Avrupa Konseyi: Sağlıkta Kadın-Erkek Eşitliğini Sağlayın

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, üye ülkelerin sağlık politikalarını oluştururken toplumsal cinsiyet farklılıklarını göz önünde bulundurmasını istedi.

Kadın-erkek eşitliğinin insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Komite, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının her türlü insan hakkının ve temel özgürlüklerin kullanılmasının önünde engel teşkil ettiğini belirtti.

Avrupa'da kadın ve erkek arasında hala "kabul edilemez" bir eşitsizlik olduğunu söyleyen Komite, bu ayrımcılığın kaynağının biyolojik değil toplumsal olduğunu; din ve geleneklerin bunda rol oynadığını ekledi.

Kadınlar karar mekanizmalarına katılmalı  

Komite, 30 Ocak'ta yayınladığı tavsiye kararında, bu amaçla bir dizi politika önerisinde bulundu.

Buna göre, 

• İnsan haklarının korunması bağlamında, toplumsal cinsiyet, erkek ve kadınların özel sağlık gereksinimlerini göz önüne alacak biçimde sağlık politikasının öncelikli konu başlıklarından biri olmalı.
• Sağlık sisteminin her aşamasında cinsiyet eşitliği öne çıkarılmalı.
• Sağlık hizmetlerine erişim ve bu hizmetlerin iyileştirilmesi erkek ve kadınların öznel durumları göz önüne alınarak düşünülmeli.
• Sistematik olarak toplanan somut verilere dayanan, toplumsal cinsiyet odaklı araştırmaların ve bilgilerin oluşturulması ve bu bilgiler ışığında müdahalelerin gerçekleştirilmesi sağlanmalı. 
• Sağlık sektöründe toplumsal cinsiyet farkındalığı yaratılmalı. Kadın ve erkeklerin karar mekanizmalarına eşit katılımı sağlanmalı.
• Toplumsal cinsiyet odaklı politikalar izlenmeli ve değerlendirilmeli.

Sağlık çalışanlarına toplumsal cinsiyet eğitimi 

Komite, bu konunun tüm ilgili kurumların gündemine sokulmasını, Avrupa Konseyi'ne bu konuda bilgi verilmesini isteyerek bir dizi somut öneride de bulundu.

Buna göre, üye devletler ulusal, bölgesel ve yerel sağlık kurumlarında eşit temsili sağlayarak bu konuda eğitilmiş sağlık uzmanlarına kadro açmalı.

Sağlıkla ilgili tüm izleme faaliyetlerine toplumsal cinsiyetin de sokulmasını isteyen Komite, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının yoksulluk, istihdam, eğitim, barınma gibi alanlarla ilişkisinin de ortaya konulmasını istedi.