İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmada tutuklanan ve Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne kapatılan 14 kişi bu sabah farklı farklı illerdeki cezaevlerine gönderildi.
Açıklama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan geldi. Tunç, nakil işkencesini "güvenlik" ve "sağlıklı soruşturma" diye gerekçelendirdi. İsim ve cezaevi bilgisi paylaşmadı.
“14 tutuklunun soruşturma süreçlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi ve ceza infaz kurumlarındaki güvenlik düzeninin korunması amacıyla farklı ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılmıştır” dedi.
Nakillerin ‘savunma hakkının kısıtlanmasına’ yönelik olduğu iddialarını da yalanlarak “Bu uygulama, soruşturmanın adil ve etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla ilgili mevzuat gereğince gerçekleştirilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Fakat farklı cezaevlerine gönderilen tutuklular yargılama sırasında çoğunlukla mahkemeye getirilmiyor. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) adı verilen bir sistemle bulundukları cezaevlerinden mahkemeye görüntülü bir şekilde bağlanıyor.
bianet, nakille ilgili olarak şu 13 isme ulaştı:
- Medya A.Ş. yöneticisi Murat Ongun, iş insanı Hüseyin Köksal Çorlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi,
- BVA firması sahibi Murat Kapki, Nihat Sütlaş, iş insanı Adem Soytekin ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve Kültür A.Ş. Eski Genel Müdürü Serdal Taşkın Tekirdağ F Tipi Cezaevi,
- CHP Beylikdüzü Belediye Meclis üyesi Fatih Keleş, İmamoğlu'nun kampanya direktörü, siyasal iletişim uzmanı Necati Özkan Kocaeli'deki Kandıra F Tipi Cezaevi
- İlbak Holding’in sahibi Murat İlbak, OMR Organizasyon’un sahibi Ömür Yılmaz ve Popüler Reklam’ın sahibi Eyüp Subaşı Bandırma T Tipi Cezevi
- Medya A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Fatoş Ayık Gebze Kadın Kapalı Cezaevi
Haberleşmelerini engellemek için mi gönderildiler?
Kararın alınmasında CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’ın sözlerinin etkili olduğu konuşuluyor. Akdoğan, Halk TV canlı yayınında, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu olan çalışma arkadaşlarıyla nasıl haberleştiğini şöyle anlatmıştı:
“Sayın İmamoğlu’nun notları oluyor. O notları avukata veriyor, diyor ki, ‘Bunu Buğra Gökçe’ye götürün, bunu Resul Emrah Şahan’a götürün, buna Necati Özkan çalışsın. Ondan sonra raporlar hazırlanıyor. Murat Ongun hazırladığını avukata veriyor. O götürüyor Sayın İmamoğlu’na veriyor. Böyle bir çalışma var. Avukatlar aracılığıyla yapılıyor.”
İmamoğlu: Bir avuç insan adil yargı ortamını bu denli çürütebilir mi?
Ekrem İmamoğlu, karara sosyal medyadan tepki gösterdi:
“İftiracı arayışları, yalancı şahit zorlamaları, gizli tanık kurguları, 23 yıllık iş yaşamımdan tanıdığım insanların zorla ifadeye çağırılıp korkutulması, gazetecilerin tutuklanması, şafak baskınları, el koymalar, kayyumlar…
‘Turbun büyüğü’ yetmeyince ‘dananın kuyruğu’ yalanı vs… Şimdi de gece yarısı aldığım bilgiye göre aynı hapiste bulunduğum 10’a yakın arkadaşımın sabaha karşı başka cezaevlerine nakledilmesi! Bu hırs, bu intikam, bu yalan dolan, bu düşman hukuku nedir? Allah aşkına bu kadar mı çürüttüler ülkenin göz bebeği kurumlarını!
Yüce Türk Yargısına sesleniyorum. Bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi? Adeta dilini yutmuş yargımızın hakimlerine savcılarına kurumlarına sesleniyorum. Yeter artık Allah rızası için ağzınızı açıp bir söz söyleyin. Gerçekten olan Millete ve Devlete oluyor. Hala farkında değil misiniz?”
(HA)