AYM: Mahkememizin Vicdanını İpotek Almaya Yönelik Yayınları Kınıyoruz

Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın

Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tahliyesinin önünü açan “hak ihlali” kararının ardından yaşanan tartışmalarla ilgili bir açıklama yaptı.

TIKLAYIN - AYM KARARI: CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL HAK İHLALİNE UĞRADI

Yüksek Mahkeme'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği kararla ilgili çıkan haberlere dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:

"28-29 Şubat 2016 tarihlerinde bazı basın ve yayın organlarında Mahkememiz Genel Kurulunun karara bağladığı bir bireysel başvuru ile ilgili olarak anılan başvurunun müzakereleri yapılırken Mahkememiz Başkanı ile bir üyesi arasında görüşmenin ertelenmesi konusunda bir diyalog geçtiği iddia edilmiştir. Bu iddia tamamıyla gerçek dışıdır. Mahkememizin vicdanını ipotek almaya yönelik bu yayınları kınıyoruz."

Sabah’ın haberi

TIKLAYIN - DÜNDAR VE GÜL TAHLİYESİNE KARŞI ÇIKAN GAZETECİLER DE VAR!

Sabah gazetesinde "AYM Başkanı o akademi kökenli çıktı" başlığıyla yer alan haberde şu ifadelere yer verildi:

“Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz Perşembe günü genel kurulda Can Dündar'ın tutukluluğu konusunda avukatlarının yaptığı bireysel başvuru karar bağlandı. Başkan Zühtü Arslan'ın da aralarında bulunduğu 12 üye Can Dündar'ın hak ihlaline maruz kaldığını iddia etti. Mahkeme gerekçesini yazmadan kararını kamuoyuna açıkladı. TBMM ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın atadığı üye ise yargılamanın devam ettiği, sonucun beklenmesi gerektiğinde görüş bildirip karşı oy kullandı. Bir üyenin, ‘Mahkeme devam ediyor, erteleyelim’ teklifine Başkan Arslan'ın "Bugün bitireceğiz" diye cevap verdiği iddia edildi.”

Erdoğan “tanımıyorum” demişti

TIKLAYIN - ERDOĞAN AYM'NİN DÜNDAR VE GÜL KARARINA DA "SAYGI DUYMADIĞINI" AÇIKLADI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AYM’nin kararına ilişkin şunları söylemişti:

“Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Bu haberlerde bu ülkenin Başbakanına Cumhurbaşkanına burada da her türlü saldırı vardır. Kalkacak Cumhurbaşkanına Başbakana istediği gibi saldıracak da biz buna seyirci mi kalacağız? Anayasa Mahkemesi bununla ilgili bir karar vermiş olabilir ben bu karara ancak sessiz kalabilirim. Ama onu kabul etmek durumunda değilim. Ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Çünkü ortada bir gerçek var. Bu bir beraat, tahliye kararı değildir. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme o kararında direnebilirdi.” (EKN)