Ahmet Şık Çağlayan'daydı

Gazeteci Ahmet Şık, bugün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden Çağlayan Adliyesi'ne getirildi; ancak bu sefer sanık olarak değil, şikayetçi olarak...

Şık'ın hakaret davası açtığı medyasavar adlı internet sitesinin genel yayın yönetmeni Abdullah Küçükaytekin, hakkındaki iddiaları kabul etmezken, amacının haber vermek olduğunu söyledi.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 10 Ocak 2012'ye erteledi.

Şık'a medyasavar iddiaları

Oda TV baskınının ardından Ahmet Şık'ın hazırlamakta olduğu kitaba ait dokümanların Oda TV'de çıkığı yönünde iddialar üzerine medyasavar adlı sitede Şık hakkında çeşitli iddialar yer almıştı.

Şu an yayından kaldırılan haberde Şık hakkında özetle şu iddialara yer verilmişti:

* Daha basın yayında okurken Cumhuriyet'te polis muhabirliği yapıyordu. O yıllar İstanbul Basın Yayın'da etkili olan DHKP/C kontenjanından olduğu bilinirdi.

* Şık'ın görevi polisi provoke etmekti. Muhabir kisvesiyle katıldığı her eylemde polislere "Köpek", "işkenceciler" gibi laflar atarak gözaltına alınmasını sağlar, sonra da gazetecilere, "Niye beni kurtarmıyorsunuz" diyerek, onları "işbirlikçilikle" suçlardı...

* Gazeteci kimliği, örgütçü kimliğinden hep sonra gelirdi...

* Polislere sadece eylemler sırasında değil, gazetedeki haberlerinde de saldırıyordu.

* Ahmet bir gün ortadan kayboldu, yıllarca da ortalarda görünmedi. Örgütçü kimliği nedeniyle güvenlik kuvvetleri tarafından sıkıştırılmaya başlanınca Fransa'ya kaçmıştı.

"Özür dilemesine rağmen habere devam etti"

Bu iddialar üzerine Küçükaytekin'e hakaret davası açan Ahmet Şık, Oda TV soruşturması kapsamında 244 gündür tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden Çağlayan Adliyesi'ne getirildi.

Davanın ilk duruşmasında Şık'ın avukatları Tora Pekin ve Can Atalay'ın yanı sıra sanık konumunda olan Abdullah Küçükaytekin de hazır bulundu.

Duruşmada Ahmet Şık, Küçükaytekin'in yapmış olduğu haberin, emniyet koridorlarında dolaşan bir takım tevatürlerden ibaret olduğunu ve sanığın iddialarına rağmen hakkında DHKP/C üyeliğinden herhangi bir dava açılmadığını söyleyerek, sanığın suçlamasını ispatlamasını istedi.

Küçükaytekin'den şikayetçi olduğunu sözlerine ekleyen Şık, Küçükaytekin'in kendisinden özür dilemesine rağmen habere devam ettiğini, habercilik ilkelerine aykırı olarak hakaret kastiyle habercilik yaptığını söyledi ve aralarında geçen telefon konuşması tutanağının celbini istedi.

"Hürriyet'ten derledim; diğerlerini hatırlamıyorum"

Sanık Küçükaytekin ise, suçlamaları kabul etmeyerek şunları söyledi:

* Ben haber vermek amacıyla değişik internet sitelerindeki yazıları bir araya getirdim. Hakaret etmek kastiyle hareket etmedim.

* Haberi ağırlıklı olarak 19 Şubat 2011 tarihli Hürriyet gazetesinden derledim. Başka yayın organlarından da aldıysam, onların isimlerini hatırlamıyorum.

Davanın bir sonraki duruşması, "Hürriyet gazetesinin 19 Şubat 2011 tarihli nüshasının getirilmesi" kararlaştırılarak ve sanığın duruşmalardan vareste tutulması kabul edilerek 10 Ocak 2012'ye ertelendi. (EKN)