* Fotoğraf ve haber: Anadolu Ajansı (AA)
İran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra hayatını kaybeden Jîna Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan protestolar ve güvenlik güçlerinin protestoları şiddetle bastırma çabaları sürüyor.
Protestoculara yönelik şiddetle ilgili açıklama yapan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, protestolara verdiği karşılık nedeniyle İranlı yetkililere yaptırım uygulanacağını açıkladı.
Biden yaptığı açıklamada, İran'da güvenlik güçlerinin, Jîna Mahsa Amini'nin ölümünün ardından ülke geneline yayılan protestolara katılanlara karşı şiddeti artan baskısıyla ilgili hala endişeli olduğunu söyledi.
Biden, "İran'da aralarında kadın ve çocukların da olduğu barışçıl protestocuların, eşit haklar ve temel insan onuru talep ettiğini" kaydetti.
Protestoculara şiddet uygulayanlara bu hafta yaptırım uygulanacağını açıklayan Biden, ABD'nin İranlı yetkilileri sorumlu tutmayı ve İranlıların özgürce protesto etme haklarını desteklemeyi sürdüreceğini söyledi.
İranlıların internet erişimini kolaylaştıracaklarını da kaydeden ABD Başkanı Joe Biden, "ABD, cesaretleriyle dünyaya ilham veren İranlı kadın ve çocuklar ile tüm İranlıların yanında" dedi.
İran'dan ABD'nin kınamasına tepki
İran ise ABD'nin kınama açıklamalarına tepki gösterdi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İran'daki gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesini kınayan ABD'yi "riyakarlık" ile suçladı.
Kenani, Instagram'da yaptığı paylaşımda, ABD'nin "kendi ülkesinin bu konudaki karnesinin nasıl olduğuna kafa yorması gerektiğini" söyledi:
"Dünyada herkes yıllardır, ABD'nin insan hakları alanındaki gerçek ve maskesiz yüzünü Filistin, Afganistan, Irak, Yemen, Libya, Suriye... hatta Amerika'nın kendi topraklarında dahi görmüştür.
"Sayın Joe Biden, insan hakları savunuculuğuna soyunmadan önce kendi ülkesinin bu konudaki karnesinin nasıl olduğuna kafa yorsaydı daha iyiydi. Gerçi riyakarların düşünmeye ihtiyaçları yoktur."
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, dün (3 Ekim), ABD Başkanı Joe Biden ile selden etkilenen Porto Riko'ya giderken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, İran güvenlik güçlerinin hafta sonu barışçıl göstericilere yönelik müdahalesini kınadıklarını açıklamıştı.
Jean-Pierre, "Güvenlik güçlerinin üniversite öğrencilerinin barışçıl protestolarına şiddet ve kitlesel tutuklamalarla yanıt verdiğine dair raporlar karşısında alarma geçtik ve dehşete düştük" ifadelerini kullanmıştı.
Ne olmuştu?

Doğu Kürdistan'ın Sakız kentinden başkent Tahran'a akrabalarını ziyarete gelen 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini, erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlâk polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.
İran devlet televizyonu Amini'nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını "nasihat etmek ve eğitmek" üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Amini'nin akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olmadığını açıkladı.
Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak, görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.
Amini'nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti ise konuyla ilgili açıklamasında, "Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini'nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu" reddetti.
Ancak, İran'ın yarı resmi Fars haber ajansı, Amini'nin ahlâk polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.
VoA'nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney'i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.
|
(SD)