Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Binasına 17 Haziran 2021'de silahlı saldırı gerçekleştiren ve partili Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın bugün görülen duruşmasında mahkeme Gencer'e ağırlaştırılmış müebbet ve dokuz yıl hapis verdi.
Dava avukatlarının katılmadığı duruşmada, mahkeme heyeti, Gencer'e, indirimsiz olarak "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 'mala zarar verme suçundan 4 yıl hapis, 'konut dokunulmazlığını ihlali' suçundan 2 yıl hapis ve 'ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçundan da 3 sene hapis cezası verdi.
Şakran'da olağanüstü önlem
Bir önceki duruşmada yaşanan gerilimin ardından dava Aliağa-Şakran'a taşındı.
Dava öncesinde Şakran Cezaevi Kampüsü çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.
Davaya katılmak için gelen otobüsler, kampüse 200 metre kala durduruldu ve GBT kontrolü yapıldı.
Kadın kurumları, sivil toplum örgütleri ve milletvekillerinin de katıldığı duruşmanın sabah 10.00'da yapılması bekleniyordu. Ancak avukatlarla birlikte duruşmayı takip edenler hâlâ adliye önünde bekletildi.
Avukatlar üst aramasını kabul etmedi
Mahkeme başkanı avukatların X-ray cihazından geçmesini istedi. Dava avukatları ve TBB Başkanı Erinç Sağkan karar üzerine görüşme yaptı.
Yetki belgesi olan avukatların duruşmaya alınmayacağı kararının sürdürülmesi ve avukatlara üst araması yapılacağı söylenmesi üzerine avukatlar duruşmaya katılmadı.
Duruşma saat 11.00'de Deniz Poyraz ailesinin avukatları olmadan başladı.
Avukatsız mahkeme salonu
Dava başlama saatinden iki saat sonra açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan şöyle konuştu:
"Sabah saatlerinden beri müzakerelerimiz sürüyor, Avukatların X-ray cihazından geçerek duruşma salonuna girmesi isteniyor biz bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Şu an içerisi bomboş, mahkemede sadece sanık avukatı ve sanık var. Bu tablo AKP hükümetinin uzun süredir istediği bir tabloydu: Avukatsız mahkeme salonu. Bugün buradan ne karar çıkarsa hukuka uygun olmayacak. Bu şekilde yapılan yargılamanın adil olduğunun inanılması bekleniyor. Bunu kabul etmiyoruz. Buna karşı mücadele edeceğiz."
Açıklamanın ardından avukatlar oturma eylemine başladı. "Savunma susmadı susmayacak", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.
"İçeride oynanan oyunun tarafı olmayacağız"
İzmir eski Baro Başkanı Avukat Özkan Yücel ise şunları söyledi:
"İçeride bir oyun oynuyorlar, biz bunun bir tarafı olmayacağız. Gerçek failleri bulmamak için oynadıkları oyunun mahkeme tutanaklarına girmesinden, kamuoyuna yansımasından korktular. Bu cinayet bir meczubun Deniz'i öldürdüğü bir cinayet değildir, bunu duruşma salonunda tüm detaylarıyla ortaya çıkaracaktır. Biz onların yargılama adı altında oyununa ortak olmayacağız.
"Sanığı bizden kaçırıyorlar"
"Politik bir davanın, devlet içinde en azından bir kesimin onayı olmadan gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Bu nedenle sanığı bizden kaçırıyorlar. Sanığa soru sormamız, arka planı ortaya çıkarmamız engelleniyor. Bugün katile ağırlaştırılmış müebbet verecek ve bize 'sanığa ağır bir ceza verdik daha ne istiyorsunuz' diyecekler. Yeni bir faili meçhul dosya yaratılıyor."
Batman Baro Başkanı Erkan Şenses de "Bugün, burada bir sıkıyönetim uygulaması var. Avukatsız yargılama yapılamaz, Anayasa'ya aykırı bir uygulama yapılıyor. Bir cinayet daha faili meçhul bırakılacak. Faili meçhul cinayete kurban gidenler için mücadele etmek boynumuzun borcu olsun" dedi.
"Hakikat için mücadele edeceğiz"
Öte yandan duruşma öncesinde açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar davayla ilgili olarak şunları söyledi:
"Türkiye tarihi siyasi cinayetlerle doludur, hepsinde de yöntem aynıdır. Bu cinayetlerin arkasını araştırmak bir yana üstü hep örtülmüştür. Daha önce işlenen cinayetlerde gerçekler ortaya çıkarılsaydı, bugün Deniz Poyraz arkadaşımız hayatta olabilirdi. Fakat mahkeme cinayeti tek bir kişinin münferit cinayeti gibi göstermeye çalışıyor.
"Yetmezmiş gibi dava buraya kaçırıldı, bu senaryo çok tanıdık, yıllardır kurulan tezgahlar hep aynı. Adalet sağlanmadığı sürece hiç kimse kendini güvende hissedemez.
"Bizim görevimiz hakikati ortaya çıkarmak için bıkmadan, yılmadan çalışmaktır. Yargı mensuplarına düşen ise tarihsel, vicdani ve hukuki görev ile hakikatin ortaya çıkarılmasıdır.
"Eğer bu yapılmazsa bir kez daha karanlık hakim olmaya devam edecek, bu ülkede yine siyasi cinayetler işlenecek. Beklentimiz hakimlerin vicdanlarına göre karar verip, devlet ve çete ilişkilerini ortaya çıkarmasıdır. Bunu yapmazlarsa biz davanın takipçisi olacağız. Hakikati ortaya çıkarmak için mücadelemize kesintisiz devam edeceğiz."
#DenizPoyraz Davası'nda karar günü | Duruşma öncesi konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar:
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve...
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve kadın alanlarında çalıştı. İstanbul Aydın Üniversitesi İnternet Gazeteciliği ve Yayıncılığı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde okudu.
*Şehremini Anadolu Lisesi mezunları, okul önünde açıklama yapıyor. (Fotoğraf: Ali Dinç/bianet)
İstanbul Fatih ilçesindeki Şehremini Anadolu Lisesi öğrencileri, öğretmenlerinin görevden alınmasını protesto etti.
Öğrencilerin çağrısıyla desteğe gelen mezunlar ve aileler, saat 14.45’te okul önünde toplandı.
Öğrenciler okul içerisinde oturma eylemi yaparken, mezunlar dışarıdan “Öğretmenime dokunma”, “Şehremini bizimdir, bizim kalacak”, “Şehremini uyuma, öğretmenine sahip çık” sloganları atarak destek verdi.
Oturma eylemi devam ederken, mezun öğrenciler okul binası önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını, okulun mezunlarından B.K. okudu.
Şehremini Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları adına okunan açıklamada, “Bir öğretmenin 30 yıllık emeği, hangi cüretle bir kalem darbesiyle silinir? Liyakat, bilgi, deneyim neden siyasi hesapların ve sendikal pazarlıkların gölgesinde ezilir? Okulumuzun köklü geçmişi, neden adaletsin bir atama düzeniyle karartılmak istenir?” diye soruldu.
“Bu okulun ruhunu teslim alamazsınız”
Şehremini Anadolu Lisesi’nin öğretmenlerin emeğiyle ve öğrencilerin hayalleriyle yükseldiğini belirten B.K., “Bu okulun ruhunu teslim alamazsınız. Bu okulun sesini kısamazsınız. Bizler, öğretmenlerimizle omuz omuza, bu haksızlığa karşı duracağız,” dedi.
Kadro dışı bırakılan öğretmenlerinin görevlerine iade edilmesini, atamalarda liyakat ve şeffaflığı esas alınmasını talep eden öğrenciler, “Eğitim, siyasetin gölgesinden kurtarılsın. Okullarımız ideolojik hesapların değil, bilginin ve aklın merkezi olsun,” dedi.
🔴 Şehremini Anadolu Lisesi öğrencilerinden öğretmenleri için protesto
“Bizler, Şehremini Anadolu Lisesi’nin mezunları ve öğrencileri olarak, bu utanca ortak olmayacağız. Öğretmenlerimizin yanında dimdik duracağız. Okulumuzun tarihini, değerlerini, ruhunu savunacağız. Bu mücadele, bir bildiriden ibaret değil; bu, bir sözdür. Bu söz, bu okulun koridorlarından, İstanbul’un meydanlarından, Türkiye’nin her köşesine yankılanacak.”
Açıklamanın ardından dersleri biten öğrenciler, desteğe gelen mezunlarla buluşmak üzere okul kapısına yürüdü. Burada bir süre bekleyen öğrenciler, “Kapı açılacak, Şehremini buluşacak” sloganı attı.
Kapının açılmasının ardından, “Şehremini öğretmeninin yanında” yazılı pankart arkasında toplanan kitle, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önündeki eyleme katılmak üzere dağıldı.
Şehremini Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları buluştu. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne gidiyor.
bianet muhabiri (Ağustos 2023). Atölye BİA 5-9 Ekim 2022 "Temel Gazetecilik Atölyesi" katılımcısı. Maltepe Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nü bitirdi. Aynı üniversitede, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler...
bianet muhabiri (Ağustos 2023). Atölye BİA 5-9 Ekim 2022 "Temel Gazetecilik Atölyesi" katılımcısı. Maltepe Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nü bitirdi. Aynı üniversitede, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde çift anadal yaptı. Halkevleri 12. Halkın Hakları Basın, Sanat ve Dayanışma Ödülleri sahibi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolarda bugüne dek İstanbul genelinde binden fazla kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 278’i tutuklanmıştı.
Son bir hafta içinde, aralarında lise ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu 200’ü aşkın genç hakkında tahliye kararı verildi.
Son olarak, İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesi 11 Nisan sabahı yapılan bir operasyonla gözaltına alınan ve tutuklanan üç genç hakkında tahliye kararı verdi.
Gençler, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla yargılanıyordu. Mahkeme sadece tahliye kararıyla yetinmeyip, gençler üzerindeki tüm adli kontrol şartlarını da kaldırdı.
Söz konusu davanın duruşması 18 Nisan’da görülecek. Gönüllü avukatlar tarafından takip edilen süreçte, halen 43 gencin tutuklu bulunduğu açıklandı.