Agos'tan Sevan Nişanyan Açıklaması

Haftalık Agos gazetesi, yazarı Sevan Nişanyan'ın karısı Müjde Nişanyan'ın üzerine bir kavanoz dışkı atmasının ardından gerçekleşen tartışmalara dair bir açıklama yayınladı.

Gazetenin 4 Temmuz tarihli sayısında "Okurlarımıza" başlığıyla verilen ve "Agos çalışanları olarak" diye başlayan açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz.

"Agos yazarlarından Sevan Nişanyan'ın eşi Müjde Nişanyan'a yönelik şiddet eylemi ile ilgili haberler çerçevesinde yaşanan ve bir çalışma arkadaşımızın gazeteden ayrılmasıyla basında çokça tartışılmaya başlayan sürece dair açıklama:

Agos çalışanları olarak, Sevan Nişanyan'ın eşi Müjde Nişanyan'a karşı gerçekleştirmiş olduğu onur kırıcı şiddet eylemini tüm vicdanımızla kınıyoruz.

Üzücü olayı ilk duyduğumuzda da düşüncemiz bu yöndeydi, ancak bu olayın söz konusu yazarımızın yazılarının kesilmesi için baskılara dönüşmesini de fazlasıyla yadırgadığımızı belirtmek isteriz. Ayrıca Agos bünyesi dışındaki bazı arkadaşların tartışmayı yaygınlaştırma biçimlerinin de bizlerce onaylanmadığının bilinmesini istiyoruz. Belki de bu faktörlerin de etkisiyle Sevan Nişanyan'ın yazılarına son verilmemesi yönünde ortak bir eğilim ağırlık kazandı.

Bu kararımızın kamuoyunda yaratmış olduğu tepkilere saygı duyarken, aynı saygının gazete çalışanlarının ortak iradesine de gösterilmesini dilerdik.

Oysa, son günlerde, Agos'a yıllarca emek vermiş bir çalışma arkadaşımızın hepimizi üzen bir şekilde gazeteden ayrılmasının, çeşitli yayın organlarında adeta Agos'u hedef alan bir kampanyaya dönüştüğünü gözlemledik. Ulusal basının bir bölümünde bu olayın yer alış biçimi bizi hiç şaşırtmadı. İş, gazetemizin ve genel yayın yönetmenimiz Etyen Mahçupyan'ın, haksız bir şekilde, kadına yönelik şiddeti meşru gören bir konuma yerleştirilmeye çalışılmasına kadar vardırıldı.

Nihayet, benzer şiddet olaylarında gösterilmeyen boyuttaki tepkilerin Agos'a gösterilmesinin, bu son olayla ilgili olan diğer kurumlar muhatap alınmazken Agos'un hedef alınmasının gazetemizin bugüne kadar izlediği, özgürlüklerden, demokrasiden ve insan haklarından yana yayın çizgisinin onayı olduğunu düşünüyoruz. Bu çizginin yarattığı beklentilere gücümüz yettiğince karşılık verme arzumuz devam ediyor. Yeter ki söz konusu beklentiler meşruiyet ve saygı sınırları çerçevesinde ifade bulsunlar." (TK/EZÖ)