HABER

Yayın Tarihi: 17 Kasım 2022 13:19

~ Son Güncelleme: 17 Kasım 2022 13:32

2 dk Okuma

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması 120 gün süreyle uzatıldı

Erdoğan, Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılan dörtlü görüşmeler neticesinde alınan kararli, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 19 Kasım'dan itibaren 120 gün süreyle uzatıldığını bildirdi.

İstanbul

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması 120 gün süreyle uzatıldı

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılan dörtlü görüşmeler neticesinde alınan karar doğrultusunda, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 19 Kasım'dan itibaren 120 gün süreyle uzatıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Tahıl Koridoru Anlaşması'na ilişkin şunları kaydetti:

"Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen dörtlü görüşmeler neticesinde Türkiye, Birleşmiş Milletler, Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında alınan karar doğrultusunda, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması 19 Kasım 2022 tarihinden itibaren 120 gün süreyle uzatılmıştır. Geride bıraktığımız 4 aylık dönemde 500'e yakın gemi ile 11 milyon tondan fazla tahıl ve gıda maddesinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ile bu anlaşmanın dünyanın gıda temini ve güvenliği için ne denli önemli ve faydalı olduğu açıkça görülmüştür."

Erdoğan, anlaşmanın uzatılması iradesini ortaya koyan Birleşmiş Milletlere, Genel Sekreter Antonio Guterres'e, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'e şükranlarını sundu.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Erdoğan ve Türkiye'nin cömertlikleri ve bağlılıkları olmasaydı bu girişim asla doğmazdı. İstanbul, dikkate değer bir diplomatik başarının merkezi olmaya devam ediyor" dedi.

As the quad meeting (????????????????????????????????) agreed on the renewal of the BSGI, I want to express my deep appreciation to @RTErdogan & Türkiye. Without their generosity & commitment this initiative would never have been born. Istanbul remains the centre of a remarkable diplomatic achievement.
— António Guterres (@antonioguterres) November 17, 2022

(AÖ)

Haber Yeri

BİA Haber Merkezi

tahıl koridoru ukrayna-rusya

ilgili haberler

Hak odaklı, çok sesli, bağımsız gazeteciliği güçlendirmek için bianet desteğinizi bekliyor.

Google ile Katkıda Bulunun

HAK ODAKLI, ÇOK SESLİ,
BAĞIMSIZ GAZETECİLİĞİ GÜÇLENDİRELİM!

bianet'e destek olmak için tıklayın

ilgili haberler

HABER

Yayın Tarihi: 14 Nisan 2025 13:43

~ Son Güncelleme: 14 Nisan 2025 13:48

2 dk Okuma

Gazeteci Necla Demir - Arvas’a 2 yıl 1 ay hapis cezası ve tahliye

Savunmasında “Konuklar kendi düşüncelerini dile getiriyordu, ben müdahale etmedim” diyen Demir – Arvas, “Haber kaynakları ile yapılan rutin gazetecilik temaslarıdır" dedi.

BİA Haber Merkezi

Gazeteci Necla Demir - Arvas’a 2 yıl 1 ay hapis cezası ve tahliye — Fotoğraf: DİSK Basın İş

Gazeteci Necla Demir Arvas, "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandığı davada, “örgüte yardım” suçlamasından 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme aynı zamanda tahliyesine karar verdi. Demir - Arvas, 20 Ocak’tan bu yana tutukluydu.

MA'daki habere göre, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Necla Demir - Arvas ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), DİSK Basın-İş ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) temsilcileri takip etti.

Savunmasında gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığını vurgulayan Demir-Arvas, "Yaptığım programlar halkın gündemini tartışıyor, kadınların sorunlarını ele alıyordu. Program içerikleri iddianameye delil olarak konmuş ancak suç unsuru yok. Konuklar kendi düşüncelerini dile getiriyordu, ben müdahale etmedim. Tapelerde geçen görüşmeler ise haber kaynakları ile yapılan rutin gazetecilik temaslarıdır" dedi.

“Kürdistan kelimesi delil gösterilemez”

Demir- Arvas, iddianamede “Kürdistan” kelimesinin örgüt ideolojisiyle ilişkilendirilmesini de eleştirerek, “Kürdistan bugün coğrafi bir terim olarak kullanılıyor. Bu kelimeyi kullanmak suç olamaz. Aynı şekilde tecrit, açlık grevi gibi konular da gazetecilik açısından haber değerine sahiptir. Bu suçlamaları reddediyorum” diye konuştu.

Avukatlardan aihm kararını hatırlatma

Avukatı Şükrü Alpsoy da savunmasında, iddianamede yer alan unsurların gazetecilik faaliyeti çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Daha önce benzer içeriklerle yargılanan gazetecilerin beraat ettiğini ve AİHM kararlarının bu yönde olduğunu hatırlattı.

Savcı ceza ve tutukluluğun devamını talep etti

İddia makamı, Demir- Arvas’ın “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmasını ve tutukluluğunun devamını istedi. Ancak mahkeme, Demir - Arvas’ı bu suçtan beraat ettirerek, “örgüte yardım” suçlamasından 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmetti ve tahliyesine karar verdi.

(EMK)

Haber Yeri

İstanbul

necla demir ifade özgürlüğü Basın Özgürlüğü tutuklu gazeteciler

ilgili haberler

HABER

Yayın Tarihi: 14 Nisan 2025 13:32

~ Son Güncelleme: 14 Nisan 2025 13:39

2 dk Okuma

DEM Parti’den Enfal Katliamı açıklaması: Affetmedik

Açıklamada, aradan 37 yıl geçmesine rağmen acının hala taze olduğu belirtilerek, adaletin sağlanması gerektiği vurgulandı.

BİA Haber Merkezi

DEM Parti’den Enfal Katliamı açıklaması: Affetmedik

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 1988 yılında Saddam Hüseyin rejimi tarafından gerçekleştirilen ve 182 binden fazla Kürt’ün yaşamını yitirdiği Enfal Katliamı’nın 37. yıl dönümünde yazılı bir açıklama yayımlayarak hayatını kaybedenleri andı.

İnsanlığı karşı geliştirilen bu katliam suçunda genç, yaşlı, kadın, erkek ve çocuk demeden 200 bine yakın Kürt katledildi, 4 bin 500 köy yakılıp yıkıldı, 1 milyondan fazla insan mülteci durumuna düştü; okul, camii ve hastaneler yakıldı, yıkıldı.

Açıklamada, Enfal’in yalnızca Kürt halkının değil, tüm insanlığın vicdanında derin bir yara bıraktığı vurgulandı.

“Kürt halkının hafızasına kazınmış kara bir gün”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Halklar ve İnançlar Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu tarafından yapılan açıklamada, Enfal Katliamı’nın uluslararası ve bölgesel güçlerin desteğiyle Saddam Hüseyin rejimi tarafından planlandığına dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Köyler yerle bir edildi, topraklar toplu mezarlara dönüştürüldü. Bu katliam yalnızca bir halkın değil, tüm insanlığın vicdanında kapanmayan bir yara olarak tarihe geçti. Enfal, Kürt halkının diline, kültürüne, tarihine ve geleceğine yönelmiş topyekûn bir imha hareketiydi.”

“Failler yalnızca tarihin değil, insanlığın da önünde hesap vermeli”

Açıklamada, aradan 37 yıl geçmesine rağmen acının hala taze olduğu belirtilerek, adaletin sağlanması gerektiği vurgulandı:

“Katliamın failleri yalnızca tarihin değil, insanlığın ve hukukun önünde de hesap vermelidir. Bu suç cezasız kalmamalı, adalet yerini bulmalıdır.”

“Yaşam hakkının kutsallığına inanıyoruz”

DEM Parti, Enfal’de yaşamını yitirenleri saygıyla andıklarını belirttiği açıklamasında, hakikat ve adalet mücadelesinin sürdürüleceğini bildirdi:

“Bizler DEM Parti olarak yaşam hakkının kutsallığına, halkların eşitliğine ve bir arada onurlu yaşam iradesine olan inancımızla, Enfal Katliamı’nda yitirdiğimiz tüm canları saygıyla anıyoruz. Hakikat ve adalet arayışında mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutmadık, affetmedik, unutturmayacağız.”

Toplu mezarlar

Ağustos 2019’da Irak’ın Musenna iline bağlı Semave çölünde, Enfal katliamı kurbanlarına ait 2 toplu mezar daha bulunmuştu.

Irak Toplu Mezarlar Müdürlüğü yerel medyaya yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çıkartılıp DNA testine gönderileceğini söylemişti.

Açıklamanın devamında geçtiğimiz ay yine Semave çölünde bulunan toplu mezarlardan çıkarılan 171 cesedin DNA testi için Germiyan’a gönderildiği belirtilmişti.

Bulunan 171 cesedin 97’sinin kadın, 74’ünün ise erkek olduğu ifade edilmişti.