruz.
Başta Rekabet Kurumu olmak üzere hem yerel hem uluslararası hukuk mercilerinde yapılacak başvurularımızla bu mücadeleyi sürdüreceğimizi ve Google’ın bütün dünya ile birlikte ülkemizde de yarattığı bu tahribatın ısrarlı takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
Ayrıca Türkiye’de konuyla ilgili devlet kurumlarını da gerekli önlemleri almaya, Google’ın ya da başka teknoloji tekellerinin kamuoyunun haber alma hakkı ve bağımsız gazetecilik çabasını hedef almasına izin vermeyerek yerel medyayı güçlendirecek düzenlemeleri hayata geçirmeye, bu çalışmaları sırasında da medya kurumları arasında herhangi bir ayrım gözetmeksizin fikir alışverişi kanallarını açık tutmaya davet ediyoruz.
Reklam verenlere çağrı
Türkiye’de üretip Türkiye’de kazanan reklam verenlere de bir çağrımız var:
Gelirinizin önemli bir kısmını tüketiciye ulaşmak ve görünür olmak için internet reklamlarına aktarıyorsunuz. Ancak tüketiciyle en önemli buluşma noktalarından olan haber siteleri Google ambargosu yüzünden yüzde 90'a varan okur kayıpları yaşadığı için bu yatırım da hedefine ulaşmıyor. Sizleri, Google ve diğer teknoloji şirketleri bu tutumlarından vazgeçip, şeffaf bir şekilde ve yasal düzenlemelerle garanti altına alınmış̧ bir düzen kurulana kadar reklamlarınızı doğrudan ülkemizde yayın yapan medya kuruluşlarına yönlendirmeye davet ediyoruz.
Okura çağrı
Son çağrımız da okurlarımıza:
Bağımsız medyanın yaşadığı kriz, özgürce haber almak isteyen tüm yurttaşların krizidir. Daha da ötesi bu bir demokrasi krizidir.
İnternette haberleri Google üzerinden değil doğrudan okuru olduğunuz internet sitelerine girerek okuyun, bu gizli ambargoyu delerek bağımsız medyaya destek olun!
Eğer imkânınız varsa, takip ettiğiniz medya kuruluşlarına abone olarak, bağış yaparak katkı verin.
Bugünleri ancak siz okurlarımızın desteği ve dayanışmasıyla aşabiliriz.