Musa Çitil’in şikayetçi olduğu gazeteciye 1 yıl 3 ay hapis cezası

Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Korgeneral Musa Çitil hakkındaki bir haberi sosyal medyadan paylaştığı için yargılanan gazeteci Ahmet Kanbal mahkemede "Yargılanan ifade özgürlüğüm" dedi.

İstanbul

Musa Çitil’in şikayetçi olduğu gazeteciye 1 yıl 3 ay hapis cezası

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

Mardin Derik’te 13 faili meçhul cinayetle yargılanıp beraat eden, Sur operasyonunu yönetip Jandarma Genel Komutan Yardımcılığına terfi ettirilen Korgeneral Musa Çitil’in şikayeti üzerine yargılanan Mezopotamya Ajansı muhabiri Ahmet Kanbal’ın yargılandığı davada karar çıktı.

Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi Kanbal’ı “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasından 1 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum etti.

“Kamu görevlisine hakaret” suçlamasından da beraat ettirdi. Oy çokluğuyla verilen kararda ceza ertelenmedi.

"Yargılanan ifade özgürlüğüm"

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) aktardığına göre davanın dün görülen karar duruşmasına Ahmet Kanbal ve avukatı Erdal Kuzu, Mardin’den SEGBİS aracılığıyla katıldı. Şikayetçi olan Musa Çitil ise duruşmaya katılmadı.

Savcı, Kanbal’ın “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan cezalandırılması yönünde bir önceki celsede verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.

Esas hakkında savunma yapan Kanbal, daha önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek meslektaşının yaptığı bir haberi alıntıladığını ve bir gazeteci olarak sosyal medya hesabında paylaştığını söyledi.

Suç unsuru olarak gösterilen paylaşımı haber verme amacıyla yaptığını ifade eden Kanbal, hedef gösterme ve hakaret etme amacı taşımadığını ifade etti.

Musa Çitil’in üstlendiği kamu görevi nedeniyle kamuoyunda tanınan bir isim olduğunu hatırlatan Kanbal, Jandarma Genel Komutanlığı resmi web sitesinde Çitil’in özgeçmişi ve yaptığı görevlerle ilgili ayrıntılı bilgilerin yer aldığını dile getirdi.

Çitil hakkında 90’lı yıllarda Mardin’de yaşanan 13 cinayet ve tecavüz suçlamasıyla dava açıldığını anımsatan Kanbal, bu davayla ilgili ulusal ve yerel basında çok sayıda haberin Çitil’in fotoğraflarıyla birlikte yayınlandığına dikkat çekti.

Kanbal, Çitil’in şikayeti üzerine Diyarbakır’da yedi gazeteci hakkında da aynı suçlama nedeniyle açılan davada hem yerel mahkeme hem de istinaf mahkemesinin beraat kararı verdiğini hatırlattı ve “Bu davada gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğü hakkım yargılanmaktadır. Paylaşımlarda suç vasfı yoktur. Beraatimi talep ediyorum” diyerek savunmasını bitirdi.

"Faili meçhullerin dava haberleri halen yayında"

Ardından esas hakkında savunma yapan Kanbal’ın avukatı Erdal Kuzu ise Anayasa Mahkemesi (AYM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve istinaf mahkemelerinin benzer davalarda verdiği kararlara dikkat çekerek müvekkilinin alıntıladığı haberin halen Artı Gerçek isimli gazetenin internet sitesinde yer aldığını söyledi.

Haber hakkında herhangi bir erişim engeli kararı olmadığını ifade etti. Musa Çitil hakkında 90’lı yıllarda Mardin’de işlenen cinayetler nedeniyle açılan dava ile ilgili Hürriyet, NTV ve Milliyet gibi ulusal yayın yapan gazetelerde yayınlanan haberlerin de halen yayında olduğu bilgisini veren Kuzu, Çitil’in kamu görevlisi olması nedeniyle ağır eleştirilere katlanmak zorunda olduğunu dile getirdi.

Kuzu, müvekkilinin yaptığı paylaşımın tamamen gazetecilik faaliyeti olduğunu vurgulayarak, kamu görevlisi olan Çitil hakkında haber yapılmasının doğal olduğunu kaydetti.

Müvekkilinin hakaret ve hedef gösterme kastıyla bu paylaşımları yapmadığını ifade eden Av. Kuzu, Kanbal hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

Mahkemenin son sözünü sorduğu Kanbal, gazetecilik yaptığını, Musa Çitil’in normal bir vatandaştan daha çok ve her türlü eleştiriye katlanması gerektiğini ifade ederek beraat talebini yineledi.

Ceza çıktı

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, oy çokluğuyla aldığı kararda gazeteci Kanbal’ın üzerine atılı “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçunu işlediğinin sabit olduğuna hükmetti ve Kanbal’a 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme üyesi hakim, Kanbal’ın “kamu görevlisine hakaret” suçundan cezalandırılması yönünde muhalefet şerhi koydu. Mahkeme, Kanbal’ın “geçmişi ve yeniden suç işlemeyeceği kanaatinin oluşmaması” gerekçesiyle cezanın ertelenmesinin ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verdi.

Mahkeme, Kanbal’ın isnat edilen “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından ayrıca beraatine hükmetti.

Kanbal’ın avukatı Kuzu, yasaya ve usule aykırı olduğunu belirttiği kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesine (istinaf) taşıyarak karara itiraz edeceklerini belirtti.

Ne olmuştu?

Batman Beşiri’de yaşayan İpek Er, 7 Temmuz 2020’de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, uzman çavuş olarak görev yapan M.O.'nun kendisine tecavüz ettiğini belirterek şikâyetçi oldu. Er şikayetin ardından bir mektup bırakarak intihar etti.

Savcılık açtığı soruşturmada M.O.'yu gözaltına aldı ancak mahkeme serbest bıraktı. İpek Er’in ailesi de hukuki yardım için Batman İnsan Hakları Derneği'ne başvurdu. Artı Gerçek muhabiri Yağmur Kaya da olaya ilişkin, Eren Keskin’le bir söyleşi yaptı.

Söyleşide Keskin kolluk kuvvetlerinin cinsel istismar ve cinsel şiddeti bir savaş politikası olarak kullandığını belirtti, benzeri durumların geçmişte yaşandığını söyleyerek 1993’te Mardin’de kolluk kuvvetlerinin cinsel saldırısına uğrayan Ş.E. olayını örnek gösterdi:

Ahmet Kanbal ise Eren Keskin’in söyleşisini alıntılayarak "Bu tavrı korumacılığı anlamak için Eren Keskin'in işaret ettiği yere balalmalı: "Yıllar önce M.O.'dan önce bir Musa Çitil vardı. 90'lı yıllarda Mardin'de komutandı. Ş. E.'ye cinsel saldırıdan, tutuksuz yargılandı, beraat etti. Yıllar sonra Diyarbakı 'Sur'da komutandı" diye yazdı.

Çitil bunun üzerine Kanbal'dan şikayetçi oldu.

TIKLAYIN - Gazeteci sosyal medyada haber paylaştı, 'Musa Çitil' dava etti

Çitil'in gazetecilere açtığı ilk dava değil

Musa Çitil, Şubat 2016'da kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Özgür Gündem'de yayımlanan "Kuşatmanın adı 'Bayrak 12', başındaki isim Musa Çitil" başlıklı haber sonrasında gazeteciler Ömer Çelik, Hamza Gündüz, Selman Çiçek, Çağdaş Kaplan, Abdulvahap Taş, İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı'ya da dava açmıştı.

Gazeteciler "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" ve "örgüt propagandası" yapmakla suçlandı. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi 2019'da yargılanan gazeteciler hakkında beraat kararı verdi. Çitil dosyayı istinafa taşıdı. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (İstinaf), Çitil'in açtığı davada gazetecilerin beraatını onadı.

TIKLAYIN - "13 köylünün öldürülmesinden" yargılandı; şimdi tümgeneral

Musa Çitil hakkında

Musa Çitil’e, Derik Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı dönemde, Mardin’in Derik ilçesinde 1993-94 yılları arasında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili 11 Ekim 2012’de dava açıldı.

Çitil hakkında 13 kez ağırlaştırılmış hapis cezası istendi. İddianamede, Çitil'in öldürülen köylüler ile ilgili “terörist” diye tutanak tuttuğu belirtildi.

Derik Savcılığı’nın yürüttüğü faili meçhuller soruşturması kapsamında ilçede iki ayrı yerde toplu mezar kazısı yapıldı. 17 Şubat 2012’de Dargeçit Bağözü Köyü’ndeki kazıda bir kuyunun içinde yanmış insan kafası ve bazı kemikler bulundu. Adli Tıp Kurumu’un raporuna göre, bulunan kemiklerinden biri gözaltında kaybedilen 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan’a aitti.

Davanın müdahillerinden İbrahim Dölek ifadesinde, Çitil'in 1993'te kendisini tehdit ederek, işkence yaptığını anlattı: “O dönem yüzbaşı rütbesinde olan Çitil beni tehdit etti. Başıma silah doğrultarak terörist olduğumu itiraf etmemi istedi. Bizi gözlerimizi bağlayarak önce Derik Tabur Komutanlığı'na sonra İlçe Jandarma Komutanlığına götürdüler. Kömürlük gibi bir yerde, altı gün boyunca çok kötü şartlarda, gözlerimiz bağlı şekilde bekletildik. Tazyikli soğuk su, elektrik verme ve Filistin askısı gibi yöntemlerle birkaç kez işkence yapıldı. Üç kişi sorguluyordu bizi. Sorgulayanlardan birisinin Çitil olduğunu Köseveli köyündeki sesinden tanıdım.”

Çitil, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen davada yaptığı savunmasında, “yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, görev yaptığı o dönemde yasalar çerçevesinde hareket ettiğini” söyledi.

21 Mayıs 2014’teki karar duruşmasında da beraat etti. Karar, Yargıtayca onandı.

Ardından Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı görevine atandı ve Tümgeneralliğe terfi etti. Bu sırada Diyarbakır, Sur’daki operasyonu yönetti.

İçişleri Bakanlığının 21 Temmuz 2017 tarihli kararıyla da Jandarma Genel Komutan Yardımcısı görevine atanan Çitil bir yıl sonra da Korgeneralliğe terfi etti.

(HA)