Hasan Cemal'e ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten ikinci dava

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nun T24 yazarı Hasan Cemal hakkında başlattığı, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ soruşturması davaya dönüştü. İlk duruşma 12 Nisan’da.

İstanbul

Hasan Cemal'e ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten ikinci dava

Fotoğraf: Evrensel

Haberin İngilizcesi için tıklayın

T24 yazarı Hasan Cemal hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299)’ suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Cemal’in 2016 ve 2020’de paylaştığı iki tweeti üzerine iddianame hazırladı.

İddianamede, Cemal’in 19 Temmuz 2016’da yaptığı “Demokratlığın tek kriteri, sadece askeri darbe girişimine karşı çıkmak değil, derinleşmekte olan Erdoğan darbesi'ne de hayır demektir!” ve T24 yazarı Murat Belge'nin 15 Temmuz 2020’de yayımlanan “Hilafet” başlıklı yazısını alıntılayarak yaptığı “Hilafet geri gelecekse herhalde Halife de Tayyip Erdoğan olacak” paylaşımları ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ kapsamında değerlendirildi.

İddianamede Cemal’in ‘kullanmış olduğu sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret suçunu bir suç işleme kararının icrası kapsamında zincirleme şekilde işlediği’ öne sürüldü.

Savcı, suçlama konusu paylaşımların “eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamını aşan, Cumhurbaşkanı’nın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen nitelikte olduğunu” iddia ederek Cemal’in cezalandırılmasını talep etti.

İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi hazırlanan iddianameyi kabul etti. Davanın ilk duruşması 12 Nisan 2022’de görülecek.

Cemal, hakkında açılan soruşturma kapsamında 8 Ekim 2021’de Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliğinde ifade vermişti. Cemal, söz konusu paylaşımlarda Cumhurbaşkanına hakaretin de hakaret kastının da bulunmadığını belirtmiş ve paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söylemişti.

Cemal polise verdiği ifadede "Yapmış olduğum iki adet retweet paylaşımı ile benim paylaştığım tweet'imde Cumhurbaşkanı’na hakaret söz konusu değildir. Bu tweet'lerde Cumhurbaşkanı'na hakaret yoktur, hakaret kastı da yoktur. Üçü de ifade özgürlüğü kapsamında yer alır" demişti.

İkinci dava

Hasan Cemal, 16 Ocak 2016’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi partisinin kurultayında yaptığı konuşmayı kendi köşesinde "Diktatör bozuntusu!" başlığıyla aktardığı için yargılanmış ve 1 Mart 2017’de Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi Cemal’i, Cumhurbaşkanına hakaretten 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırmıştı.

TIKLAYIN - Hasan Cemal'e "Cumhurbaşkanına hakaret"ten ceza

Türkiye'de Cumhurbaşkanına hakaret yargılamaları

Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiği 2014'ten bu yana Türkiye'de 160 binden fazla kişiye Cumhurbaşkanına hakaret soruşturması açıldı.

35 binden fazla soruşturma kamu davasına döndü. Açılan davalarda 38 binden fazla kişi ve binden fazla çocuk yargılandı. Dava sayısı Erdoğan'ın ilk 4 yıllık görev süresinde Abdullah Gül dönemine göre 19,5 kat ve yüzde 2 bin 52 artış gösterdi.

Açılan davalarda 12 bin 881 kişi mahkum edildi. 3 bin 625 kişiye hapis cezası verildi. Hapis cezaları verilenler arasında 10 da çocuk bulunuyor.

Sadece 2020'de 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla 45 bin soruşturma başlatıldı ve bu soruşturmalar sonucunda 9 bin 773 kişiye dava açıldı.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014'ten 1 Ekim 2021'e kadar en az 66 gazeteci de "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten hapis, ertelemeli hapis ve para cezasına mahkum edildi.

bianet'in Temmuz - Ağustos - Eylül aylarını kapsayan son Medya Gözlem Raporuna göre 2021'in bu üçüncü çeyreğinde "Cumhurbaşkanına hakaret"ten 17 gazeteci ve karikatürist toplamda 84 yıl hapis tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

TIKLAYIN - Gün gün üç aylık medya/ifade özgürlüğü ihlalleri/Tam metin

Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299)

TCK’nın 299. maddesinde tanımlanan Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işleyen kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Suçun alenen işlenmesi halinde verilecek ceza altıda bir oranında artırılıyor. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlı. Ancak Adalet Bakanlığı izni tamamen prosedür olarak görülüyor ve raporlara göre hakkında izin verilmeyen kimse olup olmadığı bilinmiyor.

TIKLAYIN - Erdoğan'ın 'yok' dediği davaları Bakanlığın istatistikleri yalanladı

(HA)