"Çeber'e Karakolda İşkenceyi Görmeyen Savcı ve Hakim de Yargılanmalı"

Avukat Tanay "Çeber, Gün, Karakaya, Baykal işkence gördüklerini söylüyor. Zaten ayağa kalkamayacak durumdalar. Doktor raporu ve avukatlar işkenceyi saptamış. Savcı Yiğit, Hakim Şimşek işkence soruşturması başlatacağına onları tutukluyor" dedi.

Tolga Korkut

"Bir savcı karşısında işkence gördüğünü söyleyen birini gördüğünde derhal soruşturma açmak zorunda. Yoksa suçu soruşturmamış, görevini yapmamış olur. Ama Sarıyer'de bunlar olmadı."

Avukat Taylan Tanay, işkence sonucu ölen Engin Çeber ve birlikte gözaltına alındığı üç arkadaşı Cihan Gün, Özgür Karakaya ve Aysu Baykal, Sarıyer savcısı Vedat Yiğit'in ve Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Nesrin Şimşek'in karşısına çıktığında, kendilerine işkence yapıldığına dair her türlü bulgunun ortada olduğunu söyledi.

"Oturarak ifade veriyorlar. İşkence yapıldığını söylüyorlar. Ayağa kalkamayacak durumdalar. İstinye Devlet Hastanesi'nin ve Şişli Etfal Hastanesi'nin raporları gözaltında işkence yapıldığını gösteriyor. Baro'nun Avukat Hakları Merkezi de işkenceyi saptıyor. Böyle bir durumda savcının hiçbir şikayet olmaksızın, kendiliğinden işlem yapması gerekir. Ama bunu yerine tutuklama istiyor; hakim de kararı veriyor. Üstelik yalnızca polis tutanaklarına dayanarak."

6 savcı ve hakim hakkında suç duyurusu

Tanay, dört kişinin bu süreçteki yargılamasında yer alan, Sarıyer Adliyesi'nde görevli, hakim ve savcı, toplam altı kişi hakkında Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) başvuracakları bilgisini verdi.

"Bakan Şahin savcı ve hakimi de gündeme getirsin"

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in ve bakanlığın müsteşarının HSYK üyesi olduğunu anımsatan Taylan, hakim ve savcıların yargılanmasında yetkili kurum olan HSYK'nin gündemine bu konunun gelmesi gerektiği kanısında.

"Adalet Bakanı işkencenin görmezden gelinmesini Kurul'da gündeme getirmeli ve bundan sonra soruşturma başlamalı. Türkiye'de işkence ve cezasızlığı yalnızca kolluk kuvvetlerinden değil, aynı zamanda yargıdan da kaynaklanıyor."

Şahin, dün Çeber'in yakınlarından hükümet ve devlet adına özür dilemişti.

Çeber ve arkadaşları, Ferhat Gerçek'i vuran ve felç olmasına neden olan polisin tutuklanmamasını protesto ettikleri 28 Eylül'deki basın açıklamasının ardından gözaltına alınmıştı. Gün ve Karakaya İstinye Karakolu'nda ve Asayiş Büro Amirliği'nde işkence yapıldığını anlatmışlardı. Ancak Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesi, "polise mukavemet" iddiasıyla tutuklanmalarına karar vermişti. Çeber Metris cezaevinde de yapılan işkenceden sonra Şişli Etfal Hastanesi'nde 10 Ekim'de hayatını kaybetmişti. (TK)