"Altı Yaşında 'Suçlu' Olmaz, Cezai Sorumluluk Yok"

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Avukat Seda Akço, bugünkü (5 Şubat) Radikal gazetesinin ilk sayfadan ve İnternet sitesinden "Altıda hırsız, sekizde yüzücü!" başlığıyla verdiği haberde, çocuğun "hırsız" olarak nitelenmesini eleştirdi:

"Altı yaşındaki çocuğun ceza sorumsuzluğu var. Eyleme suç denmesi için maddi ve manevi unsurlar arasında bağlılık olması gerekir. Buna mahkemece karar verilmesi için de kovuşturma yapılmalı. 12 yaşının altındaki çocuklar hakkında kovuşturma yasağı var. Dolayısıyla çocukların eyleminin 'suç' olması için gerekli manevi unsur asla tamamlanamaz."

"Suça itilen çocukların içinde bulunduğu ortam değişmeli" 

Aynı haber Radikal gazetesinin dördüncü sayfasındaysa "Suça itilen çocuklar hayata çekildi" başlığıyla veriliyor, suça itilen çocukların "Kemerburgaz Ağaçlı Çocuk ve Gençlik Merkezi"nde yaşadıkları değişim vurgulanıyor. Akço, haberde konunun işlenmesini hizmetin tanıtılması açısından "olumlu" bulduğunu kaydetti:

"Suça itilen çocukların sosyalleşmede sorun yaşadıkları açık, 12 yaşının altında olup davranış ve uyum sorunu yaşayan çocukların içinde bulunduğu ortam değiştirilmeli. Haberde bu hizmetin sunulduğu bir merkez tanıtılıyor, bu çok olumlu."

"Çocuğa suçlu denemez" 

Haberde suça itilen çocuklara dair istatistiki verilere de yer veriliyor: 

"Merkezde, cezası beş yıl hapisten fazlasını gerektirmeyen bir suçu mahkeme kararıyla sabit, 7-18 yaş arasındaki 26'sı kız, 45 çocuk var. Bunlardan 20'sinden fazlası kapkaç ve yankesicilik gibi suçlara defalarca bulaşmış. Bu çocuklar içinde en az 10, en çok 80'i aşkın suç işlemiş olanlar var. Diğer suçlarsa gasp, yaralama, uyuşturucu satma..."

Ancak böyle bir istatistik mümkün değil. 7-18 yaş grubundaki çocukların özellikle 7-12 yaşındaki bölümüyle ilgili Akço'nun deyimiyle "bir başka literatür" kullanmak gerekiyor.

Çünkü bu çocukların eylemleri sonucunda maddi bir zarar meydana gelse bile, bunun çocuklara ait manevi bir sorumluluğu bulunmadığından hiçbir şekilde "suç" işlemiş olmuyorlar, dolayısıyla istatistiki sınıflandırmaların hukuki bir karşılığı da bulunmuyor. (GG/TK)