Avrupa Birliği Belarus seçimlerini tanımıyor

*Fotoğraf: AA. 

Almanya Başbakanı Angela Merkel 27 AB ülkesinin hükümet ve devlet başkanının katılımıyla Belarus'taki siyasi kriz gündemiyle toplanan zirve sonrasında açıklama yaptı.

Avrupa Birliği'ne üye devletlerin hükümet ve devlet başkanları bugün videokonferans aracılığıyla düzenlenen zirveye katılmak için yaz tatiline ara verdi.

Belarus'ta seçimlerinin "ne adil ne de serbest" olduğunu söyleyen Merkel seçim sırasında büyük kural ihlalleri yapıldığı konusunda şüphe olmadığını söyledi.

"Vahşi şiddeti kınıyoruz"

DW Türkçe'nin haberine göre "İnsanlara yönelik vahşi şiddeti kınıyoruz" diyen Merkel protestolar sırasında gözaltına alınanların kayıtsız şartsız serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Merkel ayrıca Belarus'taki muhalefetin siyasi diyalog süreci başlatma talebini desteklediklerini ifade etti.

Belarus'ta 9 Ağustos tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerini yüzde 80 oyla Lukaşenko'nun kazandığı kamuoyuna duyurulmuştu. Ardından ülkede kitlesel protesto gösterileri patlak vermiş, polis barışçıl göstericilere şiddetle müdahale etmişti.

Litvanya'dan konuşan muhalif Svetlana Tikhanovskaya, Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko'nun "milletimizin ve dünyanın gözünde tüm meşruiyetini kaybettiğini" söyledi.

Resmi sonuç, Lukaşenko'ya oyların% 80'ini verdi, ancak 10 gün önce başlayan sokak protestoları ve grevleri ateşledi.

Lukaşenko muhalefeti "iktidarı ele geçirme girişimi" ile suçladı.

Başkan 1994'ten beri Belarus'u yönetiyor ve başka bir seçim çağrılarını reddetti.

Belarus'ta neler oluyor?

Muhalefet, muhalif aday Tikhanovskaya'nın kitlesel bir oy hilesinin kurbanı olduğunu söylüyor. Polisle yaşanan ölümcül çatışmaların ortasında binlerce protestocu tutukladı.

Tikhanovskaya ne dedi?

Oylamadan sonra saatlerce gözaltında tutulduktan sonra Litvanya'ya gitmek zorunda kalan 37 yaşındaki muhalif, Çarşamba günü bir video açıklaması yayınladı.

AB'yi "Belarus'un uyanışı" olarak adlandırdığı şeyi desteklemeye çağırdı:

"Belarus'un dört bir yanındaki şehirlerinin sokaklarında oylarını savunmak için dışarı çıkan insanlar, iktidara umutsuzca tutunan rejim tarafından acımasızca dövüldü, hapsedildi ve işkence gördü. Bu, Avrupa'nın ortasında gerçekleşiyor."

Muhalif Tikhanovskaya, "uluslararası denetimle yeni, adil ve demokratik bir cumhurbaşkanlığı seçimleri" planlarını içeren bir "koordinasyon konseyi" oluşturdu.

Minsk'ten bildiren BBC muhabiri Jonah Fisher, Tikhanovskaya'nın şu ana kadar ivme kazanan, ancak net bir yön duygusu olmayan bir halk ayaklanmasını şekillendirmeye çalıştığını söylüyor.

AB'nin tavrı ne? 

Avrupa Birliği (ABD) seçim hilesi ve protestoculara yönelik şiddetli saldırılardan sorumlu olduğu kabul edilen yetkililere yaptırım uygulayacağının sinyalini verdi.

Yetkililerin gerçekleştirdiği sanal zirve şu an itibariyle sürüyor.

AB Sanayi Komiseri Thierry Breton, Europe 1 radyosuna şunları söyledi:

"[Sonucun] halkın istekleri ile uyumlu olmadığı açıktır; kabul edilemez bir şiddet yaşandı ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmedi. Yaptırımlarla ilgili zaten planlanan kararlar bugünkü toplantıda pekiştirilecek. "

Rusya'nın tavrı ne? 

Kremlin, seçimin Belarus için bir iç mesele olduğunu ve "dış müdahalenin" olmaması gerektiğini savunuyor.

Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in herhangi bir dış askeri tehdit durumunda yardım sağlama sözü verdiğini söyledi.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Çarşamba günü yaptığı açıklamada, şu anda Rusya'nın Belarus'a askeri ya da başka bir şekilde yardım etmesine gerek olmadığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Belarus'taki partilerin görüşmelere girmesini umduğunu ve dışarıdan arabuluculuğa gerek olmadığını da ekledi.

(PT)