Pervin Buldan: "Yardımları mutlaka halkımıza ulaştıracağız, asla vazgeçmeyeceğiz"

Fotoğraf: Pazarcık Kaymakamı, HDP milletvekilleriyle tartışıyor/HDP

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Maraş, Pazarcık'a bağlı Hasankoca köyünde gönüllülerle oluşturduğu, arama kurtarmadan, tıbbi bakıma, beslenmeden, psikolojik yardıma kadar deprem mağdurlarına karşılıksız destek veren yardım merkezine akşam üzeri Pazarcık kaymakamının yönettiği güvenlik birimleri el koydu. 

Konuyla ilgili olarak basına bilgi veren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Hasankoca köyündeki yardım merkezine askerin girdiğini dile getirdi, müdahaleyi "baskın" ve "kayyımlaştırma" olarak değerlendirdi ve protesto etti. Eş Genel Başkan, ayrıca AFAD'ın da "Siirt ve Batman'dan Gaziantep'e gelen," ihtiyaç sahiplerine odun, kömür ve yakacak taşıyan TIR'ların engellemesi ve yardım malzemelerine el koymasını" da protesto etti. 

Buldan: "Bu durumu
asla kabul etmeyeceğiz"

HDP Eş Genel Başkanı, "başından beri HDP'nin yapmış olduğu bütün yardım, ve ihtiyaçların karşılanması için depremzedelere gönderilen bütün malzemelere hep engel çıkar[dığını]" söylediği AKP hükümetinin "son noktayı koyarak, Hasankoca köyünde yardım malzemelerinin toplandığı depoya, "o malzemelerin başına kayyum atamaya çalıştı[ğını]" söyledi.

Buldan "Şu an gerçek durum budur. Çünkü kayyum atamayı alışan bir zihniyet var. Her şeyi kendi kafasına göre kendi anlayışına göre yapmaya çalışan bir zihniyet var. Ama bu zihniyetin artık bütün kamuoyu tarafından Türkiye halkları tarafından çok iyi bilinmesi gerektiğinin altını önemle çizmek istiyorum," dedi.

"Bir kez daha bu durumu asla kabul etmeyece[klerini], yardımlarının halka ulaşması için her türlü seferberliği yapaca[klarını]" özellikle belirttti. 

Buldan 10 gündür süregiden yardım-destek organizasyonunu özetlerken "Hasankoca köyünde on gün boyunca gönüllü arkadaşlarımızın partili arkadaşlarımızın ve pazarcık halkının ortaklaşa dayanışma ruhuyla ortaya koyduğu ve büyük bir binada [...] yardım TIR'larının malzemeleri boşalttığı bir yerden Pazarcık halkına yardımlar[ın] ulaş[tırılmaya] çalış[ıldığını]" aktardı.

Buldan Hasankoca köyüne yönelik harekatı da "Ancak birkaç saat önce [kendilerine] gelen bilgilere göre, Pazarcık kaymakamı. [diğer] mülki amirlerle birlikte [...] yardımların toplandığı depoyu basarak orada çalışma yürüten arkadaşlarımıza 'Burayı bize teslim edeceksiniz ve dağıtılacak eşyayı, malzemeleri bizler dağıtacağız. Yoksa hepinizi gözaltına alacağız' diye tehdit etti[klerini]" ifade ederek özetledi.

Kayyım anlayışı

Buldan, Hasankoca köyündeki uygulamanın "kayyım anlayışıyla" uygulandığını, "depremin başından beri, hiçbir şekilde halkımıza yardım götürmeyen, [...] ortada olmayanlar.[ın] [...] yardımları engellemek ama aynı zamanda HDP'nin yardım kampanyasını durdurmak için" girişim başlattıklarını söyledi.

Akıl tutulması

HDP Eş Genel Başkanı, iktidara seslendi: "Bu bir akıl tutulmasıdır, insanlar açlıktan, soğuktan, depremden büyük bir felaket yaşarken [...9 yardımları engellemek hiç kimsenin haddine değildir. Hiç kimsenin buna hakkı da yoktur. Biz ne pahasına olursa olsun bizlere ulaştırılan bütün yardımları bütün malzemeleri halkımıza ulaştırmak için büyük bir mücadele vereceğiz."

Bu anlayış sürerse
yardımlar kesilir

Buldan, Çarşamba günü karşı karşıya kaldıkları anlayışın sürmesi halinde  devam ederse "Insanlar[ın] artık yardım yapamaz duruma gel[ecekleri] konusunda uyardı.

"Çünkü mülki amirlerin [yadımlara] el koyup bunları nereye götüreceğini, kimlere vereceğini bilme[melerinin] insanların yardım yapma kaygısını ortadan kaldıracağını]" söyleyen Buldan yapılanların "yardım kampanyasının özellikle zayıflamasına neden ol[acağı]" konusunda uyardı.

Buldan yardım arzusunun zayoflamaması ve "yapılan bütün yardımların yerlerine ulaşabilmesi ve ihtiyaç sahiplerine gidebilmesi için" önlerine çıkarılan engellere son verilmesini istedi.

"Siz yoktunuz, bir tabak
sıcak çorba vermediniz"

Buldan iktidara seslenerek "Siz ortada yoktunuz, siz yardım yapmadınız, siz depremzedelerin yanına gitmediniz. Gidemediğiniz insanlar enkazın altında can verdi. Soğuktan sabaha kadar uyuyamadı. İnsanların eline bir şişe su vermediniz, insanlara bir tabak sıcak çorba vermediniz. Üç gün boyunca insanlar açlıktan, susuzluktan, soğuktan perişan oldu. Enkazın altındaki canlarını kurtarma derdine düştü. Fakat siz yoktunuz orada kimler vardı? Orada H D P vardı, başka siyasi partiler vardı. Sivil toplum örgütleri vardı ve gönüllü insanlar vardı." dedi.