118 bin binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi

Kaynak ve fotoğraf: AA

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesindeki illerde 927 bin binanın incelemesini tamamladıklarını, 118 bin binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptıklarını bildirdi.

Kurum, Antep'teki AFAD'da kurulu Deprem Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantının ardından yaptığı açıklamada, birkaç gün içerisinde hasar tespitlerini 7 bin 328 uzman personelle 11 ilin her noktasında, her yapıyı titizlikle inceleyerek tamamlayacaklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Deprem bölgesinde yapmış olduğumuz çalışmalar çerçevesinde bugüne kadar 3 milyon 520 bin bağımsız bölümden oluşan 927 bin binanın incelemesi tamamlanmıştır. Bu kapsamda 118 bin binada 412 bin bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Gaziantep genelinde de 37 bin bağımsız bölümden oluşan 16 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik."

Hasar tespitinin yanı sıra yeni yerleşim alanlarının nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili çalışmalar yürüttüklerini belirten Kurum, şunları kaydetti:

"11 ilde Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliğini inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yapacağız ve vatandaşlarımıza güvenli, huzurlu yuvalarının anahtarlarını vereceğiz. Mart ayı başında 30 bin konutun inşasına başlayacağımızı ifade etmiştik, bu sayıyı inşallah daha da artıracağız."

3-4 katı geçmeyecek

Yeni yerleşim alanlarının ön tespitlerini yaptıklarını söyleyen Kurum, "Konutlarımız zemin artı 3-4 katı geçmeyecek ve yöresel, kültürel ihtiyaçlar neyse bu ihtiyaçlar doğrultusunda planlanıyor. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda inşallah inşaatlarımızı da yapacağız. Ovalardan dağlara doğru sağlam zemin neredeyse şehirlerimizde yerleşmeyi bu alanlara çekmek suretiyle buradaki tüm jeolojik etütlerimizi yapıyoruz" dedi.

Kurum ayrıca Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden uzmanlarla bugün görüştüklerini, gerek "canlı fay hatları"nı gerek "ölü fay hatları"nı incelediklerini, sıvılaşmaya, heyelan riski olan yerlere detaylı bir şekilde baktıklarını belirtti. 

(AÖ)