RSF'den Türkiye'ye: Gazetecilere karşı işlenen suçlarda çifte standarda hayır

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Şubat 2022’de öldürülen Kocaeli Ses gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü Güngör Arslan’ın 9 Ocak’ta görülecek karar duruşması öncesi bir bildiri yayımladı. 

Davadaki hızlı ilerlemeyi memnuniyetle karşıladığını belirten RSF, Türkiye’yi hala aydınlatılmamış gazeteci cinayetlerine de aynı özeni göstermeye çağırdı.

RSF, 2021’de Bursa’da öldürülen radyo programcısı Hazım Özsu cinayetinde mahkemenin Mart 2022'de fail Halil Nalçacı'yı “kasten adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırmasını ve Aralık 2009'da Bandırma'da öldürülen gazeteci Cihan Hayırsevener'in failinin müebbet hapis, (daha sonra 17 yıl hapis cezasına) ve suç ortaklığı yapmakla suçlanan üçüncü bir kişinin 12 yıl hapis cezasına çarptırılmasını hatırlattı.

Ancak üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen aydınlatılmayan Musa Anter, Hrant Dink, Uğur Mumcu davalarından örnekler verdi.

Önderoğlu: Adaletin hızı farklı

Konuyla ilgili RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu Türkiye yerel davalarda saldırganları ve arkasındakileri cezalandırmaktan çekinmediğini söyledi. “Bu konuda Türkiye’yi ancak tebrik edebiliriz” diyen Önderoğlu üzücü olanın çifte standardın varlığı olduğunu ifade etti. 

Önderoğlu “Cinayetlerde cezasızlık kural olmaya devam ediyor. Mahkemelerinin Hrant Dink'in ölümüyle ilgili çok şüpheli bir şekilde karar verdiğini, Musa Anter'in dosyasını kesin olarak kapatılması veya Uğur Mumcu’nun katili hakkında dava açılmasının 30 yıl sürdüğünü hatırlamak acı verici" dedi.

Önderoğlu ayrıca Türkiye'nin İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğunda öldürülen ve vücut bütünlüğü bozulan Cemal Kaşıkçı'nın dosyasının Suudi Arabistan'a devredildiğini belirterek "Türkiye katilleri kovuşturmaktan vazgeçti” dedi. Devletin ya da düzen güçlerinin sorumluluğunda olan davalarda adaletin hızının farklı olduğuna işaret etti.

Türkiye, RSF'nin 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 149. sırada yer alıyor.

(HA)