İstanbul'da Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıyla ilgili dün (22 Ocak) gözaltına alınan 33 kişi arasında bulunan Emekli Tümgeneral Veli Küçük, avukat Kemal Kerinçsiz, Hrant Dink cinayeti sanıklarından Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut, Akşam gazetesi yazarı Güler Kömürcü, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan, "Drej Ali" olarak tanınan Ali Yasak, Kuvayi Milliye Derneği yöneticisi Emekli Albay Fikri Karadağ'ın portreleri Susurluk'tan 301 davalarına, örgütlü şiddet eylemlerine bir dizi olayda geçiyor.

Ali Yasak

Drej Ali diye tanınıyor. Abdullah Çatlı'yla ile 1979'dan beri tanışıyor. 1977'de Ülkü Ocakları Derneği Urfa Şubesi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1978'de Urfa Eğitim Enstitüsü Öğrenci Derneği Başkanı oldu. 1988'de Milliyet gazetesini kardeşi ile ilgili bir haber yüzünden tarattı. Korkut Eken, DGM savcılığına 24 Şubat 1997'de verdiği ifadede, Çatlı gibi Yasak'ın da, 1987-88'de MİT tarafından, yurtdışında PKK ile mücadelede kullanıldığını söyledi. 1989'da İnci Baba'yı vurdu. 1997'de Gazeteci Mahmut Övür'e yapılan saldırıyı azmettirdiği ileri sürüldü. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimatla ifade verdi ve hakkında gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı. Yasak Susurluk skandalının baş aktörlerini bir araya getiren kızkardeşinin düğünüyle de gündeme geldi.

Fikri Karadağ

Emeli albay, Kuvayi Milliye Derneği Genel Başkanı Fikri Karadağ derneğe Antalya'da katılan yeni üyelere bayrak ve silah üzerine el bastırarak ölmek ve öldürmek için yemin ettirmesi ile gündeme geldi.  Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı çalışan NATO Özel Harp Dairesi'nde başkanlık yaptı.

Fuat Turgut

İzmir Barosu avukatlarından.  "Yüksekova Çetesi" davalarında yargılanan sanıkların vekilliğini yaptı. Bu davalardaki savunmaları sırasında yaptığı açıklamalarından dolayı  hapis cezaları aldı. Bu cezaları ertelendi. İmralı davasına Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği adına müdahil olarak katıldı. Hrant Dink suikasti zanlılarından Yasin Hayal’in avukatı. 

Sami Hoştan

2. MİT Raporu'nda DHKP - C ile ilişkili olduğu, İspanya, Hollanda ve Kolombiya bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı öne sürülen Hoştan Eski İstanbul Sheraton Oteli gazinosunun da ortaklarındandı. 2. MİT Raporu'nda Tarık Ümit'in kaçırıldıktan sonra Abdullah Çatlı tarafından Hoştan'ın çiftliğinde sorgulandığı ileri sürüldü. Suç işlemek için çete oluşturmak iddiasıyla İstanbul 6. No'lu DGM'de tutuksuz yargılanıyor.

Hoştan, 11 Nisan 2000'de uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Hoştan hakkında 17 Nisan 2000'de "Teşekkül halinde uyuşturcu ihraç etmek" suçundan 15 - 30 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı.  Hoştan'ın toplam servetinin 2,5 trilyon olduğu belirlendi.

Kemal Kerinçsiz

"Hukukçular Birliği" Başkanı Kemal Kerinçsiz, Orhan Pamuk hakkında "orduyu aşağılamaktan" suç duyurusunda bulundu.  Pamuk'un "kısa yoldan meşhur olup Nobel'i almak istediğini" iddia etti. Hrant Dink'e Türklüğü aşağılamaktan verilen cezanın artırılmasını istedi. Veli Küçük'le birlikte Dink'in yargılndığı davaya müdahil olmaya çalıştı. Elif Şafak'a "Türklüğü aşağılamak"tan açılan davanın takipsizliğe uğramasına itiraz etti. Kerinçsiz’in ismi Ümraniye’deki evde ele geçirilen el bombalarıyla ilgili Vatanseverler Güçbirliği yapılanmasında da geçmişti.

Veli Küçük

Küçük'ün JİTEM'in kurucusu olduğu öne sürüldü. Küçük'ün Susurluk çetesi elemanı Abdullah Çatlı'yla defalarca telefonla görüştüğü ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın kullandığı cep telefonunun da Küçük'ün üzerine kayıtlı olduğu ortaya çıkmıştı. Emekli olduktan sonra eski İstanbul Valisi Erol Çakır ve eski Narkotik Şube Müdürü Nihat Kubuş'la ortak bir güvenlik şirketi kurdu, Kerinçsiz gurubuyla ilişkisi var. Danıştay saldırısına adı karıştı. Ermenilere karşı kontr-gerilla çeteleri organize etmekten yargılanan Azerbaycan eski İçişleri Bakanı Siyavus Mustafa'nın yeğeni Turan A., Küçük'ün Azerbaycan'da Ermenilere karşı cinayet şebekeleri kurmaya çalıştığını açıklamıştı.

Küçük, emekli olduktan sonra Sabah Gazetesi'nde yayımlanan röportajında şunları söylemişti: "Hiçbir zaman amatörce çalışmadım. Devletim dedi ki, şu görevi yap, yaptım. Tutturmuşlar JİTEM diye... JİTEM diye bir kuruluş yok! Pişman mısın dersen; hayır, gene aynı şeyi yaparım." 

Mehmet Zekeriya Öztürk

Danıştay saldırısından sonra gözaltına alındı. Ulus Kanal'da "Ön Cephe" adlı bir strateji programı yaptı, Aydınlık dergisi ve Vatan Gazetesi'nde yaz yazdı. Doğu Perinçek'e danışmanlık yaptı.

Öztürk Vatan gazetesinin kendisiyle yaptığı röportajında "Kemalizm ideoloji olsaydı ki ben öyle olduğunu düşünüyorum, o ideolojinin partisine üye olurdum" dedi.

Güler Kömürcü

Akşam gazetesi yazarı. Emniyet'in Kelebek Operasyo'nunda tutuklanan Sedat Peker'le telefon görüşmelerinin kaydıyla gündeme geldi.

Hüseyin Gazi Oğuz

Kuvayı Milliye 1919 Derneği'nin Pendik İlçe Başkanı. Oğuz Pendik Gazetesi'nden röportajında "Evet, ben bir işadamıyım. Ama işimiz gücümüz şimdilik var! Eğer Türkiye'nin bağımsızlığı bir gün elden giderse, ne iş kalır ne de güç..." dedi. (NZ)

* Bu metni derlerken Hürriyet gazetesinden yararlandık.