CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu "Yeni Bir Sabah" programına katıldı
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk halini değerlendirdi. CHP'nin seçime kadar izleyeceği yol haritasını açıkladı.
AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. “Cunta” söylemini tekrarladı. Erdoğan’ın siyasi hayatının en büyük hatasını yaptığını söyledi.
Hedefinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek de vardı. “Erdoğan’ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor!” dedi. Akın Gürlek’in Erdoğan’a rutin aralıklarla bilgi verdiğini anlattı:
"Darbenin püskürtüldüğü yerdir Saraçhane"
İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve Saraçhane protestoları: 19 Mart günü İstanbul'a darbe yaptılar. Türkiye'nin dört gün sonra belirleyeceği cumhurbaşkanı adayına darbe yaptılar. O gün Saraçhane'yi tecrit ettiler. Üç kişiden fazla kişinin bir araya gelmesi yasak dediler. O gün Saraçhane'ye ben çağrı yaptım. O akşam 155 bin kişi geldi. Pek çok engel vardı. İnsanlar kilometrelerce yürüdü. Bariyerleri, bariyeri geçti.
155 bin kişinin ‘Korkmuyoruz, seçtiğimiz başkanı kimseye vermiyor, buraya kayyım atatmıyoruz’ dediği gündür 19 Mart. Ertesi gün 250 bin kişi oldu. Üçüncü gün 550 bin kişi oldu. Pazar günü ön seçimin olduğu gün 1 milyon 200 bin kişi oldu. Tartışmasız 1 milyon 200 bin kişinin geldiği ve bir darbeyi püskürttüğü yerdir Saraçhane.
"Kayyım atanacağına dair duyum aldık"
Kayyım iddiaları: Ekrem başkana operasyon yapıldığında MYK üyelerime haber verdim, 7.15'te Genel Merkeze gelebildim. 8-10 kişi toplandık. Durum şöyleydi; bir gece önce Ekrem başkanın diplomasını alakasız bir kurum iptal etmiş... Birçok duyum alırsınız ya bize gelen bilgi şuydu; CHP’ye İBB’ye İstanbul Barosu’na kayyum. Üçüne de kayyım atayacaklar. Buna direnecek yapı olan CHP'yi çökertecekler. Böyle bir tedirginlikle başladık. Dedim ki arkadaşlar güçlü bir ekip yapın, burada yatın. Özgür Karabat, Gökhan Zeybek, Veli Ağababa, Ulaş Karasu burada 7 gün yattı. Gençlik kollarımızdan 150 kişi burada yattı. Çünkü atarlar. Biz bu binayı o kayyıma teslim edersek Türkiye demokrasini teslim ederiz. Çünkü bu bina öyle herhangi bir bina değil. Bu bina Türkiye’yi teslim etmeyen binadır.
"Erdoğan 19 Mart'ta cunta başkanı unvanı almıştır"
Cunta açıklaması: Cunta nedir? Asker ya da sivil seçilmişlerin yerine zorla geçmeye, yönetimi devralmaya çalışan kişilere denir. Ben defalarca söyledim, bir daha söyleyeyim. Sayın Erdoğan son girdiği genel seçimde seçilerek cumhurbaşkanı unvanını almıştır. Bayramda aradım, Partisine gittim, burada ağırladım. Hatta kanun şudur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir binaya gelirse o binada olduğu sürece göndere cumhurbaşkanlığı forsu olan bayrak çekilir. Ben o bayrağı da çektim geldiğinde. Cumhuriyet Halk Partisi binasına o bayrağı da çektim. Seçilmiş cumhurbaşkanı. Ben onu seçenlerin iradesinden dolayı, 25 milyon-26 milyon kişiye saygımdan dolayı "Sayın Cumhurbaşkanı" dedim, kapıda karşıladım, kapıda uğurladım.
Ancak yaptığı bir sonraki cumhurbaşkanına darbedir. Kendi rakibine darbedir. Bu darbeyi yapan cuntacıdır. Erdoğan son seçimde aldığı oyla cumhurbaşkanı unvanı almıştır. 19 Mart'ta yaptırdığı işle cunta başkanı unvanı almıştır.
"Erdoğan’ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor"
İmamoğlu darbesi ve Akın Gürlek: 15 Temmuz gecesi de böyle hızlı bir değerlendirmeyle doğru bir karar vermiştik. Dedik ki: ‘Bu bir darbe. Demokrasiyi kuran parti darbenin karşısındadır.’
Biz demokrasiyi kuran partiyiz. Darbe Tayyip Erdoğan'a da yapılsa biz demokrasinin yanındayız. Seçilmişleri savunacağız. Meclisi, gerekirse Cumhurbaşkanını, bakanları ama demokrasiyi savunacağız. 15 dakikada karar verdik o zaman. Kapalı olan Meclisi açtık ve savunduk sabaha kadar. Darbe dışarıda, sokakta milletimiz tarafından, Meclis'te de milletvekilleri tarafından püskürtüldü.
15 Temmuz'un hedefi nasıl Meclis'se, milli iradeyse, orayı savunduysak bu da bir darbe. Göz göre göre geldi. 9 Ekim günü bir bakan yardımcısı, siyasi bir kişilik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı. Ben ‘Bir darbe mekaniği işlemeye başladı’ diye çıktım Meclis'teki grup konuşmamda söyledim. Çünkü belli ki bize bir şey yapacaklar. Bir tarafsız hakim savcı yerine bir bakan yardımcısı Akın Gürlek oraya yollandı.
Akın Gürlek, en tartışmalı 10 kadar davada İstanbul’da mahkeme mahkeme gezdirilmiş, nerede lazımsa oraya götürülmüş, muhalefeti doğramış bir isimdi. Başarılı bir hakim yıllarca aynı yerde kalır, dünyanın en çok gezdirilen hakimi olmuş. ‘Seyyar giyotin’ dedim davalık olduk.
Herhangi bir savcı-hakim bir siyasi partiden aday oldu, artık göreve dönemez. Sen almışsın bakan yardımcısı yapmışsın. 9 Ekim günü o kişiyi alıp İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yapıyorsun. Hem idari görevleri var hem yargısal.
Bal gibi siyasi. Erdoğan dedi ki sana İstanbul’da ihtiyacım var. Cümle alem biliyor ki Erdoğan’ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor! Uçaktan iniyor, havaalanında Erdoğan’la Akın Gürlek baş başa görüşüyor. Akın Gürlek Erdoğan’ı havaalanında karşılamıyor, kendisine brifingler vermiyor desinler. Ömer Çelik’e sorun. AK Partililerden cumhurbaşkanlığından Akın Gürlek’in Erdoğan’ı havalananında, çalışma ofisinde, evinde ziyaret edip rutin aralıklarla bilgi verip vermediğini söylesinler.
"Erdoğan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı"
Psikolojik üstünlük: Ahlaki üstünlük bizde bize ahlaki olmayan şekilde saldırıldı. Psikolojik üstünlük bizde. Herkes kabul ediyor, AK Partililer de yarışıyor. Karşımızdaki kötülüğe karşı İYİ Partili, Zafer Partili, DEM Partili, 80 yaşında teyze, 16 yaşında çocuk yan yana duruyorlar. Kitle sadece CHP’li değil. Bir darbeyi ancak halk püskürtür. Tayyip Erdoğan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı. Doğru yaptığı işler olmuştur. Ama Tayyip Erdoğan 31 Mart’tan beri yanlış yapıyor. Ve en büyük hatası şu oldu; devletle milleti yarıştırmayacaksın. Şu anda devlet aklı diyorlardı ya devlet aklı tutulmuştur! Bu hatayı güç zehirlenmesinden yapıyor.
"Ekrem Bey içerideyse..."
İmamoğlu dışındaki ihtimaller: Ekrem Bey içerideyse, en yüksek oyu kim alacaksa o adayımız olur. Ama o adaylık milletin adayı Ekrem İmamoğlu’nun yerine, bu süreçte siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden seçilebilir hale gelmesini sağlamak üzere yapılır. O aday olan arkadaşımız kimse Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir.
“Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş tahliye edilmelidir"
Siyasi tutsaklar: Siyasi tutsakların tamamı, en kıdemlileri de Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş, hızla tahliye edilmelidirler. Ümit Özdağ’ın da, Selahattin Demirtaş’ın da Ekrem İmamoğlu’nun da, DEM’li CHP’li bütün belediye başkanlarının da, bu tahliyelerin yapılması Türkiye’de iklimi inanılmaz yumuşatır, çok doğru bir adım olur. Bu tahliyeleri yapsınlar yarın sabah yeni bir Türkiye’ye uyanırız. Bu yaptıklarıyla Türkiye 41 milyar dolar kaybetti.
(HA)