Freelens Kapkara ve Boş Çıktı
Freelens, gazetecilik etiğinin hiçe sayılması; haber ve haberciliğin çıkar ilişkilerine peşkeş çekilmesini protesto etmek için, 4. sayısında okuyucularının karşısına "kara" ve "boş" olarak çıktı.
Freelens gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Karagöz>, Yazı İşleri Müdürü Osman Peri, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berk Altınışık, Freelens Haber Ajansı Genel Müdürü Sedat Peker, okuyucularının karşısına neden kaprakara ve boş çıktıklarını şöyle açıkladı:
"İçimizi acıta acıta"
"Biz Freelens Gazetesi çalışanları, ülkemizde medya sektöründe yıllar önce başlayan ve günümüze kadar artarak gelen, önümüzdeki kısa dönemde de pek iç açıcı görünmeyen "durum" nedeniyle, henüz 4. sayımızda içimizi acıta acıta "kara" ve "boş" olarak çıktık.
"Bu kararı vermek kolay olmadı. Bir hafta boyunca geceli gündüzlü hazırlanan haberler, çekilen fotoğraflar, yazılan köşeler, araştırmalar, hazırlanan mizampajları, aldığımız kararla bir kenara itip "Protesto" sürmanşetiyle sizlere ulaştık. Okuyucularımıza her zaman olduğu gibi dolu dolu bir gazete sunamamanın sıkıntısını da yaşıyoruz. Aldığımız kararın 'birilerinin' dikkatini çekeceğine ve medya çalışanlarına yalnız olmadıklarını hatırlatacağına inanıyoruz.
"Belki de bize "Sessiz kalmak onaylamaktır" sözü hatırlatılacak ama, biz sessiz kalmıyor, aksine avazımız çıktığınca bağırıyoruz.
"Gazetecilik etiğinin hiçe sayıldığı, haberin ve haberciliğin çıkar ilişkilerine peşkeş çekildiği koşullarda, medyanın içinin nasıl boşaltıldığını anlatmak için bunu yaptık.
"Çünkü içinde haber ve habercinin olmadığı gazeteler, aslında boş birer sayfadır. Gazete patronu, gemisini en son terketmek zorunda olan gemi kaptanı gibidir.
Sorunlarla karşılaştığında "Ceketimi alıp gidiyorum" diyen bir patron, ne bir patrondur ne de bir gazeteci. Medyadaki kirlenmeye ve sayısı binlerle ifade edilen işsiz meslektaşlarımızın durumuna sessiz kalmıyor ve sesimizi bir başka şekilde duyuruyoruz. Sesimizi de sessizliğimizi de duyun. Nereye kadar seyirci kalacaksınız!
Anlı şanlı kalemşör ve işadamları!
"Yıllardır medya sektöründe yaşananlara seyirci kalan siz, "anlı ve şanlı kalemşörler!" meslektaşlarınızın uğradığı bu kıyıma nereye kadar seyirci kalacaksınız? Sabah Gazetesi'nden ceketini alıp giden Dinç Bilgin'in sektöre dönmesi gerektiğini köşelerinde günlerce yazan ve gazetelere (danışıklı dövüş) sayfa sayfa ilan veren işadamları, bir çırpıda sokağa bırakılan yüzlerce gazetecinin işsiz kalmasının hesabını da soracaklar mı?
"Bizde o yürek var"!
"Kendilerine 'temiz toplum' sloganını şiar edinen 'ünlü kalemşörlere' şunu sormak gerekir. Aynı duyarlılığı, işsiz kalan yüzlerce meslektaşımız için de köşelerinizde yer verecek yüreğiniz var mı?
"Siz 'saygın işadamları' gazetelere sayfa sayfa ilanı nasıl verdiğinizi ve kimlerin önerisiyle harekete geçtiğinizi de çok iyi biliyoruz. Bu danışıklı döğüşü, halk Freelens Gazetesi'nin sayfalarında tüm çıplaklığıyla okuyacak. Bizde o yürek var
"Önce insan sonra gazeteciyiz"
"Freelens Gazetesi, meslektaşlarımız üzerinde sürdürülen terör nedeniyle 32 sayfanın sadece kapaklarında yer alan metinle çıktı. Çünkü bizler yitirilen, unutturulan sevginin, dayanışmanın ve insan olmanın gereğini yerine getiriyoruz. Çünkü bizler, 'önce insan, sonra gazeteciyiz."