Haber, Yazı ve Görüntülerle Barış Bildirisi'nin Bir Yılı
Barış Bildirisi'nin kamuoyuyla paylaşıldığı 11 Ocak 2016'dan itibaren geçen bir yılda bianet'te yayınlanan haber, röportaj, makale ve görüntüleri paylaşıyoruz.
11 Ocak 2016'da Barış İçin Akademisyenler'in Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi, Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacı imzasıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Bildirinin ertesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın akademisyenlere yönelik sözleri, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) "gereği yapılacaktır" açıklamaları geldi.
Bu açıklamalara karşı akademisyenlere öğrencileri başta olmak üzere gazetecilerden sinemacılara edebiyatçılardan LGBTİ derneklerine pek çok kesimin verdiği destek açıklamaları gün be gün arttı.
İmza kampanyası 20 Ocak 2016'da tamamlandığında bildiride Türkiye'den 2212, yurtdışından da 2279 akademisyen ve araştırmacının imzası vardı.
İmzacı akademisyenler soruşturma, gözaltı, tutuklama, ihraç, hedef göstermelerle karşılaştı. Barış taleplerini her aşamada yinelediler.
İhraçların ardından dayanışma akademileri ile dersler üniversite sınırlarını aştı.
Barış Bildirisi'ne dair haber, yazı, röportaj ve görüntülerle 11 Ocak 2016'dan 11 Ocak 2017'ye geçen süreci paylaşıyoruz.
Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacı Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan metne imza verdi.
YÖK, Türkiye’den ve dünyadan bir grup akademisyenin imzaladığı “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisiyle ilgili “Bu bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yurt dışından gelen ve merkezde görevli büyükelçiler için düzenlenen yemekte yaptığı konuşmasında, bildiriye imza veren akademisyenlerle ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Kendilerine güya akademisyen diyen bir güruh çıkıyor. Terör örgütünün eylemlerine karşı topraklarını savunan devletine dil uzatıyor. Hak ve özgürlükler ihlal ediliyormuş…”
"Bunu çok iyi anlatmamız lazım. Ama bu aydın müsveddeleri kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız karanlık, sizler ne Güneydoğu’yu ne Doğu’yu, buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız….”
Erdoğan’ın 10 kişinin öldüğü Sultanahmet patlaması sonrası yaptığı 38 dakikalık konuşmasında patlama hakkında 44 saniye, “akademisyen müsveddeleri” dediği 1128 akademisyene 10 dakika 27 saniye konuştu.
Hangi ayrıcalıklar bizi en temel adalet ve insaniyet mefhumundan uzaklaştırıyor? Bu suçların faili yapılanları ve onların sevenlerini, çocuklarını, torunlarını nasıl bir gelecek bekliyor? “Biz”i nasıl bir gelecek bekliyor?
Tayyip Erdoğan’ın “akademisyen müsveddeleri” dediği, YÖK’ün haklarında işlem başlatılacağını duyurduğu akademisyenlerin öğrencileri kampanya başlattı: “Gururdur bize savaşa karşı sessiz kalmayanların öğrencileri olmak.
Abdullah Gül Üniversitesi Rektörlüğü “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza verdiği gerekçesiyle Prof. Dr. Bülent Tanju’nun istifasını istedi, hakkında işlem yapılacağını söyledi.
Barış Bloku, "Bu suça ortak olmayacağız" dedikleri ve müzakerelerin yeniden başlamasını istedikleri için Erdoğan'ın "müsvedde" diye nitelendirdiği akademisyenlerle ilgili dayanışma açıklaması yaptı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenlere “Bunların görecek gözleri yok, bunları değerlendirecek bir idrak anlayışına sahip değiller” dedi.
Erdoğan’ın “Bu devletin ekmeğini yiyip bu devlete ihanet edenlerin cezalandırılması gerekir” dediği barış bildirisi imzacılarından Bartın Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Hülya Doğan hakkında soruşturma başlatıldı.
Akademisyenlere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın barış bildirisini imzalayan akademisyenler için sarf ettiği “aydın müsveddesi”, “karanlık”, "mandacı" ve “cahil” gibi ifadeleryöneltmesini Prof. Dr. Şahika Yüksel, gazeteci-öğretim görevlisi Tuğrul Eryılmaz, Prof. Dr. Ayşe Erzan, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve gazeteci-öğretim görevlisi Füsun Özbilgen’e sorduk.
Başbakan Ahmet Davutoğlu “Huzurumuzda el pençe duracak bir bilim adamı istemiyoruz” demişti; 18 gün geçti Cumhurbaşkanı akademisyenlere "müsvedde", "mandacı", "karanlık" diye seslendi.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinde imzası bulunan 6 öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattı.
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine dair açıklamasında “Akademik özgürlük, bir ülkenin varlığını, güvenliğini ve bekasını tehdit etmenin aracı olarak istismar edilemez” dedi.
İletişimci Doç. Dr. Ceren Sözeri, 1400 akademisyen olarak yayınladıkları bildirinin ardından Cumhurbaşkanı ve çok sayıda medya tarafından hedef alınmalarına ilişkin "Gazetecinin görevi devletin yanında yer almak değil, devleti denetlemektir" dedi.
Elazığ Fırat Üniversitesi'nde görevli yedi akademisyen, “Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinde imzası bulunanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Bahçeşehir Üniversitesi Senatosu: Devletin vatandaşlara karşı uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor” ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil.
Barış İçin Akademisyenler, “Bu Suça Ortak Olmuyoruz” metnindeki imzaların ve imzacıların arkasında olduğunu duyurdu. Barış talebini yineledi, hakaret ve tehditlere karşı hukuki süreci başlatacağını duyurdu.
Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği, "Tehditlere ve baskılara karşı çıktığımızı, Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin 'barış ve müzakere' çağrısına destek verdiğimizi beyan ediyoruz" dedi.
Barış İçin Edebiyatçılar İnsiyatifi'nden "barış" talebiyle bir metin hazırlayıp "Bu suça ortak olmayacağız" diye akademisyenlere desteklerini açıkladı.
"Ama'sız fakat'sız eğer'siz: Bu suça ortak olmayacağız! Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin, yanındayız."
200'den fazla gazeteci, bir bildiriyle barış ve müzakerelerin yeniden başlaması çağrısında bulunan ve bu nedenle Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından hedef gösterilen akademisyenlerin yanında olduklarını açıkladı.
Barış İçin Sinemacılar barış ve müzakerelerin yeniden başlaması çağrısında bulunan akademisyenlerin yanında olduklarını ve çağrılarına destek verdiklerini duyurdu.
Bizlerin hain olarak yaftalanmasına neden olan bildirideki ifadeler özellikle barış süreci devam ederken birçok köşe yazarı, akil insanlar heyeti gibi sivil aktörler ve siyasetçiler tarafından dile getirilmişti.
"Her ne kadar bu bildiriyi ülkemizdeki 151 bin akademisyenden sadece bin 200'ü imzalamış da olsa ortaya çıkan durum çok düşündürücüdür" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, imzacı akademisyenlere yine “mandacı”, “güruh” dedi; 12 Ocak günü yaptığı konuşmada olduğu gibi “ilgili kurumları” göreve çağırdı.
Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” üyesi akademisyenler için “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız” diyen Sedat Peker hakkında soruşturma başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu “Bu suça ortak olmayacağız” metnine imza atan İstanbul’daki akademisyenler hakkında soruşturma başlattı.
Düzce Cumhuriyet Başsavcısı, Düzce Üniversitesi’nden “Bu suça ortak olmayacağız” açıklamasına imza veren Yrd. Doç. Dr. Latife Akyüz hakkında soruşturma açarak yakalama kararı çıkardı.
"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi imzacılarından Kocaeli, Erzurum, Bolu ve Bursa'da 28 akademisyen gözaltı ve ev aramaları ile karşı karşıya kaldı.
Yrd. Doç. Kerem Altıparmak, TBB Başkanı Feyzioğlu'nun, barış bildirisi imzalayan akademisyenlere "sözde aydın" sözlerinin ardından TBB İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyeliğinden istifa etti.
Yaklaşık 2 bin hukukçu Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan metne imza atan akademisyenlerle dayanışma içinde olduğunu duyurdu.
İstanbul’daki imzacı akademisyenlerin avukatları, imzacıların ifade verme talebini savcıya iletti. Nöbetçi savcı, dosyaların birleşeceğini, şu anda ifade almayacağını söyledi. İstanbul'da ev baskını ve gözaltıların olmayacağını belirtti.
12 Eylül sonrası 1402 sayılı sıkıyönetim yasasına dayanılarak üniversiteden atılan hocaların da aralarında olduğu akademisyenler “Bu suça ortak olmayacağız” diyen akademisyenler için destek kampanyası başlattı.
HDP Barış İçin Akademisyenler’in bildirisine destek verdi, gözaltına alınanların hemen serbest bırakılmasını istedi. CHP de akademisyenlere yapılanların hukuksuz olduğunu belirtti, görevden uzaklaştırmalara ve gözaltılara son verilmesi gerektiğini bildirdi.
Bildiri yayınladıkları için hedef gösterilen, tehdit edilen ve haklarında soruşturma açılıp gözaltına alınan akademisyenlere aralarında Can Dündar ve Erdem Gül'ün de olduğu 500'den fazla gazeteci destek verdi.
AB Komisyonu sözcülerinden Maja Kocijancic, barış bildirisini imzalayan akademisyenlerle ilgili yaptığı açıklamada gözdağı atmosferinin oto-sansür yoluyla ifade özgürlüğünü kısıtladığına dikkat çekti.
Gözaltına alınan Kocaeli Üniversitesi akademisyenler savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldı. Prof. Dr. Nilay Etiler "Özgürlüklerimiz kapsamında bu dilekçeye imza attık” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini “Ancak PKK terör örgütü yazabilir” dedi. Okumadan imza atanların imzalarını geri çekebileceğini söyledi.
Düzce’de “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı akademisyen yurtdışına çıkış yasağı konarak, Zonguldak’taki akademisyen ise savcılık ifadesi sonrası serbest bırakıldı.
Akademik özgürlüğe yapılan saldırı rejimin rasyonel argümanlarla yurttaşlarını ikna etmeyi beceremediği, ama kontrolü sağlamak için zorlayıcı tedbirlere ihtiyaç duyduğu anlamına gelir.
Bilim Akademisi tarafından yapılan yazılı açıklamada şiddet, kin ve nefrete yöneltmediği sürece her türlü açıklamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Gazeteci, sanatçı ve aktivistler yarın 11.00’de bulundukları illerdeki adliyelere giderek “Biz de bu suça ortak olmak istemiyoruz. Akademisyenlerin sözlerinin altına imza atıyoruz" diyerek kendilerini ihbar edecekler.
Marmara Üniversitesi, “Bu suça ortak olmayacağız” denilen akademisyen bildirisindeki ifadelerin bilimsel gerçekliğe dayanmadığını ve gerçek dışı olduğunu belirtirken bu gerçek dışılığın AİHM kararları ile de sabit olduğunu iddia etti.
Okan Üniversitesi Rektörlüğü, her türlü terör eylemine ve şiddete karşı çıkmanın insan haklarına saygının gereği olduğunu, ifade özgürlüğünün de hassasiyetle korunması gerektiğini söyledi.
Farklı üniversitelerden 137 öğrenci topluluğu ve öğrenci temsilcilikleri “Katliam politikalarının ve tehditlerin tam karşısında, barış isteyen hocalarımızın yanındayız” dediler.
Barış bildirisi imzaladıkları için hedef gösterilen ve haklarında soruşturma başlatılan akademisyenlere desteğini açıklayan gazeteci sayısı 600'ü aştı.
Bir grup aydın ve aktivist Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine desteğini açıkladı, soruşturmaya neden olan sözlerin altına imzalarını attıklarını duyurdu ve kendilerini ihbar etti.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin hakkında soruşturma açtığı Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Yenigün: "Rabia katliamını kınarken, İhvan mensuplarının silahla gelmiş olmasını ve polisle çatışmasını kınamadık, katliama odaklandık, kimse bunu sorun etmedi."
Prof. Dr. Akdeniz ve Yrd. Doç. Dr. Altıparmak, Prof. Dr. Akdeniz ve Yrd. Doç. Dr. Altıparmak, haklarında soruşturma başlatılan Barış İçin Akademisyenler metnini imzalayan öğretim elemanları için hukuki rehber hazırladı.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisinin açıklanmasının ardından geçen bir haftada en az 109 akademisyene üniversiteler soruşturma açıldı, 15 akademisyen görevinden uzaklaştırıldı, 36 akademisyen gözaltına alındı, imzacı sayısı 2 bin 200’ü aştı.
Yunanistan Yüksek Öğrenim Akademisyenleri ve Araştırmacıları Federasyonu Türkiye’de barış için imza atan ve bu nedenle soruşturmaya uğrayan akademisyenlerle dayanışma içinde olduğunu duyurdu.
Akademisyenlere bir destek de Fransa'dan geldi. Etienne Balibar, Christian Laval ve Vincent Duclert’in konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, Fransa özelinde uluslararası bir desteğin gerekliliğinin önemini vurgulandı.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan Marmara Üniversitesi’nden akademisyenler, kendilerini tehdit eden “Marmara Üniversitesi Ülkücüleri” üyeleri hakkında disiplin soruşturması açılması için dilekçe verdi.
Aralarında Prof. Dr. Zürcher, Prof. Dr. Acemoglu, Emeritus Profesör Dirlik, Prof. Gallagher ve Prof. Dr. Fahmy’nin de olduğu 85'i profesör 218 akademisyen, barış bildirisine imza veren meslektaşlarına destek açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 19. muhtarlar toplantısında barış çağrısı yapan akademisyenlere seslendi: “İstedikleri kadar debelensinler. Koca ülkeyi, kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpenin yönettiği eski Türkiye artık yok."
Avukat Ergin Cinmen ve avukat Fikret İlkiz, akademisyenlerin kendilerine “müsvedde, alçak, karanlık” gibi kelimelerle hakarette bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında tazminat davası açabileceğini söyledi.
160 farklı üniversiteden akademisyen “Barış için Akademisyenler”i destek verdi: "Akademisyenlere karşı başlatılan idari ve hukuki soruşturmalar, mevcut iktidarın siyasi amaçları uğruna yasaları istismar ettiğinin bir göstergesidir".
Barış bildirisine imza atan akademisyenler, fotoğraf ve çalıştıkları kurumlarla beraber yayınlayan Beyaz Gazete'nin “İşte O 1100 Akademisyen” haberinin erişime engellenmesini istedi.
Taraftarlardan gazetecilere, öğrencilerden sağlıkçılara ve sinemacılara “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlere hem Türkiye hem de dünyadan büyük bir destek geldi.
1300 mühendis, mimar ve şehir plancısı, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından hedef gösterilen ve haklarında soruşturma açılan 1128 akademisyene destek verdi.
Dünya çapında 20 akademi örgütü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazarak barış bildirisi imzaladıkları için hakların soruşturma başlatılan, gözaltına alınıp, açığa alınan akademisyenlere destek verdi.
Üniversite Dayanışma Platformu, üniversite rektörlüklerinden, akademisyenler hakkında barış bildirisine imza verdikleri gerekçesiyle herhangi bir disiplin işlemi başlatılmamasını istedi.
Çizdiğiniz çizgilerle sınırlandırdığınız ve izin verdiğiniz düşünce alanları içinde sadece düzene uygun kafalar yaratırsınız… Bilim insanları özgürdür, çizgileriniz ile çizmek istediğiniz alanlara hapsederek onların düşünce ve kanaatlerini sınırlayamazsınız!
Uluslararası Akademiler ve Bilim Toplulukları İnsan Hakları Ağı’nın türkiye’deki akademisyenleri desteklediği ve hükümeti uyardığı bildiride Nobel ödüllü 30 bilim insanının imzası var.
İstanbul Aydın Üniversitesi, Yrd. Doç. Dr Battal Odabaşı’nın görevine son verme gerekçesinde rektörlük onayı olmadan basına açıklama yapmama konusundaki talimata uymamayı gösterdi.
HDP Milletvekili Mithat Sancar, akademisyenlerin temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Akademisyenlere dönük baskılara dair Davutoğlu’na dört soru yöneltti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Akademik Kurulu, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamanın akademik ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, akademisyenlerin bildirisine ilişkin açıklamasında ifade özgürlüğünün korunmasının önemine değindi, barış ortamının gelişmesi talebinde bulundu.
İstanbul Erkek Lisesi mezunları başlattıkları imza kampanyasıyla devlete şiddet ortamını sonlandırma ve ifade özgürlüğü önünde engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
HDP’li Sancar’ın akademisyenlerle ilgili verdiği araştırma önergesi “cumhurbaşkanı’nın hedef göstermesinin ardından” ifadeleri ve “Em ê nebin hevparên vi sucî" cümlesi gerekçe gösterilerek iade edildi.
Yrd. Doç. Dr. Andrei Stavilă ile akademisyenlerin bildirisiyle ilgili sosyal medyada yaptığı yorum sonrası istifasına giden süreci, Türkiye’de akademinin durumunu konuştuk.
Bolu’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı altı akademisyenin ev ve fakülte odalarında arama yapıldı. Akademisyenler emniyet ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
ABD’de görev yapan beşi Nobel ödüllü 15 akademisyen, çatışmaların son bulması çağrısında bulunurken, ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekti ve Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ne destek verdi.
Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ne bir destek de Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji öğrencilerinden geldi: “Toplumsal olaylar ve süreçler üzerine düşünmek ve bu düşünme eylemini toplumsallaştırmak akademinin temel sorumluluğudur.”
İstanbul Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan "Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan 91 kişi hakkında soruşturma açtı. İÜ gerekçe olarak “devleti katliam yapmakla suçlayan bildiriye imza atmak” derken, YTÜ imzacıları yurtdışında devletin itibarını düşürecek davranışta bulunmakla suçladı.
Barış bildirisini imzalayan akademisyenler için “Sözde aydın kalıntıları” diyen TBB Başkanı Feyzioğlu, Mersin Barosu tarafından düzenlenen toplantıda protesto edildi.
İletişim fakültesi öğrencileri "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriyi imzaladıkları için hedef gösterilen ve haklarında soruşturma başlatılan akademisyenlere destek verdi.
20’yi aşkın ülkeden 500’e yakın akademisyenin imza verdiği Barış İçin Akademisyenler için destek mektubu The Times gazetesinin Times Higher Education haftalık ekinde yayınlandı.
ABD'den 1395, diğer ülkelerden 206 olmak üzere 1601 akademisyen Barış için Akademisyenler'e desteklerini açıkladı. New York'ta yapılan bası toplantısında akademisyenler meslektaşları hakkında soruşturmalar için takipsizlik istedi.
Barış bildirisine imza attığı için yurt dışına çıkışının yasaklanmasının ardından Atatürk Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırılan Ramazan Kurt’la bildiriden bu yana yaşadıklarını konuştuk.
Barış bildirisini imzaladıkları için haklarında soruşturma açılan Dicle Üniversitesi Ar. Gör. Yasin Bedir ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Oğuz Sinemillioğlu’na metnin Diyarbakır’daki önemini, yaşananlara yorumlarını sorduk.
Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Ankara Üniversitesi’nin barış bildirisini imzalayan akademisyenlerine dönük soruşturma tebligatı üzerinden soruşturmaların hukuki dayanağına dair yorumlarını paylaştı.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener, barış bildirisini imzalamasının ardından sözleşmesinin yenilenmemesi kararını yargıya taşıyacağını belirtirken "Çıkış yolu barış, demokrasi, özgürlük mücadelesini yükseltmemizden geçiyor" dedi.
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacıları hazırladıkları videoda bildiri sonrası yaşananları aktardı: "Akademi devleti eleştirir. Bu ise suç değil görevdir."
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Kurulu, akademisyenlere dönük saldırıların bilime ve üniversitelere yapıldığını, akademisyenleri hedef gösteren yayınların basın tarihinde hak ettiği yeri alacağını söyledi.
Barış bildirisine imza atan akademisyenler için yapılan dayanışma eyleminde, soruşturmaların geri çekilmesi talepleri dile getirildi. Akademisyenler barış ve çatışmanın sona ermesi taleplerinde ısrarcı olduklarını söyledi.
Ankara Üniversitesi’nde haklarında soruşturma açılan akademisyenler rektörlük binası önünde basın açıklaması yapmasına izin verilmedi. Polisler kampüste, "Baskının olduğu yerde bilim olmaz" pankartı ile akademisyenler dışarı kaldı.
İTÜ, YÖK’ün bildiriye imza veren akademisyenler hakkında işlem başlatılmasını isteyen yazısını gerekçe gösterilerek imzacı akademisyenlerden yazılı açıklama istendi.
“Bu suça ortak olmayacağız” diyen 1128 imza, aradan geçen bir ayda 2212’ye çıktı. Destek açıklamalarına imza verenler binleri aştı. 26 akademisyen ise görevinden uzakta.
Barış isteyen akademisyenlerin üniversitelerde soruşturulmalarına başlandı. Adı, disiplin soruşturması... Akademisyenler, kendi meslektaşları akademisyenler tarafından sorgulanıp, “soruşturulacak”.
Norveçli akademisyenler, Türkiye’deki akademisyenlere destek metnine akademisyenlerin özgürce haklarını elde edebilmeleri, araştırma ve öğretim çalışmalarına devam edebilmeleri için imza verdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi, Cem Küçük’ün hakkında işlem yapılmadığına dönük iddialarının yer aldığı yazılarının ardından Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Yenigün’ün işine son verdi.
Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı için işten atılan "Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan Yrd. Doç. Dr Meral Camcı "Tanık olmanın yanında yapabileceğim her şeyi yapmak istedim" dedi.
İki vekilin konuya dair sorularını yanıtlayan Bakan Reynders, Türkiye’deki sivil hak ve özgürlükler hususunda durumun vahameti tespitine katıldığını söyledi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğe dair fasılların açılmasının diyoloğu güçlendireceğini belirtti.
Avukat Meriç Eyüboğlu, bildiriden imzasını çektiğini belirten üç akademisyenin ifadesinin alınması talimatının dosyadaki bekleme süresinin sona erdiği ve ifadelerin alınmaya başlayacağını gösterdiğini söyledi.
Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu, savcılığın hangi suçu istinat edeceğini belirlemeden soruşturmalar için harekete geçtiğini belirtti, barış talebinde ısrarcı olduklarını söyledi.
Açıklamayı Boğaziçi Üniversitesi’nden Esra Mungan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Kıvanç Ersoy ile bildiriye imza verdikten sonra işten atılan iki akademisyen; Muzaffer Kaya (Nişantaşı Üniversitesi) ve Meral Camcı(İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi) okudu.
Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına barış talebinde ısrarcı olduklarına dair açıklama yapan dört akademisyen hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Avukatlarıyla emniyete giden akademisyenlerin İstanbul Adliyesi'ne gitmeleri bekleniyor.
Barış talebinde ısrarcı olduklarına dair açıklama yapan ve haklarında yakalama kararı çıkarılan akademisyenlerin geceyi emniyette geçirmesi bekleniyor. Barış İçin Akademisyenler ise adliyede aynı metni okudu.
Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına barış talebinde ısrarcı olduklarına dair açıklamayı okuyan ve gözaltına alınan üç akademisyen, bugün savcılığa ifade vermek için adliyede.
Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Chris Stephenson, gözaltındaki meslektaşlarıyla dayanışma için geldiği İstanbul Adliyesi’nde çantasında bulunan HDP’nin Newroz davetiyeleri gerekçesiyle gözaltına alındı.
Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına barış talebinde ısrarcı olduklarına dair açıklamayı okuyan ve gözaltına alınan akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedildi.
Barış bildirisi imzacısı üç akademisyen tutuklama talebiyle çıkarıldıkları mahkemede barış taleplerini yineledi: "Temel isteğimiz barış ortamının sağlanması", "Devletin görevini yerine getirmesini talep ettik", "Ülkemize barışın gelmesini istedim"...
HDP Eş Başkanları üç akademisyenin tutuklanması üzerine Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu yetkililerini acil girişimde bulunmaya çağırdı.
Gözaltındaki meslektaşlarıyla dayanışma için gittiği adliyede gözaltına alınan Chris Stephenson savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı ancak polisler adliyeden ayrılmasına izin vermedi. Stephenson Kumkapı Geri Gönderme Merkezi'nde götürüldü.
Kumkapı Geri Gönderme Merkezi'ne götürülen akademisyen Chris Stephenson, sınır dışı kararını burada beklemeden bugün İngiltere'ye gidecek. Stephenson, polisler eşliğinde havalimanına götürülecek.
Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza verdiği için iki meslektaşı ile birlikte tutuklanan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki foruma gönderdiği mesajda "sözümüzün arkasındayız” dedi.
Eğitim Sen, barış talebinde bulunan akademisyenlerin tutuklanmasıyla “barış talebi suç sayıldı” dedi. Üç akademisyenin serbest bırakılması için mücadele edeceğini duyurdu.
Gözaltına alındıktan sonra hakkında sınırdışı kararını beklemeden İngiltere’ye giden Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Stephenson, derse Skype’la bağlandı.
İHD, üç akademisyenin tutuklanmasının düşünce ve ifade özgürlüğü ile akademik özgürlüğün ihlali olduğunu söyledi. Derhal serbest bırakılmaları gerektiğini belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, meslektaşları Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Muzaffer Kaya, Meral Camcı ve Chris Stephenson’un ifade özgürlüğü hakkını kullandığını belirtti. Akademisyenlerin serbest bırakılmasını talep etti.
62 ülkeden 1406 imzalı destek mektubunda, uluslararası topluluklara Türkiye Hükümeti’ne akademisyenlerin serbest bırakılması için çağrı yapmalarını talebi yer aldı.
Ülkeye giriş yasağı olmadığı açıklamasının ardından Türkiye'ye dönüşe hazırlanan akademisyen Chris Stephenson, akademisyenlerin tutuklanması ve hakkında çıkan "ajan" haberlerine dair sorularımızı yanıtladı.
Avukat Meriç Eyüboğlu, tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ın tek kişilik hücreye yerleştirilmesine karşı itiraz ettiklerini belirtti.
Paris Siyasi Bilimler Akademisi, İstanbul Aydın Üniversitesi’yle planladıkları “Avrupa’da Mülteci Sorunu ve Türkiye’nin Rolü” konulu konferansı akademisyenlere karşı yapılan baskı ve hak ihlallerinden dolayı iptal etti.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri ile Barış İçin Akademisyenler, tutuklu akademisyenlerin serbest bırakılması talebiyle hapishane önünde nöbette.
Akademisyen Chris Stephenson, dün Türkiye'ye, bugün derslerine döndü. Türkiye için umutsuz olmadığını söyledi, tutuklu akademisyenlerle dayanışmaya devam ederken “kişisel durumuna dikkat edeceğini” de esprili şekilde ekledi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı… Her ikisi de 21 Mart günü basında haber olarak yer aldı. Ama duruşları farklıydı.
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi ve İstanbul Tabip Odası, tutuklu üç akademisyenin iki hafta önce barış talebini yineledikleri yerde ifade özgürlüğünün durumunu anlattı.
Akademisyenlere özgürlük talebiyle Bakırköy hapishanesi önündeki nöbeti bugün Can Dündar ve Erdem Gül de ziyaret etti. Bakırköy'deki nöbet sürecek, yarın Silivri'de de nöbet var.
HDP'li Çağlar Demirel, barış bildirgesine imza atan akademisyenlere yönelik işten çıkarma, görevden uzaklaştırma, soruşturma, gözaltı ve tutuklama uygulamalarının araştırılması için Meclis Komisyonu kurulmasını istedi.
Baskın Oran, Erdoğan hakkında akademisyenlere “alçak”, “zalim”, kapkaranlık”, “cahil”, tiksinti verici”, "mandacı artığı”, “ruhu kirlenmiş” gibi ifadelerle hakaret ettiği gerekçesiyle 10 bin liralık tazminat davası açtı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Barış bildirisi imzacılarından Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’la ilgili olumsuz kanaatinin olmadığını, Mungan’ın başörtüsü yasağına da karşı olduğunu söyledi.
Üç akademisyen ile birlikte hakkında yakalama kararı çıkarıldığında yurtdışında olan akademisyen Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı dönüşünün duyurduğu mesajında "Barış sözümün arkasında duracağım, mücadeleye devam edeceğim" dedi.
"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza verdiği için hakkında yakalama ve gözaltı kararı olan akademisyen Meral Camcı Türkiye’ye döndü. Camcı, yarın avukatlarıyla emniyete gidecek.
"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza verdiği için hakkında yakalama ve gözaltı kararı olan akademisyen Meral Camcı emniyetteki ifadesinin ardından savcılığa sevkedildi.
Hakkında yakalama ve gözaltı kararı varken Türkiye'ye dönen ve avukatlarıyla emniyete giden akademisyen Meral Camcı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sorgu hakimliğe sevkedildi.
"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza verdiği için hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarılan dördüncü akademisyen Meral Camcı tutuklama talebiyle çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Ziyaretçilerimiz aracılığıyla cezaevindeki gündelik hayatımıza dair o kadar çok soru geliyor ki, en iyisi toplu cevap mahiyetinde bir yazı kaleme alayım dedim. Hem belki eğlenceli de olur. Elimden geldiğince detaylı anlatmaya çalışacağım.
Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği, 11 Ocak bildirisinin ardından yaşananlara kaygıyla tanıklık ettiğini söyledi. Akademisyenlere dönük siyasi baskıların kaldırılmasını istedi.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza verdikleri için tutuklanan akademisyenlere özgürlük için Bakırköy hapishanesi önündeki özgürlük nöbetinden notlar.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacıları Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu ile Yrd. Doç. Dr. Latife Akyüz'ün de aralarında olduğu üç akademisyenin "Anadolu'ya Göç" konferansına sundukları bildirileri önce kabul edildi sonra programdan çıkarıldı.
Tutuklu akademisyen Muzaffer Kaya, 22 Nisan'daki duruşmaya dair tahliye olacaklarına inandığını, onlarla birlikte Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesinin demokratik mücadele açısından büyük bir kazanım olacağını söyledi.
Mersin Üniversitesi akademisyen, personel ve öğrencileri sözleşmesi yenilenmeyip işten atılan üç akademisyeni geri dönmeleri temennisiyle uğurladı. Akademisyenler barış taleplerinin arkasında olduğunu belirtti.
ÖYP'li araştırma görevlilerinin kadrolarının olduğu üniversitelere çağrılmasına dair uygulamanın ardından dersleri sürerken geri çağrılan iki akademisyen karara itiraz etti. Mahkemeler yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Bir bildiriye imza attıkları için hayatları değişen bir grup akademisyenin aynı zamanda 'akademi'nin içine değişim tohumları serpmiş olduklarını söylemek yanlış olmaz...
Dört akademisyenin yargılandığı dava öncesi adliye önünde açıklama yapıldı. Alain Touraine, Loïc Wacquant, Noam Chomsky, Judith Butler, Immanuel Wallerstein, Etienne Balibar’ın da aralarında olduğu düşünürler destek mesajı gönderdi.
Mersin Üniversitesi’nin sözleşmesini yenilenmemesi sonucu işten çıkarılan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener'in açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Şener, kararı umut verici bulduklarını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby, tutuklu akademisyenlerle ilgili davayı yakından izlediklerini belirtti ve konuşmasında “yargı bağımsızlığı” vurgusu yaptı.
Barış bildirisi nedeniyle tutuklanan dört akademisyenin duruşması öncesi konuştuğumuz Scholars At Risk başkanı Robert Quinn “Bu dava dünyadaki akademik özgürlüğü ya pekiştirecek ya da zayıflatacak” dedi.
Can Dündar ve Erdem Gül, bugün görülecek duruşmaları öncesi yaptıkları açıklamalarında hem akademisyenlere özgürlük hem de kendi davalarının düşmesini talep etti.
Barış bildirisi nedeniyle tutuklu dört akademisyen, "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla yargılandıkları davada savunmalarını yaptı. Mahkeme dört akademisyenin tahliyesine karar verdi.
Barış İçin Akademisyenler, dört imzacı akademisyenin tahliyesinin ardından yaptıkları açıklamada "Barış talebimizin takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Serbest bırakılmalarının ardından Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy, üniversitelerinde öğrencilerince karşılandı. Bildiri nedeniyle İşten çıkarılan Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ise henüz okula dönemedi.
Akdeniz Üniversitesi’nde yürütülen soruşturma sonucunda, bildiriye imza atan sekiz akademisyene memuriyetten men cezası verilmesi talep edilerek soruşturma dosyalarının YÖK’e gönderildiği açıklandı.
Doğuş Üniversitesi, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı Yrd. Doç. Dr. Aslı Vatansever’in sözleşmesini feshetti. Vatansever sürecin özgür düşüncenin geleceği açısından endişe verici olduğunu söyledi.
Doğuş Üniversitesi, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı Yrd. Doç. Dr. Aslı Vatansever ile Prof. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu’nun da sözleşmesini feshetti.
Barış bildirisi imzacılarından Prof. Dr. Şükrü Boylu, 14 Ocak'tan itibaren görevinden uzakta. Tıp Fakültesi öğretim üyesi Boylu, hastalardan, öğrencilerden, asistanlardan uzak kalmanın kendi hakkının gaspı kadar kamu zararına da yol açtığını anlattı.
Aachen Barış Ödülü'nün bu yılki sahiplerinden biri Barış İçin Akademisyenler. Ödül, 1988 yılından beri barış ve halklar arasında anlayışı geliştirmek için katkıda bulunan kişi ve kurumlara veriliyor.
Marmara Üniversitesi, imzacı akademisyenlerin kadro atamasının yapılmamasına, “kamu yararı gereği” başlatılan soruşturma kapsamında işlemin durdurulduğu yanıtını verdi.
Kuşadası'nda akademisyenlere destek veren 46 kişi hakkında dava açıldı. Dava açılanlardan avukat Sezin Atmaca "Herkesi mi yargılayacaklar" diye soruyor.
Eğitim Sen Genel Başkanı Karaca, "Akademisyenlere Yönelik Her Türlü Yıldırma ve Sindirme Uygulamalarına Son Verilmelidir" başlıklı açıklamada imzacı akademisyenlere dönük baskılara ve disiplin yönetmeliği tasarısına değindi.
İmzacı akademisyen Mustafa Şener, işten atılmasına dair yürütmeyi durdurma kararının iptal edilmesiyle ilgili "Sadece kendimiz için değil, ülkemiz adına da endişeliyiz" dedi.
İstanbul Üniversitesi'nden imzacı akademisyenlerden Şebnem Korur Fincancı Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldığı gerekçesiyle Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin ile birlikte tutuklandı.
Prof. Dr. Neumann, Bilgi Üniversitesi rektörüne yazdığı istifa dilekçesini "Bir rica: 'Akademik Özgürlük' adresinde bulunan metni çevrimiçinden çıkartmak için gerekli talimatı verir misiniz? Millet aldanmasın!" sözleriyle bitirdi.
Çantasında Newroz davetiyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan, Türkiye'yi terk etmek zorunda kalıp geri döndüğünde hakkında "terör propagandası" gerekçesiyle dava açılan akademisyen Stephenson bugün hakim karşısına çıkıyor.
Çantasında Newroz bildirisi bulunduğu için gözaltına alınan ve hakkında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla dava açılan akademisyen Chris Stephenson ilk duruşmada beraat etti.
Beraat eden Chris Stephenson: "En basit akıl yürütmesi, çantamdan çıkmamış olan bir yaprakla TDK tarafından tarif edilen propaganda faaliyetinin yapılamayacağı sonucuyla tamamlanır."
Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldığı gerekçesiyle Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin ile birlikte tutuklanan İstanbul Üniversitesi'nden imzacı akademisyenlerden Şebnem Korur Fincancı serbest bırakıldı.
BAK imzacısı Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Özkazanç, rektörlüğün yurtdışına çıkış taleplerini engellemesi üzerine rektör Prof. Dr. Erkan İbiş'e mektubunda "Demokratik rejimde yaşıyor olsaydık, yöneticiler, sadece ortak işlerimizi bizim adımıza yürütsünler diye seçildiklerini bilir, ona göre davranırlardı" diye yazdı.
YÖK Başkanı'nın tüm üniversitelerin rektörlerini davet ettiği toplantı çağrısında "akademik camiamızın bu yapıdan tamamen temizlenmesi için atılacak yeni adımlar etraflıca görüşülecektir” denildi.
YÖK, tüm akademisyenlerin yurtdışı görevlendirmelerinin durdurulmasını, görevlendirilmiş olanların ise yurtdışında bulunmasında bir zorunluluk görülmeyenlerin en kısa sürede geri çağrılmasını istedi.
Danıştay, Eğitim Sen'in açtığı davada Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamındaki araştırma görevlilerinin kadrolarının olduğu üniversitelere çağrılmasına dair değişikliğinin yürütmesini durdurdu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde darbe girişimine dair soruşturmada yedi akademisyen açığa alınırken, beş aydır soruşturması süren imzacı on akademisyen de görevden uzaklaştırıldı. İmzacı üç akademisyen süreci anlatıyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde görevden uzaklaştırılan Barış İçin Akademisyenler’in “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı on akademisyen işe iade ediliyor.
Hakkari Üniversitesi Rektörlüğü “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalamaları nedeniyle dosyaları YÖK'e gönderilen iki akademisyen hakkında görevden uzaklaştırma kararı verdi.
Mersin Üniversitesi, barış bildirisine imza atmaları nedeniyle haklarında açılan soruşturmalar gerekçe göstererek iki akademisyenin görevine son verdi. Yrd. Doç. Melahat Kutun ve Yrd. Doç. Bediz Yılmaz Bayraktar süreci anlatıyor.
Tunceli Üniversitesi’nin üç ay görevden uzaklaştırdığı imzacı akademisyenlerden Doç. Dr. Candan Badem, "Muhalif kimliğim belli, dolayısıyla bu yapılanı muhalifleri de FETÖ torbasına atma girişimi olarak görüyorum" dedi.
Tunceli Üniversitesi’nin açtığı soruşturma kapsamında üç ay görevden uzaklaştırılan ve bugün üniversitedeki odasında arama yapılan Doç. Dr. Candan Badem “Fetullah Gülen’in bir kitabının bulunması” gerekçesiyle gözaltına alındı.
"Ateist, Marksist, sosyalist biriyim, Beni nasıl FETÖ’yle ilişkilendiriyorsunuz?" diyen Doç. Dr. Candan Badem, serbest bırakılmasının ardından "Adımı FETÖ soruşturmasına karıştıranların niyeti soruşturmalara gölge düşürmek olabilir" dedi.
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladığı için görevden uzaklaştırılan 20 akademisyenden Yrd. Doç. Dr. Kara, Yrd. Doç. Yalçınoğlu kararı yorumluyor.
Eskişehir Barış Akademisyenleri'nin Anadolu Üniversitesi’nden imzacı 20 akademisyenin görevden alınmasına karşı üniversite kapısında yapmak istediği açıklamaya valilik izin vermedi. Sendikadaki açıklamada göreve iade talebi dile getirildi.
Gazi Üniversitesi'nden imzacı iken tehdit edilen ve imzasını çeken akademisyen Doç. Dr. Kemal İnal ve Cumhuriyet Üniversitesi'nden imzacı akademisyen Prof. Dr. Ali Çeliksöz uzaklaştırma kararlarının gerekçesini bilmediklerini söyledi.
YÖK, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Gülen Cemaati'ne dönük 6 bin 792 personel hakkında işlem başlatıldığını, bunlardan 5 bin 342’sinin görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
HDP Milletvekili Çağlar Demirel, imzacı akademisyenlere dönük özellikle darbe girişimi sonrası uygulamaların incelenmesi için Meclis araştırması açılmasını istedi.
Batman Üniversitesi'nde imzacı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Düzgün Çakırca, savcılık soruşturma komisyonunun raporu ve Valilik OHAL bürosunun yazısı gerekçe gösterilerek soruşturma süresince görevden uzaklaştırıldı.
Gece yarısı çıkarılan üç KHK ile binlerce kamu görevlisi işten çıkarıldı158 öğrencinin öğrencilikle ilişkisi kesildi, tutuklanan belediye başkanlarının yerine "görevlendirmeyle" üye getirilmesi kanunlaştırıldı.
Kanun Hükmünde Kararname ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaati ile irtibatı bulunduğu gerekçesiyle üniversitelerdeki 2 bin 346 kişi işten çıkarıldı.
İşten çıkarılanların akademisyenlerin 455’i profesör, 472’si doçent, 658’i yardımcı doçent, 420’si araştırma görevlisi, 243’ü öğretim görevlisi, 28’i uzman, 70’i okutman. Üniversite üniversite işten çıkarılan akademisyenler...
KHK ile ÖYP'li araştırma görevlilerinin statüleri değiştirilirken, geri çağrılmalarına yol açan düzenleme de yapıldı. Araştırma görevlileri ne düşünüyor, endişeleri ve soru işaretleri ne?
Kocaeli Üniversitesi'nden ihraç edilen imzacı akademisyenlerden Doç. Dr. Özlem Özkan "Kamudan ihraç da edilsek barış konusunda ısrarcıyız” derken Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu “Öğrencilerimizi de Kocaeli’ni de bırakmıyoruz" dedi.
TTB, TİHV, SES ve Eğitim Sen ihraç edilen kamu görevlileriyle ilgili "Darbe soruşturmaları hukuk kuralları içinde titizlikle yapılmalı, darbe girişimi ile somut bağlantısı saptanmayanlar en kısa sürede görevlerine iade edilmelidirler” dedi.
Kocaeli Üniversitesi'nden ihraç edilen imzacı 19 akademisyen odalarını boşaltırken öğrencileri ve meslektaşları yanlarındaydı. Akademisyenler geri dönecekleri mesajlarıyla uğurlandı.
Akademisyenler YÖK önünde seslendi: Açığa alma ve ihraçlara son verilsin, bu kişiler göreve iade edilsin, KHK ile yapılan ÖYP düzenlemesinin geri alınsın ve herkese iş güvencesi sağlansın.
Barış bildirisi imzacısı akademisyenler Esra Mungan, Meral Camcı, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya'nın yargılandıkları davanın ikinci duruşması öncesi uluslararası kurum temsilcileri dayanışma mesajlarını iletti.
"Üniversite toplum yararına eleştirel düşünce üretir. Üniversite çıkar gruplarına ve iktidarlara bağımlı olmamalıdır. Kendini var eden emeğe borçludur, halkların emeğine."
İmzacı akademisyenler Mungan, Camcı, Ersoy ve Kaya'nın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında avukatlar beraat istedi, mahkeme Adalet Bakanlığı'ndan dosyanın beklenmesine karar verdi.
HDP milletvekili Baluken, barış bildirisi imzacılarına yönelik baskı, keyfi ve usulsüz uygulamalar ile hukuksuzlukların kapsamlı bir şekilde araştırması ve açığa çıkarması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ruhi Demiray, derste şöyle diyordu: “Antisemitik ya da ırkçı insanlar yalnızlıktan korkan, çoğunluktan yana olan insanlardır. O nedenle ortaya çıktıkları yerde çoğunlukta oluyorlar”.
Barış bildirisi imzacılarına destek için bildiride yer alan sözlerin altına imzalarını attıklarını belirterek kendileri hakkında suç duyurusunda bulunan 46 kişinin yargılandığı davada ilk duruşma görüldü.
Anadolu Üniversitesi'nde sözleşmeleri yenilenmeyen imzacı akademisyenlerden Fidan Güneş Güngör, Gülcan Ergün ve Zafer Güzey süreci, içinde bulundukları durumu ve dayanışmayı anlattı.
Barış bildirisi imzacılarına destek için bildiride yer alan sözlerin altına imzalarını attıklarını belirterek kendileri hakkında suç duyurusunda bulunan altı kişi barış taleplerini yineledi. Mahkeme, duruşmayı erteledi.
Barış bildirisine imza verdiği için dokuz aydır görevinden uzak olan Adnan Menderes Üniversitesi eski rektörü Şükrü Boylu, bu kez de "FETÖ" soruşturması nedeniyle iki ay daha görevinden uzaklaştırıldı.
İhraç edilen imzacı akademisyenlerden Kamuran Akın, misafir araştırmacı olarak kabul aldığı Almanya'ya gitmek üzere geldiği havalimanında pasaportunun iptal edildiği ve hakkında "FETÖ/PDY şüphelisi" ibaresi olduğunu öğrendi.
675 sayılı KHK ile 1262 akademisyen üniversitelerden ihraç edildi. İhraç edilen akademisyenler arasında tutuklu bulunan Prof. Mehmet Altan ve Barış İçin Akademisyenler'den Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım da var.
İstanbul Üniversitesi'nde KHK ile ihraç edilen 17 akademisyenden 11'i Eğitim Sen üyesi. Akademisyenler Levent Dölek, Deniz Morva, Hakan Ongan ve Taylan Eren Yenilmez ihraçları ve sendika mücadelesine etkisini anlatıyor.
KHK ile ihraç edilen akademisyenlerden Prof. Dr. Ali Çeliksöz, “Savunmamı dahi almadılar. Mahkeme kararı yok. Birdenbire 35 yılık devlet memuru bir anda bir imza ile terörist oldu. Böyle bir şey olur mu?" diyor.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri, yüzde 86 oy oranıyla seçilen rektörlerinin atanmamasını kabul edilemez olduğunu söyledi, rektörlük seçimlerini kaldıran KHK'nın iptalini talep etti.
Akademisyenlerin ihraç edilmesine karşı Beyazıt Meydanı'nda yapılan eyleme öğrenciler, akademisyenler, taşeron işçiler, sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.
İstanbul Üniversitesi'ndeki ihraçlara karşı yapılan eylemin ortak açıklamasında “OHAL derhal kaldırılmalı. İhraç edilen arkadaşlarımız görevlerine geri dönmeli" dediler.
Kocaeli Dayanışma Akademisi'nin beşinci dersini Prof. Onur Hamzaoğlu verdi; hakkında soruşturma açılmasına neden olan Dilovası'ndaki kirliliğin olumsuz etkileri araştırmasını anlattı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı, İstanbul Üniversitesi'nden imzacı akademisyenlerden Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu ve gazeteci yazar Ahmet Nesin’in Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyası çerçevesinde yargılandıkları davanın ilk duruşması görüldü.
Dayanışma Akademisi’nin altıncı dersini veren Doç. Dr. Aynur Özuğurlu: “Uzun zamandır öfke kadınların direnişlerini ortaya koyan bir form olmaktan çıktı. Bizler artık öfkesini kuşanmış kadınlarız."
Üniversite yöneticilerinin devlete egemen güçlerle bütünleşmesi ve öğretim üyelerini baskı altına almaları bilimsel çalışmaları frenleyeceği gibi toplumsal gelişmeyi de önler.
677 KHK ile ihraç edilen 242 akademisyenden 15'i barış imzacısıydı. Son ihraçlarla KHK ile ihraç edilen akademisyen sayısı 3 bin 850'ye, ihraç edilen imzacı akademisyen sayısı 83'e yükseldi.
107 üniversitede her yüz akademisyenden üçü ihraç edilmiş durumda. En çok akademisyen İstanbul Üniversitesi'nden ihraç edilirken, en yüksek ihraç oranı Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde.
Akdeniz Üniversitesi'nden KHK ile ihraç edilen sekiz imzacı akademisyen yayınladıkları videoda barış taleplerine sahip çıktı, mücadeleye devam edeceklerini ve geri döneceklerini söyledi.
Barış bildirisine imza atmakla, Ergene veya Dilovası’nda yaşayan insanların yediği gıdalarla kanser yapıcı kimyasallara maruz kalıp kalmadıklarının araştırılması işi arasında benim açımdan hiçbir fark yok.
OHAL ve KHK’lara karşı Beyazıt Meydanı’nda yapılan eylemde öğrenciler, akademisyenler, taşeron çalışanlar KHK’ların geri çekilip OHAL’in kaldırılması talebini yineledi.
Üniversite öğretim elemanları, memur ve diğer personeline uygulanabilecek disiplin cezalarına dair düzenleme greve katılmak, intihal gibi fiillere ceza öngörürken, yargı kararı ile iptal edilen cezanın yeniden tesisini de içeriyor.
Eğitim Sen, üniversitelerdeki öğretim elemanları, memur ve diğer personeline uygulanabilecek disiplin cezalarına dair düzenlemenin suç olarak değerlendirilen fiillerin arttırıp, sendikal faaliyetleri engellediğini belirtiyor.
Kocaeli Dayanışma Akademisi’nin “Esen rüzgara göre taraf değiştirenlerin çokluğu Türkiye siyasetine ilişkin bize ne söyler” konulu 8. dersi Doç. Dr. Yücel Demirer’in anlatımıyla gerçekleştirildi
Akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un yargılandığı davanın duruşması öncesi adliye önünde dayanışma açıklamaları yapıldı.
Esra Mungan, Meral Camcı, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy’un barış bildirisi nedeniyle yargılandıkları davanın üçüncü duruşmasında beraat talebi kabul edilmedi, Adalet Bakanlığı'ndan yanıt beklenmesine karar verildi.
Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen 19 akademisyenin kurduğu KODA’nın 10’uncu dersinde “Mitolojiden gerçeğe ateşi çalmak, akademinin sınıfsal işlemi” ve “Dayanışma: Sınıf kültürünü oluşturan güzergâhlar” konuları işlendi.
ABD merkezli Ulusal Kadın Çalışmaları Birliği, Türkiye'de akademisyenlere karşı yürütülen süreç hakkında endişeli olduklarını belirttikleri mektupta Türkiyeli ve Türkiye'de çalışan akademisyenler ile dayanışma çağrısı yapıyorlar.
Eğitim Sen Marmara Temsilcisi Egemen Cevahir, YÖK'ün imzacılara yönelik ceza yetkisi olmamasına karşın, KHK ile ihraçlar ihtimaline dikkat çekti. Birlikte mücadelenin önemine değindi.
ÖYP’li iki araştırma görevlisinin geri çağrılma hikayeleri YÖK’ün programların aktif olmamasının göz önünde tutulmasına dair genelge maddeleriyle çelişiyor. Eğitim hakları da engelleniyor.
679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile çok sayıda kamu personeli ihraç edildi, 83 dernek kapatıldı. 675 sayılı KHK'ya göre daha önce kapatılan 11 gazete yeniden çıkarılabilecek.
679 sayılı KHK ile yükseköğretim kurumlarında görevli 631 akademisyen ve 155 idari personel ihraç edildi. KHK ile ihraç edilen akademisyen sayısı 4 bin 481'e yükseldi.
679 sayılı KHK ile ihraç edilen 631 akademisyenden 42'si Barış Bildirisi imzacısıydı.Son KHK ile ihraç edilen akademisyen sayısı 4 bin 481'e, ihraç edilen imzacı sayısı 125'e yükseldi.
ÜNİVDER ihraçlara karşı"Başta rektörler olmak üzere YÖK ve hükümet yetkililerine hukuk içinde hareket etmelerini diliyor, bu uygulamaların üniversite tarihine bir kara leke olarak geçeceğini hatırlatmak istiyoruz" dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi'deki görevinden hakkında açılan soruşturmalar gerekçesiyle bir yıldır uzakta olan ve KHK ile ihraç edilen Şükrü Boylu, ihraçların "Akademiyi çölleştirdiğini" söyledi.
Ankara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nden ihraç edilen Doç. Dr. Sevilay Çelenk ile ihraçları, ihraçlarda rektörlerin etkilerini, ihraçların akademiye etkilerini konuştuk. (BK)
19 Mart operasyonları kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan ve cuma günü KKTC'de gözaltına alınan reklamcı Kaan Ketenci, sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı.
İBB'ye yönelik soruşturma çerçevesinde firari olarak aranırken, KKTC'de gözaltına alınan Ketenci'nin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandı.
Şüpheli Ketenci, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne götürüldü.
Burada savcılığa çıkarılan Ketenci, ifadesinin alınmasının ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Nöbetçi sulh ceza hakimliği, zanlı Ketenci'nin tutuklanmasına karar verdi.
İBB'ye yönelik operasyonlarından ardından yapılan ev baskınları sırasında hakkında gözaltı kararı olduğu ortaya çıkan DİSK Enerji-Sen Başkanı Süleyman Keskin için sendika adına çağrı yapıldı.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmekle suçlanan Süleyman Keskin yarın Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne giderek ifade verecek.
Sendika adına yapılan açıklamada "Yerimiz emeğin yanıdır ve bellidir; baskınlara gerek olmadan nerede olduğumuzu da buradan bildirelim. Bu saldırı sadece sendikamız Genel Başkanına ve sendikamıza yönelik bir saldırı değil aynı zamanda tüm emek hareketine ve emekçilere yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırıyı ancak emekten yana olanlar bir araya gelerek def edecektir." denildi. Açıklamada ayrıca saat 11:00'de adliye önünde dayanışma içinde olma çağrısı yapıldı.