DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Sevilay Çelenk, Türkiye’de alternatif medya ortamının giderek daha fazla baskı altına alındığını belirterek Meclis’e bir kanun teklifi sundu.
Teklifle ilgili konuşan Çelenk, sosyal medyanın yurttaşların haber alma hakkı ve demokratik katılımı açısından önemli bir mecra haline geldiğini söyledi. Platformlara ve gazetecilere yasal ve idari müdahaleler yaşandığını kaydetti.
Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğünün ciddi bir tehdit altında olduğunu söyleyen Çelenk “Siyaset alanındaki otoriter yönelimlere paralel olarak medya ve gazetecilere yönelik baskı muazzam ölçüde artmakta, toplumsal ve siyasal ve muhalefetin medya erişim imkanı her geçen gün daralmaktadır" dedi.
Sosyal medyanın yurttaşlar lehine güçlenmesini hedefleyen girişimlerin, kısa sürede bu alanı daraltmayı amaçlayan ve demokratik tartışmaya izin vermeyen yasal düzenlemelerle engellendiğini aktardı. Son yıllarda yapılan yasal değişikliklerle bu baskının kurumsallaştığını ve giderek yoğunlaştığını kaydetti.
217/A yürürlükten kalkıyor, tanımlar netleşiyor
Çelenk teklifte YouTube gibi dijital platformlarında yayın yapan kanallar ve bireysel içerik üreticilerine yönelik lisans zorunluluğuna ilişkin kriterleri netleştirdi. Mevcut kanunda ve yönetmelikteki muğlaklıkları giderdi.
Buna göre, mevcut durumda “medya hizmet sağlayıcı” olarak değerlendirilen içerik üreticileri ancak bir televizyon kanalı gibi faaliyet göstermeleri ve belirli bir yayın saati ve erişim kapasitesini aşmaları halinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) yayın lisansı almakla yükümlü olacak.
Haftanın en az beş günü, günde en az 10 saat kesintisiz haber, dizi veya program yayını yapan ve bir yıl boyunca ayda ortalama 5 milyon ve üzeri izleyiciye ulaşan medya hizmet sağlayıcıları için lisans zorunluluğu getirilecek. Bu kriterleri taşımayan içerik üreticileri ise lisans yükümlülüğünden muaf tutulacak.
Ayrıca teklifle, 6112 sayılı RTÜK Kanunu'nda değişiklik yapılarak, dijital platformlar üzerinden haber, yorum veya analiz içeriği üreten bağımsız gazetecilerin medya hizmet sağlayıcısı sayılmayacağı açıkça hüküm altına alınıyor.
Teklifin yasalaşması halinde, RTÜK’ün son dönemde lisans zorunluluğu getirdiği Cumhuriyet TV, Fatih Altaylı’nın kanalı ve Flu TV gibi YouTube mecraları lisans yükümlülüğünden muaf tutulacak.
Ayrıca teklif, kamuoyunda “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen 7418 sayılı düzenlemeyle Türk Ceza Kanunu’na eklenen ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu tanımlayan 217/A maddesinin tamamen yürürlükten kaldırılması öngörülüyor.

RTÜK’ün gazetelere YouTube lisansı baskısı yapması ifade özgürlüğü için yeni bir tehdit mi?
(HA)