Süheyl Batum Nereye Koşuyor?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum geçenlerde Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak şubesine yaptığı ziyarette şöyle bir açıklamada bulundu: ''Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP'yi yıkamadılar''

Süheyl Batum'un bu sözleri ne kadar anti-demokrat olduğunun kanıtıdır.

Bu sözlerden şunu anlıyoruz: Koskoca asker şu AK Parti hükümetini gayrimeşru ve demokratik olmayan yollarla yıkmayı ve devirmeyi beceremedi. Darbe yapamadı. Aksine AK Parti, ABD'nin de yardımıyla askeri yıktı. Ama bakın CHP'yi yıkmadılar.

Asker üzerinden siyaset...

Bir insanın fikri neyse zikri de odur. Demek ki hukuk fakültesinde dekanlık, üniversitede rektörlük yapmış olan Batum, (üstelikte anayasa profesörü) bu ülkede demokrasiye askerin müdahalesini meşru görecek kadar demokratmış.

Bundan sonra Erdoğan CHP'yi darbecilikle suçladığında, elinde bir kanıtı da olacak. Kolay silinebilir bir leke değil bu.

Oysa ki Genel Başkan Yardımcısı olduğu partinin Başkanı Kılıçdaroğlu "Bu ülkede darbe olursa o tankların önünde duracak ilk kişi ben olurum" demişti. Demek ki Batum için Sayın Kılıçdaroğlu'nun verdiği bu mesajın hiç bir önemi yok.

Anlaşılan o ki Demokrat Parti'nin başkanı olamayan Batum'un uzun vadedeki planı CHP Başkanı olmak.

Anadolu çocuğu Kemal Abi'nin önümüzdeki genel seçimlerde CHP'yi iktidara taşıyamayacağını görmek zor değil. Genel seçimden sonra kendisinin seçmenine verdiği sözün arkasında duracağını ve CHP genel başkanlığını bırakacağını öngörebiliriz. Temmuz'da kulislerde bu konuşulacak.

Peki ama yerine kim gelebilir?

Partinin zorla ikinci adamı olan Gürsel Tekin mi? Gürsel Tekin'de genel seçimlerdeki başarısızlığın ardından Kılıçdaroğlu'yla beraber çekilecektir. Kısacası gerçekleşmesi sürpriz olmayacak bütün bu gelişmelerin ardında Süheyl Batum'un bütün siyasi hamlelerini bu senaryo üzerine kurguladığını düşünebiliriz.

Ne de olsa iktidar olamasanız da CHP Başkanlığı, başbakanlık kadar güçlü bir koltuktur.

Ancak, Ergenekon'a selam vererek, orduyu kışkırtarak, anti-demokratik söylemlerde bulunarak ve her şeyden önce AK Parti'nin karşı gelerek bugünkü başarısını elde ettiği statükoyu savunarak o koltuk korunabilir mi? Sanmıyorum.

Sonuç ne olursa olsun eğer CHP iktidar olamazsa ya da oy oranını düşürürse Anadolu çocuğu Kemal Kılıçdaroğlu gidecek yerine ise İstanbul sosyetesinden Süheyl Bey'in gelme olasılığı doğacaktır.

Peki o zaman CHP ayakta kalır mı? Onu da sanmıyorum. (BS)