Askerin Gitmediği Karakola Sivil Sağlıkçılar Neden Gönderildi?

Tunceli'nin Nazımiye İlçesi Sarıyayla Köyü Jandarma Karakolu'na düzenlenen, dört askerin öldüğü, yedi askerin de yaralandığı saldırının ardından yaralılara ilk müdahaleyi yapan 18 kişilik sivil sağlık ekibi, Vali Mustafa Taşkesen tarafından takdirname ve bir maaş ikramiyeyle ödüllendirildi.

Ancak karakol baskınının ardından bölgeye neden askeri değil sivil sağlık personelinin sevk edildiği, sivil sağlık personelinin güvenliklerinin sağlanmadığı, ilk askeri aracın bölgeye neden zamanında gönderilmediği gibi sorular yanıt bekliyor.

Genelkurmay Başkanlığı'na sorular

bianet'in Tunceli'den görüştüğü kişilerden aldığı bilgiler doğrultusunda derlediği sorular şöyle:

- 1 Mayıs gecesi saldırı haberi duyulduktan sonra karakola "güvenli olmadığı" gerekçesiyle askeri sağlık ekipleri yerine 18 sivil sağlık personeli ile üç sivil ambulansın yönlendirildiği doğru mu?

- Bölgeye sevk edilen sivil sağlık personelinin güvenliğinin tam olarak sağlanmadığı, ekiplerden birine verilen eskortun 20-25 kilometrelik yolun yarısında ekibi yalnız bıraktığı doğru mu?

- Sivil sağlık personelinden 11'inin saldırıdan yaklaşık iki saat sonra, saat 02:45 - 03:00 arası karakola ulaştığı, ilk askeri aracın ise saat 04:30-05:00 arası olay yerine gittiği doğru mu?

- Sivil sağlık görevlilerinin 22 - 23 kilometre uzaklıktaki karakoldan iki yaralıyı alıp geri dönmeye çalıştığı, ancak yağmur nedeniyle araçlarının karakola sekiz dokuz kilometre mesafede çamura saplandığı doğru mu?

- Bu olayda askeri sağlık ekiplerinin yer almadığı, bunun da "güvenlik" nedeniyle tercih edildiği doğru mu?

- Olay yerine ulaşan ikinci ekibin, yaralıları gönderdikten sonra hiçbir güvenlik önlemi alınmaksızın karakola sekiz dokuz kilometre ötede, yola saplandıkları yerde bekledikten sonra ancak sabah 07:45'te Köy Hizmetleri'nden gönderilen greyder yardımıyla kurtarıldıkları doğru mu?

Bir köylü ateş hattına girdi

Sarıyayla Jandarma Karakolu'na 30 Nisan'da 50-60 kişilik bir grup saldırı düzenlemişti. Elektrik ve telefon hatlarını kesen, aydınlatma direklerini de etkisiz hale getiren saldırganlar, uçaksavarı ve telsiz rölesini de etkisiz hale getirmişti.

Saldırıda Karakol Komutanı Astsubay Kıdemli Başçavuş Hasan Özüberk (40), Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit (26), er Adem Şimşek (21) ve er Ahmet Eyce (21) ölmüş; yedi asker de yaralanmıştı.

Gazete haberlerine göre, Tunceli İl Jandarma Komutanı Albay Zafer Önder, karakola yakın oturan köylüleri arayıp bilgi istemişti. Önder'in "isteği" üzerine köylülerden biri ateş hattına girip karakola mesaj götürmüştü.

"Gitmeme lüksümüz yoktu"

Olay yerine giden doktorlardan Mahmut Yılmaz "Bu travmatik olayın şokunu üzerimizden atamadık. Tereddüt yaşadık ama gitmemek gibi bir lüksümüz olmadığını biliyorduk" demişti. Vali Taşkesen ise "sağlık ekiplerinin güvenlik alınmadan gönderildiği" yönündeki iddiaları "Etraftaki dağlarda güvenliğimiz mevcuttu. Bugüne kadar sivil bir ekibe, ambulansa herhangi bir saldırı olmamış" diye yanıtlamıştı. (BB/TK)