AKP'nin Kürt Milletvekilleri "Öcalan Dikkate Alınmalı" Diyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "söylem birliğini zedeleyecek açıklamalarını hoş karşılamam. Ne demişler, 'söz ola kestire başı'... Buna gitmek istemiyoruz" diye tehdit ettiği AKP'li Kürt milletvekilleri, Kürt sorununda çözüm için Abdullah Öcalan'ınkiler de dahil, herkesin görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini söylüyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununda çözüm için hazırladığı yol haritasına dair, gazetecilerin "Öcalan'ın söyleyecekleri çözüme dahil olur mu?" sorusuna, "Türkiye'nin kendi iradesiyle bulacağı çözümler var. Konuşma zemini de Bakanlar Kurulu ve MGK'dir" yanıtını vermişti.

Hakkari milletvekili Rüstem Zeydan, hükümetin kapatılması için çalıştığı Roj TV'ye dün (21 Temuz) verdiği demeçte "Demokratik bir adımdan söz ediyorsak DTP bölgenin ve sorunun en önemli partneridir. Bu partiyle oturup sorunu çözmek lazım" demişti. Öcalan'ın "yol haritası"yla ilgili olarak da "TBMM'deki tüm partiler de bu soruna eğilmelidir. Kim olursa olsun bu sorunun çözümü için masaya buyur edilmelidir. Bana göre Kürt sorunun çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. DTP'de bunun için çok önemli bir partnerdir" diye konuşmuştu.

Milliyet'in bugünkü Namık Durukan imzalı haberine göre, AKP'nin Kürt milletvekilleri şunları söylüyor.

Abdurrahman Kurt (Diyarbakır): Kürt sorununu doğru tanımlarsak, yerli yerine oturur. Kürt sorunu benim de AKP'deki Kürtlerin de içinde olduğu bir sorun. Bütün Kürtleri ilgilendiren konunun içinde DTP ve PKK'nin, beşte bir veya dörte bir oranında tabanı var. Onun dışındaki Kürtler, şiddete bulaşmamış, demokratik mücadeleye devam ediyor.

Bunlar da Kürt sorununun çözümünde bir beklenti içinde. Temsilin Öcalan'a verilmesi elbette düşünülemez. Öcalan, "Kürtlerin sözcüsüyüm" diyor, ancak, bize göre o DTP çizgisindeki Kürtlerin sözcüsü. İnsani hassasiyetleri yüksek olan ve demokratik mücadeleyi hedefleyen Kürtlerin sözcüsü değil.

Bununla beraber, Öcalan'ın, Kürt sorununun şiddete dönük yüzündeki etkisi ve ağırlığı göz ardı edilemez. Burada Öcalan'ı ve DTP'yi şiddetin durması adına dikkate almak zorundasınız, ancak, Kürt sorununun temsilcisi olarak dikkate alınamaz. Sorunun çözümünde öncü, sivil toplmum örgütleri ve aydınlar olmalıdır. Anayasada etnik vurgular kaldırılarak, Türkiye'nin etnik bir devlet görüntüsü ortadan kaldırılmalı. Anayasada vatandaşlık kavramı Türklük üzerinden yapılmamalı.

İhsan Arslan (Diyarbakır): Dışişleri Bakanımız, bulunduğu yerden en doğru lafı söyledi. Herhalde, "Biz, Öcalan'la masaya oturup pazarlığı müzakere edeceğiz" diyecek hali yok. Herkesin bulunduğu konumu ne olursa olsun, sürece olumlu katkıda bulunma meşruiyeti vardır. Yani, ülkenin çıkarları bunu gerektiriyor. Kimden gelirse gelsin, çözümü rahatlatacak düşüncelerin değerlendirilmesi ve kale alınması lazım.

Hanifi Alır (Ağrı): Bu sorun belli bir aşamaya geldi. İşin daha çok psikolojik tarafı kaldı. Bu mücadeleyi veren, bedel ödeyen kesimleri bir tarafa bırakamazsınız, herkes herkesi dikkate almak zorunda. Herkes, herkesin görüşüne başvuracaktır. Bu işte yıllardır emek veren ya da bu işin içinde olan askerden tutun da her kim varsa dikkate alınmak zorunda. Herkesin mutabık olduğu bir noktaya gelinmiştir, çözüm de bellidir.

Sorunun çözülmesi için artık herkes belli bir noktada, birbirlerine yakın. Herkesin bu işin içinde tuzu olmalı. Kimler varsa, herkes herkesi görmek ve tanımak zorunda, başka çözümü yok. (Davutoğlu'nun açıklamasıyla ilgili olarak) O ayrı bir söylem.

Abdulmuttalip Özbek (Hakkari): Türkiye demokratik yollardan bu sorunun üstesinden gelmeli. Bizler bu ülkede et ve tırnak gibiyiz. Bu sorunu insanlarımızın daha fazla acı çekmelerine müsaade etmeden bitirmek zorundayız. Kim, iyi niyetle katkı sağlıyorsa veya sağlayacaksa, bu katkının önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Hükümetimiz iktidara geldiğinden bu yana Kürt sorunu konusunda reform düzeyinde çalışmalar yapmıştır. İnsanlar 10 yıl öncesi ile bugünü karşılaştırdığı zaman, demokratikleşme konusunda nereden nereye gelindiği görülecektir.

Rüstem Zeydan (Hakkari): Başbakan Recep Tayyip Erdoğan DTP ile görüşmeli. DTP'yi herkesin muhatap alması ve diyalog kurmasında büyük fayda vardır. Bu muhataplığın bir an önce gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu sorunun çözümünün adresi Meclis'tir. Sorunun çözümüne katkı sunacak taraflar veya kişiler artık masaya buyur edilmelidir. (TK)