FilmAmed'in kapanış seansı için seçilen filmlerden birincisi olan Özcan Alper'in Yıkıntılar Arasında'sını Diyarbakır'da, üstelik dopdolu bir sinema salonunda seyretmek yoğun bir tecrübe oldu. Sur mahallesinin yerle bir edilen mıntıkalarındaki yıkımı dramatik dozu yüksek bir anlatımla aktaran filmi adeta tek bir vücutmuş gibi izleyen sinema severler bu vesileyle Tahir Elçi'yi de bir kez daha anmış oldu.
Günden güne başarı çıtasını yükseltmekte olan Alper'in animasyon filminden sonra beyaz perdeye 2016 yılında kapatılan Ferzad Kemanger ilkokulu hakkındaki belgesel yansıdı. Kürtçe eğitim vermek üzere açılmış olan ilkokul yetkililerin alelacele duruma müdahale etmesine sebebiyet vermiş, akabinde okul defalarca mühürlendikten sonra polis zoruyla kapatılmıştı.
Yönetmen ve yapımcı hanesinde adını gördüğümüz Ardin Diren, ana dilleri Kürtçe olan çocuklara yönelik eğitim kurumunun başına gelenleri bilhassa şirin ufaklıkların gözünden zarafetle aktarıyor.
Asimilasyona tabi tutulmamak için ana dilin öğrenilmesi çok önemli bir unsurken Kürt çocuklarının böylesine önemli bir haktan mahrum bırakılışlarına sinemada bulunanlar bir kez daha tanıklık etmiş oldu.
Çocukları aracılığıyla Kurmanci, Sorani veya Zazaca olmak üzere kendi dillerine tekrar sahip çıkmaya başlayan ebeveynler ve okulun öğretmenleri bu durumdan yılmayıp eğitimi evlerde sürdürmeye karar verdiklerinde yasakların pek faydalı olmadığı da hepimize malum oldu.
Her Ev bir Okul (Her Mal Dibistanek) adlı filmin gösterimi bittiğinde ÇandAmed sinema salonunu dolduranlar seyircide gayet sıcak duygular bırakan eseri hararetle alkışladı. Okula adını veren aydın eğitimci Kemanger'in ruhu kâh beyaz perdenin altında toplanıp, kâh sinema salonunun merdivenlerinde sevinç çığlıklarıyla koşuşturan çocuklarda adeta vücut bulmuş, hazır bulunanların hem mazilerine dönmesine, hem de geleceğe umutla bakmasına vesile olmuştu. Bu coğrafyanın zenginliklerinin asla inkâr edilmemesi gerektiği hatırlatılırken, mevzubahis renkliliğin sonuna kadar değerlendirilmesinin şart olduğunun bir kez daha altı çiziliyordu...
KHK mağdurları
Festivalin son gününde programda yer alan diğer iki belgesel ise KHK mağdurlarına eğiliyordu. Yönetmen ve yapımcı hanesinde Özge Astan'ı gördüğümüz Tebeşir adlı 14 dakikalık belgeselde de yukarıdakine benzer bir durumla karşılaştık. Çıkarılan özel yasayla diploması elinden alınan ve bir gecede işlevsiz hale gelen Özge artık "illegal" bir öğretmendir. Okulu evine, evini okula dönüştürmüştür. Kendisi gibi işinden atılan arkadaşlarıyla bir meydanda, bir buçuk yıldır oturma eylemi yapmaktadır...Film direnişçi diğer arkadaşlarla beraber gerçekleştirilir.
FilmAmed'de yer alan, aynı mevzu hakkındaki diğer belgesel Hakikatin Gücü'nün yönetmen hanesinde Deniz Çankaya Salmanlı adını, yapımcı hanesinde ise KESK İstanbul Kadın Meclisi ve HaberSen'i gördük. 15 Temmuz 2016 "Darbe Girişimi" sonrası tüm Türkiye'de ilan edilen OHAL ve ardı sıra gelen Kanun Hükmünde Kararnameler ile bir gece vakti binlerce kamu emekçisi mesleklerinden ihraç olduklarını internet aracılığıyla öğrenirler. Filmde 13 KESK üyesi kadın emekçi bu süreçte yaşadıklarını ayrıntılarıyla aktarıyorlar.
Seneye barikatların artık olmayacağı bir Diyarbakır'da, yeni bir FilmAmed'de tekrar buluşmak ümidiyle... (MT / HA)
Anadolu Kültür’ün 20 yılını anlatan “Nehre Su Taşımak: 20. Yılında Anadolu Kültür” belgeseli, 18 Nisan Cuma günü saat 19:00’da Ankara Alman Kültür Merkezi’nde (Goethe Institut) gösterilecek.
Gösterimin ardından Anadolu Kültür ekip üyelerinin katılımıyla Bilge Taş moderatörlüğünde bir söyleşi düzenlenecek.
Nehre Su Taşımak belgeseli bir taraftan Diyarbakır Sanat Merkezi ve Depo’yu hayata geçiren Anadolu Kültür’ün 20 yıllık yolculuğunu odağına alırken diğer taraftan da bu yıllar içinde Türkiye’de sivil toplum ve kültür sanat alanında yaşanan gelişmelere dair ipuçları taşıyor.
Nehre Su Taşımak: 20. Yılında Anadolu Kültür 2024, 66’
Senaryo, Reji: Mert Kaya Yapım: Anadolu Kültür Görüntü Yönetmeni: Meryem Yavuz Montaj: Can Eskinazi, Mert Kaya Sanat Yönetmeni: Günsu Sarı İçerik Ekibi: Asena Günal, Övgü Gökçe Yaşa, Tamar Nalcı Yardımcı Yönetmen: Aslı Özoğuz Ses Tasarım: Ilgar Gökhan Yürütücü Yapımcı: Mert Kaya (JotaFilm, loudcat.filmworks) Yardımcı Yapımcı: Barış Can Ertürk (JotaFilm) Yapım Koordinatörleri: Arican Paker, Mustafa Akçaöz
TRT’nin, 2 Nisan’da yapılan tüketim boykotuna destek verdikleri gerekçesiyle bazı oyuncuları projelerinden çıkarması ve dizilerini kaldırma kararları Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, bugün, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
Çelenk, yalnızca görüşlerini bildirdikleri için oyuncuların cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek TRT’nin bu tavrının anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini vurguladı.
Çelenk’in soru önergesinde TRT’nin mali kaynakları da mercek altına alındı.
TRT, tüketim boykotu çağrısına destek verdikleri gerekçesiyle Aybüke Pusat, Boran Kuzum, Başak Gümülcinelioğlu ve Furkan Andıç gibi oyuncuları projelerden çıkarmış, senarist Ali Aydın’ın yazdığı “Mevlana Celaleddin-i Rumi” dizisini dijital platformundan kaldırmıştır. Kurum sanatçılarının kendi yaşamlarını da etkileyen toplumsal meselelere ilişkin düşüncelerini açıklamalarının ve tartışmalara katılmalarının denetim ve baskılanmasının ifadesi olan bu kararlar hangi kriterler temelinde almıştır?
Kamu yayıncısı TRT’nin iktidar uygulamalarını eleştiren sanatçıları projelerden çıkarıp, destekleyenleri koruması tarafsızlık ilkesinin ihlali değil midir?
TRT’nin kamu yayıncılığı ilkeleri doğrultusunda fikir çeşitliliğini ve ifade özgürlüğünü desteklemesi yükümlülüğü nasıl denetlenmektedir?
TRT, kamu yayıncısı olarak yayın politikasına ilişkin yurttaşlardan gelen şikayetleri sistemli biçimde inceleyen veya değerlendirmeye tabi tutan bir çalışma yürütmekte midir? Böyle bir çalışma varsa, bu çalışmaya ilişkin veriler nelerdir?
TRT, 2004–2024 yılları arasında toplam ne kadar bandrol geliri elde etmiştir? Bu gelir yıllara göre ne şekilde dağılmıştır ve hangi alanlara harcanmıştır?
Ne olmuştu?
İstanbul Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart 2025'te tutuklanmasının ardından, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in de çağrısıyla 2 Nisan'da gerçekleştirilen boykot kampanyasını destekleyen pek çok oyuncu, yer aldığı projelerden el çektirildi.
Boykot kapsamında, CHP'nin işaret ettiği ve iktidara yakınlığıyla bilinen çeşitli sermaye gruplarına ait medya organları ve şirketler yer alıyor. Kampanyayla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot çağrılarının “halkın bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemeye yönelik ayrıştırıcı söylemler” (TCK md. 122/1-d) içerdiğini ve boykotçuların “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” (TCK md. 216) suçunu işlediğini iddia ediyor.
Boykot çağrıları nedeniyle özellikle TRT’nin dijital platformu tabii’de yayınlanan dizilerin kadrolarından çıkarılan oyuncular şöyle: Aybüke Pusat, Furkan Andıç, Boran Kuzum ve Başak Gümülcinelioğlu.
Aybüke Pusat'a destek veren senarist Ali Aydın'ın kaleme aldığı “Rumi” dizisi de tabii’nin kütüphanesinden kaldırıldı.
Boykot çağrısına destek verdikleri gerekçesiyle oyuncular Berna Laçin, Rojda Demirer ve Alican Yücesoy’un sosyal medya hesaplarına da erişim engeli getirildi. (TY)