“Nakil sürecinde çıplak arama ve darp tespit edildi”

Haberin İngilizcesi için tıklayın

İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi, Antalya L Tipi cezaevinden ayın kampus içinde inşa edilen S Tipi cezaevine 7 Temmuz'da yapılan nakiller sırasında tutuklu ve hükümlülere yönelik hak ihlalleriyle ilgili inceleme raporunu açıkladı.

İHD Antalya Şubesi, "Nakledilen mahpusların bir çoğunun çıplak aramaya maruz bırakıldıkları, buna karşı mahpusların 'İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek' şeklinde slogan attıkları, akabinde bazı mahpusların, infaz koruma memurları tarafından darp edildikleri, yerlere yatırıldıkları, ters kelepçe takıldığı, tek kişilik odalara konuldukları tespit edilmiştir" dedi.

Raporda, 8 Temmuz'da mahpus yakınları ve vekillerinden gelen başvurular üzerine İHD Antalya Şubesi Cezaevi ve Hukuk Komisyonu üyesi 3 avukatın hapishaneye inceleme ziyaretine giderek mahpuslarla görüşmeler gerçekleştirdiğine yer verildi.

"Avukat görüşmeleri dinleniyor kuşkusu"

Görüşmelerin kapalı görüş odalarında telefon aracılığı ile yapıldığı mahpusların bütün iddialarının tutanağa bağlandığı ifade edilen raporda, "Görüşe gelen mahpuslar, T.C. kimlik numaralarının son 6 hanesini tuşlayarak, telefonların açılmasını sağlayabilmişlerdir. Bu husus, avukat görüşmelerinin hukuka aykırı olarak dinlendiği konusunda kuşku yaratmıştır" denildi.

Çıplak aramaya maruz kalan mahpusların aynı kampus içindeki bir cezaevinden nakledildiklerine dikkat çekilen raporda, mahpus beyanına göre kurum müdürünün çıplak aramadan haberdar dahi olmadığı, çıplak aramanın bütün cezaevlerinde "rutin" bir uygulamaya dönüşmesinden kaynaklı olarak memurların inisiyatifiyle başladığına yer verildi. İHD Antalya Şubesi, Cezaevi yöneticilerinden birinin "mahpusları ikna etmek için, kendi pantolonunu indirdiğine ilişkin, başvurucu beyanı, gelinen noktanın garabeti açısından, son derece düşündürücüdür" dedi.

"Çıplak aramanın önüne açan yönetmelik iptal edilmeli"

Çıplak aramanın, Cumhurbaşkanı tarafından 28 Mart 2020'de yayımlanan Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 34. Maddesi ile hukuksal bir dayanağa kavuşturulduğuna dikkat çeken İHD, "Uluslararası sözleşmelere, Anayasaya ve yasaya açıkça aykırı olan, ilgili yönetmelik maddesinin acilen kaldırılması, tedbiren Adalet Bakanlığı'nın, iç genelgeyle, uygulamanın durdurulmasını sağlaması elzemdir" dedi. (KÖ)