"Komisyonun Raporu, Devlet'in Suçunu Aklamak için Yazıldı"

9 Ağustos 2004'te kaybolan Tolga Baykal Ceylan'la ilgili soruşturmasını tamamlayan TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu, açıkladığı raporla, Ceylan'ın "gözaltında kaybedilmediğini" ifade etti.

Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, raporun "suçu aklama çabasında olduğunu" söylerken, Rapor hazırlandığı sırada komisyonun başkanlığını yürüten Prof. Dr. Zafer Üskül, savcılığın soruşturmaya devam ettiğini söyledi.

Tolga yedi yıldır kayıp

Tolga Baykal Ceylan, 26 yaşındayken, 7 Ağustos 2004'te İğneada'ya gitti. İki gün sonra annesini aradı, bir daha kendisinden haber alınamadı. İğneada'ya giden Kadriye Ceylan, Jandarma'ya başvurdu. Jandarma, önce anneye Tolga'nın bölgeden ayrıldığını söyledi, birkaç gün sonra da oğlunun ıslak giysilerini verdi. Görgü tanıkları, Jandarma'nın Tolga'yı gözaltına aldığını söyledi.

Ceylan, Jandarma'nın söylediklerinden ikna olmayınca oğlunun cesedi diye bir başkasının cesedini gösterdiler. Cesette oğlunun mayosu vardı. Ceylan, nüfus müdürlüğünde, oğlunun hayatta olduğunu ve Bulgaristan'da yaşadığını gösteren bir belgeye rastladı. Ancak Dışişleri Bakanlığı'na başvurduğunda bunun gerçek olmadığını gördü.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kayıp anneleriyle 5 Şubat'ta yaptığı görüşmede, "Bizim dönemimizde kaybedilen yok" demesinin ardından, Ceylan'ın 2004'te kaybolduğu ortaya çıkmıştı. Komisyon, bu olaydan sonra, Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini araştırmaya başladı.

8 Nisan'da açıklama yapan Üskül'ün, Kadriye Ceylan'ı "ilgisiz davranmakla" suçlamasının ardından bianet'e konuşan Ceylan, Türkiye'de binlerce kayıp var, hangisinin gözaltı kaydı var? Hepsini böyle kaybetmediler mi?" demişti.

"Normal bir kaybolma vakası"

Komisyonun, Üskül, İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, Çorum Milletvekili Murat Yıldırım ve dönemin İstanbul Milletvekili Çetin Soysal imzalı raporunun sonuç bölümünde olay şöyle açıklanıyor:

* Ceylan, 8 Ağustos'ta İğneada-Beğendik köyü yolunda durdurularak kimlik sorgusu yapıldı, hakkında arama kararı olmadığından serbest bırakıldı. Ceylan, Jandarma veya diğer güvenlik güçlerince hiçbir zaman gözaltına alınmadı.

* Akıbetinin ne olduğu belirlenemedi ancak güvenlik görevlilerinin dikkatsiz davranışları ailede şüphe uyandırdı.

* Ceylan'ın gözaltında kaybolmadığına sonucuna ulaşıldı. "Normal asayiş olayı olarak değerlendirilmesi gereken" bir kayıp olayıyla karşı karşıyayız.

"Eksik, taraflı ve çelişkili bir rapor"

Raporu bianet'e değerlendiren Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, özetle şunları söyledi:

* Komisyon da benim yaptığımdan farklı bir şey yapmamış, ben de aynı kişilere aynı soruları sormuştum. Ayrıca onlar sormaları gereken soruları da sormamışlar, raporu okuyan herkes eksiklikleri görecektir, tarihler, kişiler belirtilmemiş, olaylar net değil, detaylar eksik... Hatta bazı sorular sorulurken, cevaplayanların sözü kesilip yönlendirme yapılmış. Çok fazla çelişki var.

* Tolga, jandarmanın talimatıyla Beğendik köyü yolunda durduruluyor, o andan itibaren gözaltına alınmış oluyor. Gözaltına alınması için illa karakola götürülmüş olması gerekmiyor. O günden sonra da oğlumu köyde gören olmuyor.

* Ben jandarmaya başvurduğumda kayıp tutanağı bile tutmamışlardı, "Oğlunuz macera arıyor" demişlerdi. Komisyon, ben jandarmayla konuşurken yanımda iki kişi daha vardı, onlara da hiçbir şey sormadılar.

"Oğlumun bedenini bana verin"

* Hükümet'i ve oradaki jandarmaları oğlumun kaybedilmesinden sorumlu tutuyorum. Uzman Çavuş Altan Atak, Demirköy Savcısı Ali Çetin Yılmaz, dönemin Kırklareli Alay Komutanı Mehmet Memiş ve oğlumu kime teslim ettilerse, hepsini sorumlu tutuyorum.

* Komisyona çok güvenmiştim ama bu komisyon araştırma komisyonu gibi değil, suçu aklama, ört bas etme komisyonu gibi çalışmış.

* Tek isteğim, oğlumun bedeninin bana verilmesi, birilerinin vicdanının rahatsız olup konuşmasını bekliyorum. Suçun cezalandırılmasını istiyorum. Rapordaki "normal bir kayıp olayı" ifadesi, tek kelimeyle korkunç!

* Avukatımla bir araya gelip durumu değerlendireceğiz, 40 yıldır çocuğunu bekleyen anneler gibi ben de mücadeleye devam edeceğim. Onların çocukları ortaya çıkıyor, 30 sene sonra siyasi konjonktür değiştiğinde benim oğlum da ortaya çıkacak.

Üskül: "Devlet aramaya devam ediyor"

Eski komisyon başkanı Üskül de bianet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Komisyon olarak, Ceylan'ın gözaltında kayıp olup olmadığını araştırdık. Bu konuda sorulabilecek tüm soruları sorduk, Demirköy Savcılığı da olayla ilgili ayrıntılı bir soruşturma başlattı. Karşılıklı bilgilendirmelerde bulunduk. Sonuç olarak Tolga'nın öldüğüne ya da yurtdışına gittiğine dair bir kanıt bulamadık. Savcılık soruşturmaya devam ediyor, Devlet Tolga Baykal Ceylan'ı aramaya devam ediyor."

Raporun tamamını okumak için tıklayın.