Cennet Koyu'ndaki talan Çağdaş Holding’le başladı, Cengiz Holding'le sürüyor

Çağdaş Holding'in kurucusu, 1998'de gözaltına alınması dönemin gazetelerine “Çakıcı’nın kasası Çağlar gözaltında” diye yansıyan Yüksel Çağlar.

Tuğçe Yılmaz

ENRead in English

Tuğçe Yılmaz

ENRead in English

Cennet Koyu'ndaki talan Çağdaş Holding’le başladı, Cengiz Holding'le sürüyor — Fotoğraf: Çağdaş Holding

Muğla Bodrum‘un Gölköy Mahallesi‘nde yer alan Cennet Koyu’nda koruma altındaki 678 bin metrekarelik arazide bulunan turizm konaklama tesisinin kapasitesinin artırılması için Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin yaptığı başvuruya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararı verdi.

Kapasite artışı başvurusuyla koydaki çevre tahribatına dair Cengiz İnşaat/Holding gündeme gelse de, koyun talan edilmesine çok daha önce başlandı.

Çağdaş Holding’in Hattat Koyu ile Türkbükü arasında yer alan Cennet Koyu’nda yaklaşık 30 bin 552 m2 arazi üzerinde, “kendi sahili” olan, özel havuzlu ve bahçeli 19 dubleks villa ile tek katlı yedi taş evden oluşan “Cennet Koyu Evleri” projesi, Yüksel Çağlar öncülüğünde 1987'de İstanbul’da temelleri atılan holdinge ait.

Projede bir de 24 odalı “butik otel” Akana Hotels de var.

Mevcut projede neti 750 m2 olan, 6 oda ve bir salondan oluşan iki katlı villalardan biri Mart 2024’te 875 milyon TL’ye satışa çıkarıldı.

Cennet Koyu’ndaki tahribatla ilgili bianet’e bilgi veren MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) Eş Sözcüsü Mir Bahattin Demir, Cengiz Holding'in söz konusu araziyi 2012’de Özelleştirme İdaresi'nden satın aldığını ve Danıştay’ın iki kez özelleştirme kararını iptal etmesine rağmen çalışmalara devam edildiğini söyledi.

Rant projesi

Demir, koydaki tahribatı başlatanın ise Çağdaş Holding olduğunu belirterek şöyle dedi:

“Çağdaş Holding, koydaki çalışmalarına 2017’de başladı ve projesine her geçen gün yeni bir bölüm ekleyerek geldiğimiz aşamada bütün planlarını tamamladı. Projeyle birlikte halkın sahilini halka kapattılar ve ‘kendi sahilleri’ ilân ettiler. Bir tür işbirliği yürütüldü ve koyumuz tamamen işgal edildi. Halkın anayasal hakları elinden alındı.

“Kendi sahilleri ilân ettikleri bölgede nesli tükenme tehdidiyle karşı karşıya olan Akdeniz fokları yuvalanıyordu. Ancak tüm hukuksuzluklara rağmen bu rant projesinin önüne geçilemedi. Kültür varlıkları, tabiat varlıkları, SİT ve koruma alanı içerisinde kalan arazide inşaat çalışmaları nedeniyle arkeolojik kalıntılar yok edildi. Bu buluntuların nerede olduğunu defalarca sorduk; ancak yetkililerden hiçbir yanıt alamadık. Gökburun yarımadası Bodrum’un tarihsel ve kültürel mirası açısından en önemli alanlardan biri. Burada çalışma yapan arkeologlar, bölgenin Küdür Yarımadası Doğal Sit Alanı'ndan hiçbir farkının olmadığını, aynı hassasiyet ile korunması gerektiğini belirtti. Ancak talan durmuyor. Son olarak Cengiz İnşaat'a kapasite artış onayı verildi."

Çağdaş Holding kimin?

İnternet sitesinde yer alan bilgilere göre, 1987 yılında Yüksel Çağlar öncülüğünde İstanbul’da temelleri atılan şirket. Bodrum başta olmak üzere İstanbul ve Türkiye'nin pek çok lokasyonunda yürüttüğü inşaat faaliyetleriyle biliniyor.

Holdingin kurucusu Trabzonlu müteahhit Yüksel Çağlar, 10 Kasım 1998’de Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından gözaltına alındı. Milliyet Gazetesi, haberi “'Çakıcı'nın kasası' Çağlar gözaltında” diye gördü.

"Cürüm oluşturmak amacıyla kurulan bir çeteye yardım ve yataklık yapmak" iddiasıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (DGM) çıkarılan Çağlar, ilk ifadesinde Çakıcı'yla maddi ilişkisi olmadığını, ancak iyi dostu olduğunu söyledi.

O dönem Fransa'da tutuklu bulunan Çakıcı'ya 1 milyon dolarlık destekle cezaevinden çıkabilmek için avukat tuttuğu, Çağlar'ın Çakıcı'yla ilişkisinin çok yönlü olarak inceleneceği ve Nesim Malki cinayeti ile bağlantısının araştırılacağı basına yansıyan detaylar arasındaydı.

17 Ağustos 1998'de Fransa'nın Nice kentinde yakalanan Alaattin Çakıcı'yı ziyaret eden Çağlar, Türkiye'ye döner dönmez Milliyet Gazetesi'ne yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"1983'te tanıştığım Çakıcı'yı yedi yıl sonra Fransa'daki duruşmada gördüm. Çakıcı'yla bir kez telefonla görüştük, o kadar. Alaaddin'in mahkemede eliyle para işareti yaptığı doğru. Çünkü yakalandığında üzerinden 17 bin dolar çıktı. Fransız yasalarına göre bu parayı alıyorlar. Oysa ki o şeker hastası ve üzerinde para yoktu. Çakıcı'ya 10 bin Fransız Frangı bıraktım. Ona bir hemşeri olarak yardım eli uzatmaktan gurur duyarım. Alaaddin'in benim parama ihtiyacı yok. Mahkemede ilk beni gördüğü için para istedi."

Çağlar'ın ismi ayrıca, üç kişinin vurulması olayına da karıştı.

Satın aldığı arazinin tahliyesini geciktiren inşaat malzemeleri satıcısı Mehmet Aydınoğlu'nu 23 Kasım 1994, iş merkezinin yanına yeni iş merkezi inşa eden Gençler İnşaat'ın sahibi Sinan Dayıoğlu'nu 19 Ocak 1997 ve sinema sanatçısı Melek Görgün'ün kardeşi Sait Görgün'ü 7 Nisan 1997 tarihlerinde “ayaklarından kurşunlattığı” iddia edilen Çağlar hakkındaki dosyalara delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verildi. (TY)

Tuğçe Yılmaz

[email protected]

tüm yazıları

bianet muhabiri. "1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor/1 Mayıs 1977 ve Cezasızlık" dosyasını hazırladı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü mezunu. 2019 yılından beri "Küba"...