"Bu Sadece Nöbet Değişimi, Mücadele Devam Edecek"

"Arkadaşlarımızın moralleri son derece yerinde. Bunun bir nöbet değişimi olduğunu ve mücadelenin asla sona ermeyeceğini ifade ettiler. Hepsiyle kucaklaşarak gönderdik. En küçük bir moral bozukluğumuz yok. ÇHD 1974'ten bu yana sürdürdüğü mücadeleye devam edecek."

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan yardımcısı Avukat Münip Ermiş, Devrimci Halk Kurtuluş Parti-Cephesi (DHKP-C) operasyonu kapsamında ÇHD'li dokuz avukatın tutuklanmasını bu sözlerle değerlendiriyor.

DGM'lerin suç görmediğini şimdiki mahkemeler suç görüyor

Tutuklamalara ilişkin hukuki tek delil olmadığını ve düzmece dosyayla karşı karşıya olduklarını söyleyen Ermiş, hukuki bir süreç işletilmediğini ifade etti.

"ÇHD'nin basın açıklamaları, Çeber duruşmalarındaki fotoğraflar, 2003'te hazırlanan 'Belçika belgeleri' denilen sahte evraklar delil olarak gösterildi.

"Belçika belgeleri nedeniyle 2004'te Selçuk Kozağaçlı'na 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla dava açıldı ve kendisi Ankara DGM'de bu davadan beraat etti.

"Savcılık sorgusuna ben de katıldım ve delil olarak Belçika belgeleri denilen sahte evraklar dışında başka belge olup olmadığını üstüne basa basa sorduk. Savcı da olmadığını söyledi. Bunun üstüne Kozağaçlı'nın 2004'teki aynı belgelerle ilgili yargılandığı davadan beraat ettiğini gösteren belgeyi savcıya sunduk.

"Savcı başta bunların aynı belgeler olmadığını söylese de tarihin, cümlelerin aynı olduğunu görünce değerlendireceğini söyledi.

"Ayrıca 10 yıl öncesine ait belgeden yola çıkarak avukatların hukuk örgütlenmesi gerçekleştirdiğini iddia ettiler. Buna delil olarak da 15-20 avukatın geçen hafta Ürgüp'te geçirdiği haftasonunu öne sürdüler. 10 sene sonra 10 sene önceki belgeye dayalı olarak tatil yapmışlar dediler.

"Bu belgeler imzasız, kimden çıktığı belli olmayan bilgisayar çıktıları. Bunlar 2003'te ÇHD'yle ilgili yazılmış istihbarat notları. Resmi bir belge değil. Zaten Türkiye'de de şu ana kadar hiçbir mahkeme bu belgeleri ciddiye almadı.

"Tutuklama talebini yazarken örgüt üyeliğine ilişkin iki tane belgeyi delil olarak gösterdi. Bunlardan bir tanesi, İbrahim Çuhadar adında birinin cenazesini almak ve Dursun Karataş'ın cenazesine katılmak.

"Kozağaçlı, savcının kötü niyetli yaklaştığı düşüncesiyle, savcıya 'siz bizi tutuklayacaksınız; polisin aracı durumundasınız' dedi ve savcılık tutanağını imzalamadı."

"Yoğun şiddet uygulandı"

Ermiş, ÇHD'li avukatların gözaltı aşamasında yoğun şiddet gördüğünü, avukatlardan zorla kan ve tükürük örneği alındığını söyledi.

"Arkadaşlarımızdan tükürük ve kan örneği alınmak istenince vermek istemediler ve yoğun şiddete maruz kaldılar. Mesela Kozağaçlı'yı tekmeleyerek yere yatırdılar ve kan aldılar. Tüm arkadaşlarımıza aynı şey yapıldı.

"Vücut bulgusu çok özel koşullarda alınabilir. Ceza Muhakemeleri Kanunu'na (CMK) göre, vücut bulgusu suç delilidir ve o nedenle mahkeme kararı gerekir. Ayrıca çok ciddi durumlarda vücuttan bu tür örnekler alınır. Ancak mahkeme otomatik olarak avukatlardan tükürük ve kan örneği alınması talimatını verdi." (EKN)